| Konu: | 14 MART TIP BAYRAMI'NA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 78 |
| Tarih: | 14.03.2012 |
REŞAT DOĞRU (Tokat) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 14 Mart Tıp Bayramı'yla ilgili söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
14 Mart Tıp Bayramı, 1919 yılından itibaren kutlanmaktadır. Dünyanın en onurlu, şerefli işini yapan bütün doktor ve sağlık personelinin 14 Mart Tıp Bayramı'nı candan kutluyorum.
Hekimlik ve sağlık personeli olmak çok büyük bir özveri gerektirir; gecesini gündüzüne katarak çalışırlar, onlarda yorulma yoktur. Ancak bütün olumsuzluklar hekimler üzerine yıkılırken, haksız suçlamalar hekimleri üzmektedir. Hâlbuki hekimler her türlü fedakârlığı yaparak çalışmaktadırlar. Son yıllarda sağlık sisteminde yapılan ve yapılmaya çalışılan değişiklikler hekimlerde çok büyük rahatsızlıklara ve problemlere sebep olmuştur. "Sağlıkta dönüşüm" adı altında, bir gecede, Türkiye Büyük Millet Meclisinde tartışılmadan, tarafların görüşünü almadan çıkarılan yasalar hekimlerin ve sağlık personelinin geleceğe umutla bakmalarını imkânsızlaştırmıştır.
Sayın milletvekilleri, AKP on yıldan beri iktidardadır, bu zaman dilimi ülkemizdeki bütün meseleleri çözmesi gereken süreçtir. Hekimlerin, sağlık personelinin, hizmet alan herkesin sorunları çözümlenmeliydi ancak hep geçmişte yapılanları anlatarak zaman doldurulmaya çalışılmaktadır. Bugün ülkemizde hekim de şikâyetçi hizmeti alan da şikâyetçidir. Türkiye'nin her yerinde binlerce hekim ve sağlık personeli ayaktadır; hepsinin ortak isteği hekimlik sanatını toplumun hizmetine sunmak, bunu yaparken de sağlığımızdan, iş güvencesinden ve gelecek kaygısı korkusundan kurtulmak istemektedirler.
Sayın milletvekilleri, hekimler, özlük haklarının geri plana atıldığı performans baskısı içerisinde çalışmak istemiyorlar. Hekimler, nitelikli sağlık hizmeti sunmak için emeklerine değer verilen bir anlayışla özlük haklarının korunmasını, kayıplarının telafi edilmesi için yeni düzenlemeler yapılmasını istiyorlar, mesleki bağımsızlık istiyorlar. Hasta sayıları her geçen gün artan hekimlerimizin ve sağlık çalışanlarının emeklilik sonrasıyla ilgili hiçbir düzenleme şu ana kadar doğru dürüst yapılmamıştır. Emekliliğe yansıyan güvenceli gelir dağılımı istiyorlar. Emekli hekim, yıllarca çalışıp emekli olduktan sonra tekrar bir yerde çalışmak istemiyor, onurlu bir emeklilik yaşamı oluşturacak emeklilik aylığı bekliyorlar. "Döner sermaye gelirleri çeşitli yöntemlerle göz ardı edilmeyip direkt olarak tamamı emekliliğe sayılsın, onun karşılığını alalım." diyorlar.
Sayın milletvekilleri, hekimler ve sağlık çalışanları her geçen gün artan şiddet ortamına maruz kalıyorlar. Bunlarla ilgili önlem alınmadığı, geç kalındığı da unutulmamalıdır. Artan şiddetin boyutları değerlendirilmeli ve zaman geçirmeden de gerekli önlemler mutlaka alınmalıdır.
İşsizliğin ve gelir payları arasındaki uçurumun giderek arttığı günümüzde, toplumun en yoksul kesimlerinden bile alınmakta olan katkı payları ve fark ücretleri insanlarımızın canını yakmaktadır. Yaşından dolayı sık sık hastaneye giden emekli insanlarımız bu durumdan çok zarar görmekte ve şikâyetçi de olmaktadırlar.
Sayın milletvekilleri, koruyucu sağlık hizmetleri devletin temel ve vazgeçilmez göreviyken, hızla gelişen aile hekimliği birçok sorunu da beraberinde getirmiştir. Aile hekimliği nedeniyle kırsalda kapatılan sağlık ocakları atıl kalmış, hastalar köylerinden kilometrelerce uzaklıktaki aile hekimliği merkezlerine gitmek zorunda bırakılmışlardır.
Bugün, verimli ve kaliteli bir sağlık hizmeti sunumu, ülkemizde, toplumun bütün kesimlerinin özlemi hâline gelmiştir. Bugüne kadar, sağlık alanında, iktidar partisi tarafından "yenilik" olarak sunulan bir dizi çalışma, sağlığın sorunlarını maalesef çözmemiştir. Hekimlerimizin iş yükü artarken, yeni uygulamalar hastanelerde hasta kuyruklarına neden olmuş, bazı bölümlerde yatışlar için haftalar sonrasına gün verilmeye başlanmıştır. Mesela, acil yoğun bakım hizmetine ihtiyaç duyulduğunda hasta sahiplerinin feleği şaşmakta, ne yapacaklarını da maalesef bilememektedirler.
Son zamanlarda gündeme gelen "yabancı doktor" konusu da yanlış bir tercihtir. Bugün, ülkemizin doktorları, yüz nakli, kol-bacak nakli ve yapmış oldukları kardiyolojik ameliyatlar konusunda dünyanın sayılı hekimleri arasında bulunmaktadırlar. Bu manada, yabancı hekim ve sağlık personelinin getirilmesi hiç doğru bir hareket değildir, bu karardan mutlaka vazgeçilmelidir.
Şurası bir gerçektir ki Türk hekimlerinin önü açıldığı zaman yapamayacakları hiçbir şey yoktur ve dünyadaki bütün tıp merkezleriyle de gayet rahat bir şekilde yarışabilirler ve her türlü hizmeti yapabilirler.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
REŞAT DOĞRU (Devamla) - Bitiriyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN - Lütfen, selamlayınız.
REŞAT DOĞRU (Devamla) - Bu duygu ve düşünceler içerisinde, bütün hekimlerimizin ve sağlık personelinin 14 Mart Tıp Bayramı'nı candan kutluyor, onlara sağlıklar, sıhhatler ve başarılar diliyorum.
Teşekkür ederim. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Doğru.