GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: KAMU GÖREVLİLERİ SENDİKALARI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:89
Tarih:03.04.2012

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Parlamento konuşulan yerdir. Dolayısıyla konuşmalarda mümkün olan en büyük fırsatı yaratmak gerekir.

Değerli milletvekilleri, önce tanımlar, kavramlar ve dil bir mantık inşasını oluşturur. Dolayısıyla sendikaların hakkı olan tanımı doğru ortaya koyabilmemiz için, Sayın Bakandan öncelikle olmak üzere, ben bir şeyi rica ediyorum. Gelin, siyasetçiler olarak onların işlevlerini doğru hatırlatan bir terimi yerleştirelim. Sendikaları "sivil toplum örgütü" olarak tanımlamayalım çünkü onların gerçek tanımı, gerçek işlevi politikadaki baskı gruplarıdır. Dolayısıyla sendikaları "politik baskı grupları" olarak tanımlamak lazım çünkü onların iktidarla ekonomik ve menfaat ilişkileri vardır. Dolayısıyla yönetim üzerinde bir baskı oluşturmaları gerekir. O zaman işlevlerini mantık olarak doğru inşa edip yerine getirebilirler. Eğer biz bunları yumuşatarak sivil toplum örgütleri gibi bir tanım içerisinde tanımlamaya başlarsak sendikalar gerçek işlevlerini yerine getiremezler, işte, "sarı sendikacılığın" veya başka alanlardaki "ak sendikacılığın" temelleri ancak böyle atılabilir.

Değerli milletvekilleri, yapılan iş ve işlemleri doğru okuyabilmemiz, halkımıza doğru yansıtabilmemiz için elbette ki burada her konuyu dile getirmemiz gerekir. Bir yandan sendikalar, toplu sözleşme gibi birtakım kavramlarla uğraşırken, bir yandan bu halkın nasıl kandırıldığını görebilmemiz lazım. İşte, Hükûmet, kuşatılmış bir medya tesiri altında halkı doğru bilgilendirmemektedir. Sayın bakanlar televizyonlara çıkıyorlar, dünden bugüne Hükûmetin yaptığı yanlış icraatlardan, birisi rahatsızlığını dile getiriyor, birisi doğruyu, birisi yanlışı söylüyor ama aynı kabinede görev yapmaya devam edebiliyorlar. Âdeta Hükûmet Bremen mızıkacıları gibi olmuş, herkes elindeki enstrümanın doğru veya yanlışlığını, bir farklı şekilde rahatsızlığını veya memnuniyetini dile getirirken aynı kabinede görev yaptıklarını unutuyorlar.

Değerli milletvekilleri, bugün petrole, doğal gaza birçok zam geldi ve bu zamlar acaba ülkeyi nasıl etkiliyor? İşçiler, memurlar bundan çok büyük mutluluk duyacaklar, çünkü televizyonlarda gene Türkiye'nin büyüdüğünden bahsedilecek, gayrisafi yurt içi hasılanın arttığından bahsedilecek, ama işçiler, memurlar, fakir vatandaş Türkiye'de büyüyen bu rakamın, gayrisafi yurt içi hasılanın kendi cebinden çıktığının farkında olmayacak. Bundan kastım nedir?

Şimdi, Hükûmete bir soru önergesi hazırladım, bunun cevabını da bekleyeceğim. Doğal gaza yapılan yüzde 19'a varan zam, benzine, mazota günlerdir yapılan zamlar, elektriğe yapılan zam gayrisafi yurt içi hasılamızı büyütecektir, o rakam büyüyecektir. "Gayrisafi yurt içi hasıla büyüdü." diye televizyonlarda Hükûmet propaganda yapacak, ama vatandaşımız onun kendi sırtından büyüdüğünün farkına varmayacaktır. Vatandaş da bir yandan diyecek ki "Türkiye büyüyor, gayrisafi yurt içi hasıla büyümüş." Elbette ki büyüyecek.

Sen eğer Obama'yla arkadaşlık yapar, İran'daki yapılan birtakım anlaşmaları, ticareti daraltmanın talimatını alır, İran'dan gelen petrol, doğal gaz gibi birtakım tüketim unsurlarımızı azaltmak mecburiyetinde kalır, navlunların üzerine 27 sent daha bir şeyler binerse, yarınlarda doğal gaza ve petrole daha büyük zamların gelmesi mutlaktır, çünkü artık Hükûmet yabancıların talimatlarıyla, kontrolleriyle, dış politikasından ticaretine varıncaya kadar bir yönlenmenin doğrultusundadır.

Sayın Bakan Bülent Arınç Bey televizyonlarda bir şey söylüyor, diyor ki: "Biz dış tesirlerden dolayı, dış piyasalardan dolayı bunu yapmak zorundaydık."

Ee, tabii, 2002'den önceki bu zamları yapanlar dış tesirlerden yapmıyordu, onlar memnuniyetle ve isteyerek bu zamları yapıyorlardı. İşte, bu Hükûmet üyelerinin, geçmişten bugüne siyasette olanların dün yaptıkları konuşmalar ile bugün yaptıkları konuşmaları milletimiz mutlaka değerlendirmelidir ve yapılan bu zamlarla "büyüyen gayrisafi yurt içi hasıla" safsatasını bir kez daha gözden geçirmelidir. Bu Hükûmet ekonomide ciddi manada ne gibi tesirlerle Türk halkını kandırdığının farkına varmalıdır.

Değerli milletvekilleri?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİ UZUNIRMAK (Devamla) - Sözümüz bitti.

Teşekkür ediyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

SADİR DURMAZ (Yozgat) - Soba devrine geçti Türkiye.

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Uzunırmak.