GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AK PARTİ GRUBU ÖNERİSİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:83
Tarih:27.03.2012

NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Grup önerimizin lehinde söz aldım.

Grup önerimizde dört tane kanun tasarı ve teklifini gündemin ön sırasına alıyoruz ve bugün de kamuoyunda "4+4+4" olarak bilinen eğitimle ilgili bazı kanunlarda değişiklik yapılmasını öngören kanun teklifinin görüşmelerinin gerçekleştirilmesini öneriyoruz Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna. Tabii, esas tartışma da bu kanun teklifi üzerinden yürütülüyor yani hem kamuoyunda hem bugün, şu ana kadar yaptığımız görüşmelerde Genel Kuruldaki tartışmalar da esas itibarıyla bu teklif üzerinden götürülüyor.

Tabii her şeyi tartışıyoruz da bu teklifin ne gibi bir düzenleme getirdiğini, neleri içerdiği hususunu çok fazla tartışmıyoruz. Esasında tartışılması gereken bu. Kamuoyunun aydınlatılması açısından da bunu tartışmamız gerekiyor. Yani aleyhinde ya da lehinde her şey söyleniyor, ifade ediliyor, yoğun tartışmalar yaşanıyor ama "Bu düzenleme ne getiriyor?", bunu çok çok daha fazla, ayrıntılı ve daha mesaiye zaman ayırarak tartışmamız gerekiyor kanaatime göre.

Değerli arkadaşlar, bu teklifte üç tane temel düzenleme var. Bunlardan bir tanesi, zorunlu eğitim süresinin ilkokul, ortaokul ve lisede sekiz yıldan on iki yıla çıkartılmasıdır. Bir tanesi bu, getirilen düzenlemelerden en önemlilerinden bir tanesi bu, zorunlu eğitim süresi sekiz yıldan on iki yıla çıkartılıyor. Sanıyorum, burada, bu öneride, getirilen bu hükümde herhangi bir tartışma söz konusu değil, bütün siyasi parti grupları, herkes bunda ittifak hâlinde.

İkinci düzenleme: Özellikle 1997 yılından itibaren meslek ve teknik liseler aleyhine uygulanan üniversiteye girişteki katsayı farklılığı uygulamasının ortadan kaldırılması. Bu teklif yasalaşırsa, nereden gelirse gelsin, hangi programdan mezun olursa olsun, bütün lise mezunları -teknik, meslek, düz lise mezunları- üniversite sınavına eşit şartlarda girecekler, farklı katsayı uygulaması söz konusu olmayacak.

Yine, kamuoyuna yansıyan açıklamalardan takip edebildiğim kadarıyla? Ha, yalnız meslek ve teknik liseleri teşvik etmek amacıyla lehte düzenlemeler var yani pozitif ayrımcılık olarak da belki nitelendirebileceğim düzenlemeler var. Yine, basına yansıyan açıklamalardan takip edebildiğim kadarıyla, siyasi parti gruplarının bu konuda da herhangi bir itirazları veya fazla bir itirazları yok.

