| Konu: | CHP GRUBUNUN, İSTANBUL MİLLETVEKİLİ SÜLEYMAN ÇELEBİ VE ARKADAŞLARI TARAFINDAN 1 MAYIS 2013 TARİHİNDE MEYDANA GELEN OLAYLARIN ARAŞTIRILMASI AMACIYLA 2/5/2013 TARİHİNDE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMA ÖNERGESİNİN GENEL KURULUN 2 MAYIS 2013 PERŞEMBE GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 99 |
| Tarih: | 02.05.2013 |
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
Dün İstanbul'da yaşanan faşizmi anlatmak açısından bir kez daha dikkatinizi çekmek ve 1 Mayısta İstanbul'da yaşananları sizlerle paylaşmak için söz almış bulunuyorum. Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, İstanbul dün tam bir kaos yaşamıştır. Dün İstanbul tam bir devlet terörünü yaşamıştır. Dün İstanbul sıkıyönetim koşullarının bile ötesinde bir uygulamaya maruz kalmıştır. İstanbul halkı dün abluka altına alınmıştır. Tarihinde ilk defa, 1971 yılında 15-16 Haziran direnişlerinde açılan Galata Köprüsü dün yine ulaşıma kapatılmıştır. Atatürk Köprüsü dün ulaşıma kapatılmıştır. Dün metrolar, metrobüsler, İDO, denizden ve karadan tüm ulaşım ilişkileri İstanbul halkına kapatılmıştır.
Değerli arkadaşlarım, dün 1 Mayısta yaşanan baskı ve şiddeti anlamak için orada yaşamanızı beklerdim, orayı yaşayarak ve hissederek görmenizi isterdim. 2013 1 Mayısında İstanbul çelik yelekli, gaz bombalı binlerce silahlı kolluk tarafından işgal altındaydı; köprüler kesilmiş, yollar kapatılmış, toplu taşıma bir sonraki emre kadar iptal edilmişti. İstanbul'da sıkıyönetim uygulamakla yetinmeyen Hükûmet işçilere, emekçilere, halka, 1 Mayısa saldırmaya devam ediyor. Bu saldırılar, AKP'nin işçi ve emekçi düşmanı tavrını bir kez daha ortaya koymuştur. "Orantılı güç kullandık." diye açıklama yapan İstanbul Valisi kimsenin Taksim'deki çukurlara düşmemesinin haklı(!) gururunu yaşarken emekçiler gazlı, coplu polis şiddetinden hastanelere kaldırıldılar. Taksim'de çukurlar korunmuş, insanlar korunmamıştır. İstanbul Valisi ve güvenlik güçleri padişah edasıyla Başbakanın fermanını acımasızca uygulamaya koymuşlardır. Bir tarafta "barış" diyen, diğer tarafta işçilere savaş açan bir iktidar var ortada. Bugün suskun toplum yaratmanın ve toplumu baskı altında tutmanın gayretidir bütün bu uygulamalar. 1 Mayısta binlerce kişi bir ağızdan "barış" diyecekti, "özgürlük "diyecekti, "bayram" diyecekti, engel oldular. Taksim'de 1 Mayısı kutlama adına ortaya konulan görüşlerin bahane olduğu dünkü uygulamanın sıkıyönetim koşullarıyla bir kez daha ortaya çıkmıştır. Taksim'in yasaklanması tamamen siyasal bir karardı, amaç Taksim'i 1 Mayıs alanı olmaktan tamamen çıkarma projesidir. İstanbul Valisi Taksim'de yapılacak 1 Mayısın hukuk dışı olacağını söyledi ancak Taksim'in 1 Mayıs alanı olduğu AİHM tarafından tescillenmiş, Hükûmet Taksim'in yasağı nedeniyle mahkûm olmuştur. Bu uygulamalardan dolayı da bir kez daha AİHM'de, bu uygulamaları yaptığı için Hükûmet mahkûm olacaktır çünkü AİHM'in yaptığı incelemede toplantı ve gösteri yapma hakkının gösterinin yapılacağı yeri belirlemeyi de kapsadığı; DİSK'in üyelerini anmak için Taksim Meydanı'nı kullanmak istemesinin hakkı ve üyelere karşı görevi olduğu, gösterilerden günlük yaşam etkilense bile Hükûmetin, barışçıl hakkı gerçekleştirmesi konusunda hoşgörülü olması gerektiği, Hükûmetin, hakkın kullanımını engellemek için ileri sürdüğü DİSK binasından taş atıldığı, göstericiler arasında yasa dışı örgüt üyelerinin bulunduğu gerekçelerinin kanıtlanmadığı, Şişli Etfal Hastanesine atılan gaz bombasının hiçbir haklı gerekçesinin olmayacağı, tüm bunların ifade ve toplantı özgürlüğünü ihlal ettiği kararını verdi.
