GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: VAN DEPREMİNE İLİŞKİN
Yasama Yılı:2
Birleşim:79
Tarih:15.03.2012

ÖZDAL ÜÇER (Van) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Van depremiyle ilgili gündem dışı söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Van depremi belki çok konuşuldu, farklı açılardan çok değerlendirildi ama depremzedelerin sorunlarının çözümü noktasında gelinen noktayı hatırlatmak üzere bugün söz almış bulunuyorum.

Çok kısa bir sürede, Van depremiyle ilgili, depremzedelerin yaşamış olduğu sorunlarla ilgili tam kapsayıcı bir söylemi nasıl dile getiririm bunu bilemiyorum ama bugün almış olduğum telefondan başlayarak vatandaşın sorununu paylaşmak istiyorum sizlerle.

Rojbin Bor adında bir kadın beni aradı bugün. 12 nüfuslu bir aile olarak -ki ailelerinin belli diğer bireylerinin il dışına çıkmış olmasından dolayı bir araya gelmiş 12 kişi- bir sivil toplum örgütünün kendilerine vermiş olduğu bir çadırda kalıyorlar fakat Valiliğin çadırlarda kalmayı yasaklamasından dolayı kalacak yer bulamıyorlar. Bu aileye, kiracı oldukları için, konutları olmadığı için konteyner verilmemiş, çadır da verilmemiş. Valiliğin, olur da, bir çadır olayı, vakası gerçekleşir diye engellemesinden dolayı, sivil toplum örgütünün vermiş olduğu çadırda kalmaları da engelleniyor. Bunun gibi kaç aile var. Hükûmetin bununla ilgili bir çalışması olmuş mu? Hayır. Van'da kiracı olup da mağdur olan kaç aile vardı? Bunların kaç tanesi il dışına göç ettirildi Valilik kanalıyla? Bunlar tekrar Van'a geldiğinde nasıl ikamet edilecekler? Barınma sorunları nasıl karşılanacak?

Değerli arkadaşlar, Van Valisi başta olmak üzere, Hükûmet yetkililerinin Van depremiyle ilgili yaptığı tek şey, konteynır ihaleleri ve kamu ihaleleriyle kamu malını nasıl kaçırırız hesabı. Milyonlarca lira, duyarlı vatandaş tarafından, yurt dışından, yurt içinden duyarlı vatandaş tarafından afet yardımı olarak gönderildi. Devletin vatandaşa yardım etmesi gereken bir durumda, vatandaş devlete yardım etti ama o milyonlarca lira nereye gitti, kimse bilmiyor. Valinin çelişkili açıklamalarına Hükûmet göz yumuyor. Yani kamu giderlerini, bir şekilde kılıfına uydurup kendi yolsuzluklarına malzeme yapanlar çapulcudurlar. Bunu kim yaparsa yapsın bu çapulculuğa göz yumanlar da bunun ortağıdırlar. Milyonlarca insan, sayısı 1 milyona varmış insan güruhu depremden muzdarip, çadırlarda barınıyor ve kendi bulunduğu ilde barınamıyor, gidip Kütahya Emet'te inşaat işçisi olarak çalışıyor ve onlara linç girişimleri bizzat Hükûmet tarafından organize ettiriliyor. Binlerce insan? Neden dağıtılmıyor?

Bir demokratik sivil toplum örgütünün basın açıklamasında milyonlarca liralık gaz bombası harcanırken, linç girişimde bulunan kitleyi dağıtmak için güvenlik güçleri neden seyirci kalıyor? Sivas katliamının unutulmaması için, zamanaşımına uğramaması için en masum demokratik tepkisini dile getiren kitleye gaz bombasıyla saldıran güvenlik güçleri neden Kütahya Emet'te seyirci kalıyor? İşte bunun ismi faşizmdir ve bu faşizme karşı başta Van halkının, Kürt halkının, Alevilerin boyun eğmesini bekliyorsa Hükûmet, çok bekler. İnsanların onurlu mücadelesi, bu Hükûmetin faşizan tutumlarına karşı elbet başarılı olacaktır.

Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Üçer.