GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: KAMU GÖREVLİLERİ SENDİKALARI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:88
Tarih:02.04.2012

MENDERES TÜREL (Antalya) - Sayın Başkan, çok kıymetli milletvekilleri; 200 sıra sayılı Kanun Tasarısı hakkında görüşlerimi iletmek için söz almış bulunuyorum.

Bugün yine burada son derece önemli bir kanunu hep birlikte müzakere etmekteyiz. Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu Tasarısı ile kamu görevlilerimizin çalışma şartlarını iyileştirmek, haklarının daha iyi korunmasını sağlamak yönünde önemli bir adım daha atılmış olmaktadır.

Şüphesiz ki hiçbir kanun, ideal veya en iyi kanun değildir ama unutmamak gerekir ki en iyi, iyinin baş düşmanıdır. O yüzden, bugün, burada, mükemmel olmasa bile gerçekten iyi bir kanun çıkarttığımızı ifade ediyor ve çok önemli bir ilerlemeyi sağlayacağımızın altını çiziyorum.

Kanunun hazırlanmasında, başta Sayın Bakanımız olmak üzere herkes katılımcı bir şekilde davranmıştır. Komisyon ve alt komisyonlar olarak yoğun bir emekle, sendikalarımızın görüşleri de dikkate alınarak Türkiye şartlarında olabilecek en iyi değişikliklerin getirilmesine gayret edilmiştir.

Bakanlar Kurulu taslağında, alt komisyonda, aşağı yukarı on beş civarında değişiklik yapıldıktan sonra, komisyonumuzda da tekrar, hatta daha fazla da değişiklik yapılmak suretiyle, mümkün olduğunca muhalefetten ve sendikalarımızdan, partilerimizden gelen teklifler dikkate alınmaya çalışılmıştır.

Beni şahsen en mutlu eden nokta, özellikle belediye emekçilerimizin sosyal denge tazminatı konusunda mağduriyetlerinin önlenmiş olmasıdır.

Bunun yanında, bir bütün olarak bu kanun ile kamuda sendikal hareketin kolaylaşacağı, kamu sendikalarının güçleneceği, toplu sözleşme kültürünün de gelişeceği açıktır.

Bütün bu gayrete rağmen üzerinde ısrar edilen konuların başında grev hakkı, toplu sözleşme kapsamı, sendika temsili, yüksek bürokrasi ve güvenlik görevlilerinin sendika kurması, hakem kurulu oluşumu gibi tartışmalı ve tali konularda yoğunlaşmalar olmuştur. Oysa, 657 sayılı Kanun ortada iken, kamu görevlilerinin hayat boyu istihdam garantisi, kadro derecesi garantisi gibi uygulamalar devam ederken, performans sistemi kurulmamışken grev gibi bir hakkın ne kadar adaletli ve verimli olacağı da ciddi bir tartışma konusudur. Dolayısıyla, kamu görevlilerinin şartlarının iyileşmesi 657 gibi diğer kanunlarla beraber ele alınması gereken bir konudur ve sendikal hakların güçlendirilmesi bu konuda ilerlemeye katkı sağlayacaktır. Zannediyorum, bununla da ilgili Bakanlığımızın çalışmaları mevcuttur.

Şurası açıktır ki bir ülkede sendikaların kuvvetli olması sosyal barışı destekler, çalışanların refahı ile beraber verimini de artırır ve kalkınmayı da hızlandırır. Ancak, ülkemizde sendikaların daha profesyonel, bağımsız ve demokratik bir çalışma yapısına sahip olma yönünde ilerleme kaydetmeleri hususu da samimi bir şekilde ele alınmalıdır. Geçtiğimiz günlerde Ankara'da eylem yapan sendikanın neye karşı çıktığını ben şahsen anlamakta güçlük çektim. Birkaç gün önce gazetelerde Sayın Ali Nesin'in açıklamaları "Bu konuda bu kadar peşin hükümlü olmaya acaba gerek var mıydı?" diye aklımızda sorular oluşturulmasına vesile oldu. Dolayısıyla, biz elbette ülkemizin demokrasi yönünde hızlı adımlarla ilerlemesini ve bunun her alanda görülmesini arzu ediyoruz, fakat katı ideolojik tavırlar yüzünden zaman kaybediyoruz, daha hızlı ilerlemeyi de maalesef gerçekleştiremiyoruz. Zaten bu tür konularda birdenbire bütün meselelerin çözülmesini, bir gecede, bir kanunla her şeyin değişmesini beklemek gerçekçi bir yaklaşım da değildir; önemli olan, adım adım da olsa doğru yönde ilerleme olmasıdır.