Biz Taksim'i, değerli arkadaşlar, kolay almadık. Hani, Başbakanın sürekli "Ben verdim." padişah edasıyla "Ben alıyorum." mantığını kabul etmiyoruz. Orayı işçiler mücadeleyle aldı, direnerek aldı, bedel ödeyerek aldı. Yine de işçiler 1 Mayısı o meydanda kutlayacaklar. Buna siz de engel olamayacaksınız. (CHP sıralarından alkışlar)
AHMET AYDIN (Adıyaman) - Kanunu kim çıkardı ya?
RECEP ÖZEL (Isparta) - Kutlamayacaklar denmiyor ki.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Değerli arkadaşlarım, panzerleri?
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - CHP döneminde?
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - CHP döneminde neler yapıldığını da biliyoruz, sizin faşizminizin dün nerede olduğunu da gördük.
Panzerlerle, 10 binlerce polisiyle Taksim'den Beşiktaş'a, Mecidiyeköy'den Şişli'ye kadar 1 Mayısı abluka altına alan AKP Hükûmetinin, cop ve gaz bombalarıyla polisin halkın üzerine saldırmasının bir tek açıklaması var, o da faşizmdir. AKP faşizmi dün açığa bir kez daha çıkmıştır, tüm işçiler tarafından da bu tescil edilmiştir.
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Taksim'i kim kapattı, kim?
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - 12 Eylülcüler kapattı, generaller kapattı.
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Kim açtı?
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Direnerek biz açtırdık, bir daha da açtıracağız.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Kim açtı? Biz açtık.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Sizlerin icazetiyle değil, işçilerin mücadeleleriyle açıldı.
AHMET AYDIN (Adıyaman) - 77'den beri direniyorsun. Kim açtı?
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Çünkü tüm şehir felç edildi dün. Önlemler alınmış, halkın seyahat özgürlüğü dün engellenmiştir. Tüm İstanbul'da âdeta sokağa çıkma yasağı ilan edilmiştir. Faşizmdir çünkü Anayasa'da yer alan toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı engellenmiştir. Faşizmdir çünkü 40 bin polisiyle, gazla, copla orantısız güç kullanılmıştır. Dün barıştan söz eden zihniyet işçiye, emekçiye bayram gününü savaş alanına çevirmiştir.
Bu kez hedef, gaz bombalarının 1 Mayısta kutlamaya gelenlerin vücuduna isabet etmesidir. 1 Mayıs günü yaşanan devlet terörü sonucunda hastanelik olan 100'e yakın yaralı var. Bu yaralılardan biri, başına gaz bombası isabet eden, Tarlabaşı'ndaki evinin önünde yaralanan Dilan Alp.
BÜLENT TURAN (İstanbul) - Evi Bahçelievler'de tespit edildi Sayın Başkan.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Dilan, Tarlabaşı'nda gecekondunun önünde gaz bombasına hedef oldu ve ne tesadüftür ki Dilan, aylardır Hey Tekstil'de direnen, parasını alamayan, işsiz bir babanın kızıydı, Hey Tekstil işçisinin kızıydı.
İşte, AKP'nin ileri demokrasisi bu değerli arkadaşlar. Ama her zaman söylediğimiz bir söz var: "Sabahın bir sahibi var; sorarlar bir gün, sorarlar." Bunu da sizlerden bu halk soracak. (CHP sıralarından alkışlar) Emekçinin, işçinin eli bizim ellerimizde, bizim ellerimiz sizin yakanızda olacaktır. AKP'nin işçi düşmanlığına, sendikalara karşı tahammülsüz yaklaşımlarına karşı sessiz kalmayacağız. Ne yasalar ne yasaklar ne de iktidardan gelen güçleri emeğin sesini kesmeye yetmeyecektir.
Sizlere -zamanım da kısaldı- iki üç tane tablo sunacağım: İşte, sizin dünkü gaz bombalarınız. Bir tek koklamanızı istiyorum, durabilecek misiniz bakalım. İşte, sizin dün dağıttığınız gaz bombaları. Dün, o meydandaki gaz bombaları hurdacılar tarafından böyle toplandı. Dün?
RECEP ÖZEL (Isparta) - Polise sapan atanlar ne oldu, onları göstersene. O sapanın fotoğrafını da göstersene.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Bu fotoğraftan utanın. Bu fotoğraf, Fransa'da 1 Mayıs, Güney Kore'de 1 Mayıs, Hindistan'da 1 Mayıs, Rusya'da 1 Mayıs; ortadaki de Türkiye'deki fotoğraflar. Bu ayıptan utanın.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Bu, Türkiye'nin dünkü fotoğrafı. Bu fotoğraftan utanın. (CHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler) Bu fotoğraftan utanın. Gaz bombalarıyla ve?
RECEP ÖZEL (Isparta) - Vatandaşın dükkânının yağmalandığını da göstersene.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (Devamla) - Son söz şu: Bakın, bugün dağıttık, ite, 1 Mayıs 2013'ün faşizminin 3 yönü: Faşizmin gaz hâli biber gazı, faşizmin sıvı hâli tazyikli su, faşizmin katı hâli AKP iktidarıdır. İşte sizin iktidarınız, işte uygulamalarınız.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)