GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AFET RİSKİ ALTINDAKİ ALANLARIN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ HAKKINDA KANUN TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:79
Tarih:15.03.2012

ÖZDAL ÜÇER (Van) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; değişiklik önergesiyle ilgili söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu selamlıyorum.

Aslında, bu yasanın tümüne bakıldığında, bu yasa afetten zarar görmüş kişilerin, kurumların zararını karşılamak yerine "Afetten nasıl rant sağlanabilir ve bu konuda devlet otoritesi, kamu otoritesi nasıl araç olarak kullanılabilir?"in hesabı yapılmaktadır. "Orman alanlarını nasıl yapılanmaya açar, müteahhitlere satarım; depremde riskli bölge diye tanımlanan bölgeleri nasıl rantabl olarak kullanabilirim?" hesabıyla yapılmakta olan bir yasa olduğu için kesinlikle halkın faydasına olmayan bir yasadır.

En yakın afet ilimiz Van'da yaşandığı için aslında bu yasanın fiilî uygulaması Van'da yapıldı. Bu yasa Van'da yaptıkları fiilî uygulamanın yasal bir şekle bürünmesi için çıkarılmakta. Şimdi, Van neden afet bölgesi ilan edilmedi? Çünkü afet bölgesi ilan edilmiş olsaydı, her kurumun, belediyelerin, bakanlıkların, bakanlıklara bağlı kurumların kendi yaralarını sarabilmesi için özel bütçe giderlerinin olması gerekecekti ve bu konuda zorunlu yatırımlar olacaktı, zorunlu bütçeler oluşturulmuş olacaktı. Ama bunun yerine, keyfî bir şekilde, vatandaşın vermiş olduğu yardıma bile el koyarak onu keyfî bir şekilde kullanmanın hesabı yapıldı. Bunca zaman geçmesine rağmen "Konteynerlerde kalmayan insan yok." dendi. Peki, onca nüfus nereye gitti? Bunlar geldikleri vakit nerede kalacaklar? Neden çıkarıldılar?

Evet, hasar tespitleri yapılıyor. Ama hasar tespitinde Muradiye'de, Van milletvekillerinden Muradiyeli olan milletvekilinin yakınları neden afetten zarar görmedikleri hâlde afetten zarar görmüş gibi bir uygulamaya tabi kalıyorlar? Afetten zarar gördüğü hâlde dışarıda, soğukta, eksi 20 derece çadırda barınmaya çalıştığı hâlde vatandaş neden afetten zarar görmemiş muamelesi görüyor?

Yem yardımından bahsetti sayın vekilimiz. Evet, aslında yanlış bir cümle kurgusu. Yani Van'da yapılanlar neden Simav'da yapılmıyor, İstanbul'da yapılmıyor değil. Nasıl ki Simav'da bir şeyler yapılmadıysa, nasıl ki İstanbul'da bir şeyler yapılmadıysa Van'da da bir şeyler yapılıyormuş gibi gösterilip bir şeyler yapılmadı.

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - El insaf ya! El insaf!

ÖZDAL ÜÇER (Devamla) - Size cevap verip zamanı harcamak gerekmediğini düşünüyorum.

Şimdi, peki, el insafsa, Muradiye'deki yardımları açıklar mısınız? Neden Canik köyü en çok zarar görmüş köy olmasına rağmen o köyden çıkmış diye o köylüye yem desteği verilmiyor? Bunun belgelerini dökeriz ama sizin için bir anlam ifade etmez çünkü rant sağlamazsınız bundan.

Şimdi, vatandaşın vermiş olduğu milyonlarca lira kalem kalem nereye harcandı bunun hesabını verebilecek misin? O zaman sana el insaf olur. Açıklayabilirsen, ben senin el insafın karşısında istifa ederim eğer açıklayabilirsen. Açıklayamazsan istifa etmeye hazır mısın?

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - İstifa etme, etme. İyi arkadaşsın. (AK PARTİ sıralarından gülüşmeler)

ÖZDAL ÜÇER (Devamla) - Ben iyiyim, sen de iyi olsan keşke.

Değerli arkadaşlar, şimdi, tabii, insanların acısı size komik geliyor. Gülün. Vanlılar da size gülecek, Kütahya Simavlılar da size gülecek, İstanbul da size gülecek. Siz zaten gülünecek hâlinize?

MUHYETTİN AKSAK (Erzurum) - İstismar etme.

ÖZDAL ÜÇER (Devamla) - Gülünç hâlinizle halka gülüyorsunuz ya, bu halk size gülecek hem de katıla katıla gülecek.

Şimdi, hangi yolsuzluğu anlatsam  zaman yetmeyecek. "Esnafa yardım edilmiş" diyor. Hayır. Bakan tamamen bu ihaleleri kendi yakınlarına vermiştir. Özellikle seçmiş olduğu -gelsin- hangi ihale hangi şirkete ve hangi şahsa verilmiştir, bunları belgeleriyle birlikte inceleyelim.

Şimdi?

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Belgeleri savcılığa ver.

ÖZDAL ÜÇER (Devamla) - Savcılığı da görevden alırsınız, merak etmeyin.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ÖZDAL ÜÇER (Devamla) - Savcılar da görevden alındı bu ülkede.

Selamlar. (BDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Sayın Üçer, teşekkür ederiz.

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Gitme, gitme, belgeleri savcılığa ver!

ÖZDAL ÜÇER (Van) - Belgeleri versem sen yorgan yaparsın.