Çok kıymetli milletvekillerimiz, bir husus iyi anlaşılmalıdır: AK PARTİ hükûmetleri Türkiye Cumhuriyeti'nin sosyal devlet özelliğini sürekli güçlendirmişlerdir. Bütçede personel giderleri artışına bakıldığında enflasyondan her zaman yüksek olduğu görülmektedir. Özellikle alt derecedeki kamu görevlisi maaşları, enflasyonun çok üzerinde arttırılmıştır. Hatta kamuoyunda sıkça tartışılan milletvekili maaşlarında dahi yüzde 100 artış yapılıyorken en düşük memur maaşı yüzde 300 arttırılmıştır. Dahasını söyleyeyim: Türkiye'de bütçede personel giderlerinin payı yüzde 23'tür. Bu oran birçok gelişmiş ülkeyle ya aynıdır ya da daha da yüksektir. Örneğin personel giderleri Japonya'da yüzde 15, Almanya'da ise yüzde 16'dır ama az önce de ifade ettiğim üzere Türkiye'de bu rakam yüzde 23'tür.

Diğer taraftan, önceki hükûmetler tarafından, örneğin Konut Edindirme Yardımı gibi ödemelerin, unutturulan ödemelerin yapılmış olması, banka promosyonlarının çalışanlara verilmesinin sağlanmış olması Hükûmetimizin personele göstermiş olduğu önemin çok önemli bir göstergesidir. Dolayısıyla AK PARTİ gerçek bir emekçi dostu, çalışan dostu, kimsesiz ve ezilen dostu bir partidir. Şimdi, bu kanunu takiben inşallah kamu görevlileri 2012 maaş zamlarını da daha fazla gecikmeden alabileceklerdir. Komisyonumuzun hızlı ve verimli çalışmasının bu boyutu da önemlidir.

Değerli milletvekilleri, tabii ki, özellikle Komisyon çalışmalarımız esnasında "sosyal denge tazminatı" dediğimiz, belediyelerin uygulamakta olduğu, bazılarının ise yasal boşluktan dolayı uygulamaya çekindiği kanunun yeni yasal düzenlemeyle artık her belediyede uygulanabilmesi imkânı doğmuştur. Bu şu açıdan önemlidir: Artık bazı belediyelerde emekçilerimiz bundan sonra bu haktan mahrum olmayacak, bu şansa kavuşmuş olacaklardır.

Tabii ki o arada Komisyonda bunun belediye bütçesinin yüzde 30'unu aşmamak kaydıyla sınırlandırılmış olması bazı tartışmalara yol açtı, ancak bildiğiniz gibi 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 49'uncu maddesinde, zaten çok daha öncesinden belediye personel giderlerinin yüzde 30'la sınırlandırılmış olduğu açıktır. O yüzden, zaten burada bu rakamın daha yüksek olması, bu kanun maddesi nedeniyle, Belediye Kanunu nedeniyle, bu yüzde 30'un üzerindeki sınırlamayla ilgili bir paralellik ilkesinden hareketle bu yasaya da dercedilmiş ve açıkçası zaten daha fazlasının, yani bu maddenin konmaması o Belediye Kanunu'muz mevcut olduğu sürece de uygulanabilir değildir.

O yüzden, ben sosyal denge tazminatlarının da yüzde 30'la sınırlandırılması hususunu Belediye Kanunu'nun 49'uncu maddesine de paralellik itibarıyla önemsiyorum ve böyle olması gerektiğini de şahsen düşünüyorum.

Ben başta bu konuyla ilgili oldukça yoğun çaba gösteren Sayın Bakanımız olmak üzere Bakanlık yetkililerine ve kanun taslağında emeği geçen herkese, sendikalarımıza, muhalefetten katkı koyan bütün arkadaşlarımıza teşekkür ediyor, hepinize saygılarımı arz ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Türel.