Şimdi, diğer, üçüncü düzenleme, bu zorunlu eğitimin, on iki yıla çıkartılan eğitimin kademelendirilmesi. Şu andaki -1997'den itibaren- uygulanan sisteme göre, zorunlu eğitim kesintisiz olarak uygulanıyor, tartışma da bu madde üzerinden ya da bu hüküm üzerinden yürütülüyor. Esas itibarıyla tartışılan konu bu yani. Diğer bir konu da var yaşla ilgili, onu ikincil önemli olarak değerlendiriyorum ama esas tartışma konusu zorunlu eğitimin kademeli hâle getirilmesini öngören düzenleme. Esasında, bu konu, Komisyonun ilk toplantısında yapılan konuşmalarda hiç gündeme gelmedi; onu, burada özellikle altını çizerek ifade etmek istiyorum, vurgulamak istiyorum değerli arkadaşlar. Oradaki tartışmalarda -ki ben de oradaydım teklif sahibi olarak- esas itibarıyla, bizim teklifimizde, orijinal teklifte yer alan ama daha sonra alt komisyonda değiştirilen birinci 4 yıldan sonra belli şartlarla açık öğretime imkân veren düzenleme ile çıraklık yaşını on bire düşüren düzenleme tartışıldı. Bu tartışmalar -yanlış hatırlamıyorsam- sekiz saatten fazla sürdü. Komisyonun ilk oturumunda sadece bu iki konu tartışıldı ama ağırlıklı olarak da, kızların okullaşma oranını düşüreceği? Hatta sloganlaştırdı muhalefete mensup arkadaşlarımız "Haydi Kızlar Eve", "Haydi Kızlar Kocaya" gibi. Aslında hiç öyle bir düşünce söz konusu değildi, kesinlikle böyle bir öngörü de söz konusu değildi ama o şekilde algılandı ve tartışma bu iki konu üzerinden yürütüldü. Şu biraz önce söylediğim üç konuyla ilgili, Komisyonun birinci oturumunda hiçbir tartışma yaşanmadı değerli arkadaşlar.

Şimdi, muhalefetin doğal olarak yoğun tepkisi üzerine veya bizim düşünmediğimiz "Başka birtakım hedefler için getiriyorsunuz." algılaması ve töhmeti karşısında alt komisyonda bu düzenlemeler yapıldı, hem çıraklık yaşı tekrar on dörde çıkarıldı hem de birinci 4'ten sonraki açık öğretim imkânı ortadan kaldırıldı ve ikinci öğretimin sonuna bırakıldı ve geriye bunlar kaldı.

Şimdi, tartışmalı olan kademeli hâle getirilmesiyle ne yapılmaya çalışılıyor? Şunu yapmaya çalışıyoruz değerli arkadaşlar: Birinci 4'ten sonra velilere, insanlara, vatandaşımıza daha çok programı seçme hakkı veriyoruz, seçme imkânı sağlıyoruz; altını çizerek söylüyorum, seçme hakkı  sağlıyoruz.

HALUK EYİDOĞAN (İstanbul) - On yaşındaki çocuğa mı?

AYTUĞ ATICI (Mersin) - On yaşındaki çocuğa mı?

NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Yani şu andaki sistemde sadece sekiz yıllık bir kesintisiz eğitim programı sunuluyor topluma ve toplumun başka bir seçeneği yok. Bu seçenek kabul edilmek için zorlanıyor çünkü başka seçenek sunulmuyor.

Biz şunu yapıyoruz: Biz bu zorunluluğu ortadan kaldırıyoruz, ihtiyari olarak, tamamen kendi hür iradesiyle velinin çocukları için başka programlar seçmesine imkân sağlıyoruz, daha çok program seçmesine imkân sağlıyoruz.

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Çocuk hakları nerede?

NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Buradaki anahtar husus şudur, kritik husus şudur: Kesinlikle en ufak bir zorlamanın olmaması gerekir. Nitekim, teklifte böyle bir durum söz konusu değil; tamamen ihtiyari, tamamen seçeneğe bağlı bir şekilde bunlar sunuluyor.

Değerli arkadaşlar, vatandaşımızın önüne daha çok seçenek konulmasının neresi yanlış Allah aşkına, neresi yanlış?

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Her tarafı yanlış!

NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Eğer bir zorlama, mecburi yönlendirme, doğrudan ya da dolaylı olarak bir yönlendirme söz konusu olsa haklısınız ama böyle bir şey yok, zaten böyle bir iddia da yok.

OKTAY VURAL (İzmir) - Peki, siz programlara ayıracaksınız.

AYTUĞ ATICI (Mersin) - On yaşındaki çocuk geleceğini nasıl belirleyebilir?

NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Dolayısıyla çok daha demokratiktir, vatandaşın düşüncelerini çok daha dikkate alacak olan bir düzenlemedir.

