GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TÜRK OCAKLARININ KURULUŞUNUN 100'ÜNCÜ YIL DÖNÜMÜNE İLİŞKİN
Yasama Yılı:2
Birleşim:83
Tarih:27.03.2012

MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. Hayırlı, huzurlu bir hafta diliyorum.

Değerli milletvekilleri, 25 Mart itibarıyla cumhuriyetin kuruluşundan önce kurulan ve bugün yaşayan Türk Ocaklarının 100'üncü yıl dönümü kutlanıyor. Türk Ocakları, Osmanlı Devleti'nin yıkılış sürecinde, parçalanma sürecinde milleti bir arada tutan, milletin kimliğine sahip çıkan, yeni kurulan cumhuriyette cumhuriyetin ilkelerini hayata geçirmek için bir kültür derneği olarak siyaset dışı, siyasi partiler dışı bir çalışmanın içinde olan milletimize ait çok önemli ve çok değerli bir sivil toplum kuruluşudur.

Değerli milletvekilleri, Türk Ocağının kuruluş öncesini dikkatinize sunmak istiyorum. Yine yeni bir yüzyılın ilk çeyreğidir, 1912, devletimiz kendi tebaası tarafından, azınlıkların hürriyet, özgürlük talepleri doğrultusunda, küresel güçlerin kuşatması altında parçalanma sürecine girmiştir. İki olay arz etmek istiyorum:

Biri İtalya. İtalya, medeniyet getirmek kastıyla, amacıyla Libya'dan Osmanlı Devleti'nin çıkmasını istemiştir ve verdiği notayla, 23 Eylül 1911'de verdiği notayla Libya'yı işgal etmiştir. Çok kısa bir çatışma sürecinden sonra 1 milyon 750 bin kilometrekarelik Libya toprakları üç yüz altmış yıl sonra elimizden çıkmıştır. Bununla yetinmeyen İtalya, Rodos'u ve on iki adaları da işgal etmiş, üç yüz seksen dokuz yıl sonra, vatan toprağı olan Rodos da elimizden çıkmıştır.

Yine 16 Haziran 1911 tarihinde Osmanlı Padişahı Sultan Reşat'ın 100 bin kişiyle cuma namazı kıldığı Kosova Ovası'nda, bu çevrede yaşayan ve Türklerle dört yüz yıldan bu yana zamanı, mekânı paylaşan Hristiyan azınlıklarımız Sırplar, Bulgarlar, Yunanlılar ve Karadağlılar Balkan Savaşı'nı başlatmışlardır. Halbuki Balkan Savaşı'nın başlamasından bir yıl önce hürriyet, kardeşlik ve dostluk, eşitlik adına nutuklar atılırken 1908 Meşrutiyetin nimetleri toplanmıştır ama boşaltılan bu büyük vatan topraklarında kalan "evladı fatihan" dediğimiz Türkler sahipsiz ve çaresiz bir çırpınış içerisindedir. İşte gurbet ellerde bıraktığımız, koca bir tarihin varisi olarak faturasını ödemekle baş başa, kendi kaderiyle baş başa bıraktığımız bu insanlarımıza sahip çıkan Türk Ocağı, birtakım Türk milliyetçileri, tıbbiye ve askeriye öğrencisi gençler, Türk Ocaklarını kurmuşlar ve Türk Ocağı'nın çatısı altındaki fikirlerle, kültürlerle cumhuriyetimizin kurulmasında, millî mücadelenin başarılmasında, kazanılmasında büyük emek vermişlerdir.

O günden bu yana Türk Ocakları, Türk milletinin ve Türkiye devletinin, Türk devletinin bekası için her türlü çalışmayı fedakârca yapmıştır. Bugün Türk Ocağı bünyesinde Türk Yurdu dergisi 300'üncü sayısına ulaşmıştır. Yine, Türk Ocağı bünyesinde kurulan vakıfla eğitim çalışmaları yapılmaktadır. Türk Ocakları, Türk milletinin kendi kimliğini ve benliğini koruyarak bu topraklardaki egemenliğini savunan bir millî derneğimizdir, kuruluşumuzdur. Ümit ederim ki daha yüzlerce yıl bu ülkenin birliği açısından önemli görevleri  olur.

Türk Ocağına hizmet yapan bugüne kadar tüm yöneticilerine, rahmete kavuşmuş olanlara rahmet diliyorum, bugün çalışanlara da başarılar diliyorum.

Teşekkür ederim. (MHP sıralarından alkışlar)                        

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Şandır.