GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: KAMU GÖREVLİLERİ SENDİKALARI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:89
Tarih:03.04.2012

SIRRI SAKIK (Muş) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Biraz önce, Urfa'da, milletvekili arkadaşlarımızın büyük bir kısmı, bu meşhur İçişleri Bakanımız İdris Naim Şahin'in talimatıyla saldırıya maruz kalmışlar. Hatta, Ağrı Milletvekilimiz Halil Aksoy'un arabası durdurularak yanı başından hem danışmanı hem de danışman yardımcısı -üçüncü eleman dediğimiz elemanlar- gözaltına alınıyor. Yani, sürekli, bugün, bütün gün boyu ekranlarda Sayın Başbakanın çizdiği, o, demokratik bir tablo ve özgürlüklerden bahsediyor? Hâlâ, kendi ülkesinde, milletvekillerinin nasıl saldırıya maruz kaldığını ve bu Parlamentonun çalışanlarının nasıl gasp edildiğini, Urfa'da? Ve bizim Grup Başkan Vekilimiz Pervin Buldan arıyor, İçişleri Bakanlığının hiçbirinin yetkili bir birimiyle bir diyalog kuramıyoruz. Yani sizin demokrasiniz bu. Bugün, işte, birçok alanda Türkiye'de ve dünyada, Avrupa'da, ekonominin ne kadar büyüdüğünü, oysaki hayatın sizi doğrulamadığını?

Sayın Başbakan dönüp "Efendim, dünyada ekonomide Çin'den sonra büyüyen 2'nci ülkeyiz, Avrupa'da 1'inci ülkeyiz. Halep oradaysa arşın burada." diyordu. Ben de diyorum ki: Halep orada, aha Keçiören de orada. Dün akşam, Yüksek Seçim Kurulunda çalışan bir vatandaşımız ve 4 kişi, 1 misafiriyle 5 insan yaşamını yitirdi, açlık ve yoksulluktan dolayı. Yani ekonomisi büyüyen ve bu kadar millî geliri artan bir ülkede evde doğal gaz kullanması gerekirken soba ve kömür kullandığı için ailesi zehirleniyor, 5 insan yaşamını yitiriyor. Hâlâ çadırlarda, Van'da, İstanbul'da o naylon çadırlarda insanlar yaşamlarını yitiriyor. Dünyada Çin'den örnekler veriyorsunuz, Çin'den daha da çok insan kaybına? Sadece martta 60 tane insan yaşamını yitirmiş iş kazalarında, bir yıl içerisinde 600 insan yaşamını yitirmiş iş kazalarında. Sadece dün akşam yaşamını yitiren o vatandaşımız ve ailesi 4/C'li oldukları için, Sayın Bakanım, bakın, 4/C'li oldukları için 900 TL alıyorlar. Bu 900 TL -ev kirası, elektrik, okul masrafı, mutfak masrafı- harca harca bitmez! Onun içindir ki bu devletin çalışanları gece sırtında torbalarla gidip, gazete toplayıp yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Aslında bugün burada düzenlemeniz gereken bu yasaların bu insanların, mağdurların lehinde düzenlenmesi gerekirdi.

Ama siz dün çok önemli bir laf ettiniz, size teşekkür ediyorum. "Bu Anayasa, bu yasa" dediniz, çok teşekkür ediyorum. İşte bu Anayasa'dır ki bu yasadır, insanlar isyanları? Bu Anayasa ve yasa olduğu içindir ki tepkileri bu kadar yükseliyor.

Bakın, birkaç gün önce Muş'ta deprem oldu. Bir köyde seksene yakın ev yıkılmak üzere ve hâlâ o insanlara bu devletin yani o hani "şefkat eli" dediğiniz o eli yok, uyduruk yardımlar oluşmuş. Sosyal devletten bahsediyoruz, o insanlar hâlen o yıkık enkazlar altında yaşamlarını sürdürüyorlar yani Muş'taki yaşam buraya pek yansımıyor. Sizin "güllük gülistanlık" dediğiniz hayat varoşlarda yok, Ankara'nın varoşlarında yok, Anadolu'nun yoksul köylüleri bu hayattan pay almıyorlar. Onun için yasalarınızı, bu yoksulların hayatıyla ilgili yasaları yeniden dizayn ediniz. Yoksa onun ötesinde çıkıp böyle afaki laflar etmekle hayatı dizayn edemezsiniz. Benim hayatıma bir şey yansıyorsa, ben bunun karşılığını görüyorsam bu devlet sosyal devlettir. Eğer bu devlet işte kişi başı 10 bin dolardan bahsediyorsa ve insanları da gaz sobasından dolayı bir akşam bir ailenin bütünü yaşamını yitiriyorsa sosyal devlet olmaktan bahsedemezsiniz, 10 bin dolarlardan bahsedemezsiniz. Bahsederseniz de hayatın gerçeklerini görmemiş olursunuz.

Hepinize teşekkür ediyorum beni dinlediğiniz için. (BDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Sakık.