GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: KOCAELİ ESNAFININ YAŞADIĞI EKONOMİK SORUNLARA İLİŞKİN
Yasama Yılı:2
Birleşim:49
Tarih:10.01.2012

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Kocaeli esnafının sorunları hakkında şahsım adına söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

İktidarın iddiasına göre, Çin, Hindistan ve Arjantin'den sonra 4'üncü sırada, hızla büyüyen ülkemizde, ben biraz da size kendi seçim bölgem olan Kocaeli esnafının sorunlarından bahsetmek istiyorum

Kocaeli'nde girdiğiniz her sokak ve caddede mevcut dükkânların neredeyse üçte 1'inde kiralık tabelası mevcut. Bu yalnız Kocaeli'nde değil aslında, sizlerin de seçilip geldiğiniz bölgelerde de çok farklı olduğunu zannetmiyorum. Seçim gezilerinden de hatırlıyoruz, girdiğimiz her esnaf çok ciddi bir şikâyette bulunuyor. Yani bunun oylara yansımamasının başka tesirini arayabilirsiniz yani "Bu esnaf bize oy veriyor kardeşim, madem şikâyetçi, niye oy veriyor?" şeklinde bir savunma çok geçerli değil, esnafın sorunlarını görmemezliği gerektirmiyor bu savunma.

Bu, Kocaeli iliyle ilgili benim söylediğim yalnız benim söylemim değil, yaklaşık yirmi iki yıldır Kocaeli'de Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanlığı yapan Kemal Kaya'nın geçen gün basına yansıyan açıklamalarında da aynısı vardı. Esnafı geziyoruz, diyorlardı ki: "2010'da işlerimiz kötüydü, 2011'de daha kötü, 2012'de çok daha büyük sıkıntılar bizi bekliyor. Lütfen, bu sorunlarımızı dile getirin." Esnaf artık eşinin bileziğini, kendisinin bir köşeye koyduğu kefen parasını, ölüm parasını bozdurmuş, sermayesinden yemeye başlamış, dükkânını ayakta tutmaya çalışıyor. Gezdiğimiz esnafların hemen hemen yarısına yakını dükkân sahibine borçlu. Bu esnafların artık kredi alacak imkânı da kalmamış, çoğu bankalara borçlu, sicilleri, ticari sicilleri bozulmuş, esnaf sanatkârlar kooperatiflerine gidip kredi alma imkânları da yok. Toptancı artık esnafa güvenmiyor, dolayısıyla kendisine ödünç mal da vermiyor.

Kocaeli'deki esnafın bir başka sıkıntısı da Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin caddelerde aldığı, ana arterlerde ve yan caddelerde aldığı park yasağı. Bu park yasağı nedeniyle insanlar herhangi bir esnafın önünde durup herhangi bir şekilde alışveriş yapamıyor. Nerede yapıyor? Bunun yerine park yerleri olan büyük AVM'lerden gidip alışveriş yapıyor. AVM'ler Türkiye'deki esnafın gerçekten çok önemli bir sorunu. Örtülü para transferinin kaynağı. Bunlar kârlarını yurt dışındaki kendi merkezlerine transfer ederek Türkiye'ye çok ciddi bir girdi sağlayamıyorlar, çoğu zaten yabancı şirket. Dikkat edin, esnafların kepenk kapattığı çoğu yerde artık cep AVM'ler kurulmaya başlanmış. Bu minvalde Kocaeli'nin esnafına gidip "Ben bu marketlerle ilgili neler yapabilirim?" şeklinde sorduğumda hepsinin ortak kanaati şu: Bu Meclisin bir türlü Genel Kurula getirmediği "Büyük marketler yasası" diye bildiğimiz yasanın Genel Kurulda çözümünü bekliyor sayın esnafımız.

Ülkenin kantarıyla oynadık, dikkat edin, hemen hemen her yerde kantarıyla oynadık, bu işleri çözülemeyecek hâle getirdik. Unutmayınız ki ayarlarıyla oynanan kantar gün gelir sizleri de yanlış tartar!

Bu mecrada konuşma yapacağımı bilen birtakım seçmenlerimizden gelen sorunları da burada aktarmak istiyorum.

Polisler karşılıksız mesaiden dem vuruyorlar, "Biz mesai yapıyoruz karşılığında herhangi bir mesai ücreti almıyoruz." diyorlar. Ekip otoları hareket edemiyor benzinsizlikten dolayı. "Eskiden esnafa gidip benzin doldururduk. Esnafın durumu da içler acısı, artık polis ekip otosu esnaftan gidip arabasına benzin de alamıyor." Dolayısıyla hareketsiz, mobilize olmayan bir polis var, onların şikâyetlerini dile getirmek istedim.

Bana özellikle sormamı istedikleri için söylüyorum. Bugün Sayın Başbakanın bir ifadesi var Sayın Obama'ya, "Demokratik sistem oturuncaya kadar bir müddet daha Irak'ta durmanız gerekiyor." sözünü çok anlayamamış insanlar. Ben anlayabildiğim kadarıyla "Irak'a demokrasi getiremedik, demokrasi yerine başka bir şey, faşizm geldi." şeklinde, mealen öyle anladım.

Öğretmen atamalarıyla ilgili hepimize yoğunlukla şikâyetler var, bu konunun Genel Kurulda tekrar gündeme getirilmesini istemişler.

Hepinize saygılar sunuyorum efendim.

Sağ olun. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Türkkan.