| Konu: | TÜRKİYE CUMHURİYETİ EMEKLİ SANDIĞI KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 45 |
| Tarih: | 22.12.2011 |
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Bu önergemizde diyoruz ki: "Kamu idaresinde geçen sürenin sona erme sebebine ilişkin belgeler, devletin görevidir, ilgili kamu idarelerince kuruma bildirilmelidir."
Değerli milletvekilleri, çağdaş dünya bundan yirmi beş otuz yıl öncesine kadar kapitalist zihniyetin "Önce ekonomide pastayı büyütelim, ondan sonra payınızı artırırız." yalanını artık kabul etmiyor. Sosyal adalet, insanların yaşam kalitesi, çoğulcu demokrasi gibi değerler kapitalist sistemin kabullerini yerle bir etti. Pastanın büyüklüğü, ekonomik büyüklükler ne olursa olsun, doğrusu, bu kaynakların hakça paylaşımıdır. Ülkemizdeki sosyal gelir grupları içerisindeki ilk yüzde 20 ile son yüzde 20 arasındaki gelir farklılığı tam 8 katına çıkmıştır. Hani çok değil, kısa bir süre önce seçim sandıkları ortaya çıktığında diyordunuz ya "Dağdaki çobanın oyu da bir, üniversitedeki profesörün oyu da bir." Oy isterken böyle de milletin zenginliklerini paylaşmada niye değil? Birlikte çalışıp ürettiğimiz, birlikte yaşadığımız bu güzel vatanda niye kazançlarımızı adaletli bir biçimde paylaşamıyoruz? Bu gelir adaletsizliğinin 8 kat farklılığının tercümesi şu değil mi: Birileri bu memlekette et yiyor, birileri dert. İşte bu yüzden "Gayrisafi millî hasılayı büyüttük dünyanın 16'ncı büyük ekonomisiyiz." demenin çağdaş dünyada fazla bir karşılığı yok. Ne derseniz deyin, yönetim kaliteniz, karne notunuz Birleşmiş Milletlerin insani gelişim endeksinde gözüküyor, 187 ülke arasında 92'nci sıraya gerilemişiz, 2010'da 83'üncü sıradaymışız. Ermenistan, Azerbaycan ve İran bizden daha iyi durumda arkadaşlar.
Değerli milletvekilleri, gelirin hakça paylaşılması adına desteklenmesi gereken en önemli kesim hem vicdanen hem de sayısal büyüklük olarak emekliler olsa gerek. Her 5 emekliden 4'ü aç ama tamamı yoksul. Ülkede yaşayan her 7 kişiden 1'i, yaklaşık 9,5 milyon kişi emekli aylığı veya dul ve yetim aylığı ile geçinmeye çalışıyor. Bu rakamları Hükûmet bilmiyor mu? Gayet iyi biliyor. Bu yüzden, Sayın Erdoğan seçimlerden hemen önce meydan meydan dolaşıp diyordu ki: "Emeklilerin en büyük sorunu, intibak yasasının çıkarılması, bu sorunu biz çözeriz." Sonra ne oldu? 12 Haziran seçimlerinin üzerinden altı ay geçti, emekliler uyutuldu. AKP, Meclise Sporda Şiddetin Önlenmesi Kanunu dışında bir kanun getirmedi. Bu süre içerisinde birçok kez emeklileri hatırlatmamıza rağmen, AKP, Meclisi, uyutma politikası gereği son derece light bir gündemle oyaladı ve 2011'in sonuna gelindi. Milliyetçi Hareket Partisi burada arkadaşlar. Millete verdiğimiz sözün gereği olarak emeklilerimizin insan onuruyla yaşam alanını temin edecek bir ücrete kavuşturulmaları için, dün söylediğimiz gibi, destek vermeye hazırız ancak AKP seçimlerde istediğini almış bir parti olarak maalesef artık bu taraklarda bezi yok.
Bu tasarıyla dağ fare doğurmuştur, emeklinin ümitleri bir başka bahara kalmıştır. Biz söylemiyoruz, rakamlar söylüyor. Ülkemizde açlık sınırı 972 lira olarak açıklandı. En düşük emekli aylıkları bu sınırın altında. AKP'nin ifadesine göre, ekonomi büyüyor, zenginlik artıyor ama her ne hikmetse emekli aylıkları artmıyor. Hayatının sonbaharındaki emekli, son demlerinde kimseye muhtaç olmadan torun torba sevmek istiyor ancak bu basit kıyaslamalar bile bunun mümkün olmadığını gösteriyor. Otuz yılın sonunda emekli ikramiyesiyle araba almış, su ile çalışmıyor araba, 2002'de aracın yakıt deposu 76 liraya dolarken bugün 211 lirayı bulmuş. En düşük işçi emeklisi aylığı ile Aralık 2000'de 20 gram altın alınabilir iken aynı emekli aylığıyla bugün 8 gram alınabiliyor. Alım gücü 3 kat gerilemiş.
On yıllık devri iktidarınızda hesap bu kadar ortada iken pembe tablolar çizmek, milyonlarca emeklinin durumunu görmezlikten gelmek, hiç dilinizden düşürmediğiniz "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." prensibiyle nasıl bağdaşacak? Yoksa emeklilerin yaşı zaten ilerlemiş, hafızaları zayıflamış, seçimlere doğru yaldızlı birkaç cümleyle bunları unuttururuz diyorsanız ben de sizlere derim ki sizleri bu insanlar iktidar yaptı, yine, ihanete uğramış bu insanlar alaşağı edecektir. Hükûmetin emeklilerimizi bir an önce bu sefalet aylığından kurtarıp onurlu bir hayat için gerekli altyapıyı oluşturmak gibi bir sorumluluğu var. Bu sorumluluğunu bir an önce hatırlaması dileklerimle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Korkmaz.