| Konu: | TOKAT MİLLETVEKİLİ REŞAT DOĞRU'NUN, (2/179) ESAS NUMARALI ERMENİLER TARAFINDAN AZERBAYCAN'IN HOCALI KENTİNDE GERÇEKLEŞTİRİLEN KATLİAMIN "SOYKIRIM" OLARAK TANINMASI, 26 ŞUBAT'IN "HOCALI SOYKIRIMINI ANMA GÜNÜ" OLARAK KABUL EDİLMESİNE İLİŞKİN KANUN TEKLİFİ'NİN DOĞRUDAN GÜNDEME ALINMASINA İLİŞKİN ÖNERGESİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 89 |
| Tarih: | 03.04.2012 |
SİNAN OĞAN (Iğdır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; daha önce de bu kürsüde bu meseleyi konuşmuş ve 1992 yılında Azerbaycan'ın Hocalı şehrinde Ermeniler tarafından yapılmış olan vahşetin, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından hukuki bir incelemeye alınmasını ve Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından, Hocalı'da yaşananların soykırım olarak kabul edilmesini önermiştik. Mecliste bununla ilgili özel bir oturum da yapılmış olmasına rağmen, maalesef Meclisimizden bu konuda şimdiye kadar bir karar çıkmış değil. Sadece bizim, Dışişleri Komisyonu olarak ve Türkiye-Azerbaycan Parlamentolararası Dostluk Grubu olarak yayımlamış olduğumuz bir bildiri var.
Değerli milletvekilleri, biz eğer bugün, bütün dünyanın gözü önünde gerçekleşen bu katliama sessiz kalırsak, bütün dünyanın medyası önünde gerçekleşen ve bütün dünyanın neredeyse, Le Monde gazetesinden tutunuz da Rus İzvestiya gazetesine kadar herkesin gözü önünde gerçekleşen bu katliama, bu soykırıma, bir milletin iki devleti olarak, Türkiye ve Azerbaycan'ın kardeşliğini her fırsatta ifade eden bir milletin ferdi olarak biz eğer sessiz, duyarsız kalırsak, önümüzdeki süreç içerisinde her fırsatta bu tür katliamların, bu tür soykırımların devamı gelecektir. Maalesef, geçmiş dönemlerde Türklere karşı yapılan soykırımlara biz sesimizi çıkarmadığımız için, bugün bize karşı soykırım yapılmış olmasına rağmen biz Batı tarafından soykırımcı ilan edilmiş durumdayız. Geçmiş dönemlerde biz, bize karşı yapılanların hiçbir zaman ne hesabını sorduk ne bununla ilgili konuyu gündeme getirdik.
Bizim bütün büyük meydanlarımızda zafer anıtlarımız vardır. Elbette ki biz zaferleriyle övünen bir milletiz ama aynı zamanda bize karşı yapılmış olan çok sayıda katliam vardır. Bunun örneklerini Balkanlarda da görmek mümkündür, bunun örneklerini Kafkaslarda da görmek mümkündür, bunun örneklerini Anadolu'nun birçok şehrinde de görmek mümkündür. Hâl böyle olmasına rağmen, biz bu tür, bize karşı yapılan katliamlara, soykırımlara hep sessiz kalmışız, bunu dünya gündemine getirmemişiz, bunu uluslararası camianın gündemine getirmemişiz, bunu kendi Parlamentomuzun gündemine getirmemişiz. Bunun artık hem kendi Parlamentomuz tarafından hem Türk kamuoyu tarafından hem de uluslararası camia tarafından kabul edilmesinin zamanıdır. Bu, hem insan haklarının bir gereğidir hem bu katliama uğrayan insanlara en azından adaletin bir parçasını vermek açısından önemlidir hem de Türkiye'ye karşı yapılan mesnetsiz, haksız suçlamalara karşı Türkiye'nin bir cevap vermesi açısından önemlidir.
Değerli milletvekilleri, önümüzdeki süreç son derece sıkıntılı bir süreçtir. 2015 yılına kadar Türkiye'nin önüne Batı'da çok sayıda benzer suçlamalar gelecektir. Elbette ki olmayan bir şeyin suçlamasıyla karşı karşıya kalan bir Türkiye'nin, bundan siyaseten kurtulmak için başka bir soykırımı gündeme getirmesi söz konusu değil burada. Burada bir hakkın teslim edilmesi, burada adaletin sağlanması adına Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak bizim, Hocalı'da yaşananları bir soykırım, bir katliam olarak bu manada kabul etmemiz gerekmektedir.
Dışişleri Bakanlığımızın artık netice vermeyen bir uygulaması olduğunu da ifade etmek istiyorum, o da bu tür konuların Parlamento dışında kalması hususu. Siz istediğiniz kadar bunu Parlamento dışında tutun, Avrupalı bunu parlamento dışında tutmuyor. Fransız Senatosundan Türkiye'ye karşı haksız kararlar geçti; Anayasa Mahkemesi iptal etti; her iki parti de "Seçilir seçilmez yeniden gündeme getireceğiz." dedi.
Dolayısıyla, Azerbaycan'la eğer bir milletin iki devletiysek bizim, Hocalı soykırımını artık Parlamento olarak kabul etmemiz lazım. Parlamento olarak biz bunu kabul ettiğimiz takdirde hem bundan sonraki katliamların önüne geçmiş olacağız hem de bundan sonra artık benzer niyetli olanlar sadece Azerbaycan'da değil, Irak'taki Türkmenlere karşı da, Doğu Türkistan'daki Uygur Türklerine karşı da benzer niyetlerinden vazgeçmiş olacaklardır. Zira, herkes bilecektir ki dünyanın neresinde bir Türk yaşarsa yaşasın Türkiye olarak biz bu işin arkasındayız, biz bu işin hesabını gün gelecek soracağız.
Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Iğdır Milletvekilimiz Sayın Sinan Oğan'a teşekkür ediyorum.