OKTAY VURAL (İzmir) - Öyle bir tercih yok, program tercihi var.

NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Tabii, değerli arkadaşlar, şimdi, bakın, bundan sonra inşallah daha çok tartışacağız. Bu kesintisiz eğitimin kanunlaştığı o görüşmelerde, 1997 yılında yapılan görüşmelerde -bütün tutanaklara aşağı yukarı baktım ben- orada rahmetli Ayvaz Gökdemir'in konuşması var, Doğru Yol Partisi Grubu adına yaptığı bir konuşma var. Gerçekten çok hoşuma gitti, muhteşem bir konuşma. Bu vesileyle Ayvaz Gökdemir'i tekrar buradan rahmetle anıyoruz. Bakın ne diyor -zamanım da kalmadı- o tasarı için şunu söylüyor: "Bu tasarı `Türkiye'nin tek tip ortaokulu olsun.' diyen bir tasarıdır, `Türkiye'nin tek tip ortaokulu olsun.' Niye bunu yapıyorsunuz? Esas saikiniz ne? `İmam-hatip okullarının orta kısmı olmasın, budamaya buradan başlayalım ve sonunda imam-hatip okullarını da yıkalım, yok edelim.' diyen bir tasarıdır. Esas motivasyonu budur, çıkış noktası budur. Bunu yaparken dürüstçe `Biz imam-hatip istemiyoruz.' diye gelinseydi, `Biz imam hatibin orta kısmını kapatmak istiyoruz.' diye gelinseydi onun da münakaşasını, mücadelesini yapardık ama hiç olmazsa sistem bütünlüğü tahrip edilmezdi, çıraklık okulları tahrip edilmezdi, Anadolu liseleri tahrip edilmezdi, güzel sanatlar liseleri tahrip edilmezdi, özürlüler okulları tahrip edilmezdi, yabancı okullar tahrip edilmezdi.

Millî eğitimin 14 temel ilkesi var ama bu tasarı en az 4'üne aykırı çünkü içinde millet bulunmayan, içinde çoğulculuk bulunmayan?

OKTAY VURAL (İzmir) - Doğru, bu teklifte de millet yok.

NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - ?seçme hakkı bulunmayan bir tasarı." Biz bununla tekrar bu düzenlemeyi getiriyoruz ve düzeltiyoruz değerli arkadaşlar.

OKTAY VURAL (İzmir) - Çok doğru Nurettin Bey, teşekkür ederiz, millet yok işte!

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Açıkça "İmam-hatipleri getiriyoruz." deyin, yiğitçe.

HALUK EYİDOĞAN (İstanbul) - Rövanşist olmayın.

OKTAY VURAL (İzmir) - Millet yok, millet!

NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Şimdi, bakın, aynen söylüyor, ben Rahmetli Ayvaz Gökdemir'den aynen okuyorum: "Bu tasarı  kaynağında antidemokratik?

OKTAY VURAL (İzmir) - Gelin, milleti koyalım içine.

NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - ?fiiliyatında `Ver Kur'an'ı, al hükûmeti." tasarısıdır. Ne kötü bir alışveriş, ne bedbaht bir alışveriş, ne talihsiz bir alışveriş, dört yüz sene Hırkai Saadet Dairesinde yirmi dört saat aralıksız Kur'an-ı Kerim tilavet ettirmiş bir milletin önüne gelen ne talihsiz bir tasarıdır. Esas itibarıyla kaynağında da bu tasarı demokratik bir sivil tasarı değildir. Basına da intikal etti, Sayın Başbakan Sayın Genelkurmay Başkanıyla konuşuyor, diyor ki: `Bu tasarı bu sene uygulanmaz.' Fakat oradan aldığı telkinler istikametinde gece sabaha kadar bakanlarını topluyor ve tasarı birdenbire bu seneki tatbik edilir hâle geliyor.

Değerli arkadaşlar, beyler, hepimiz demokrasinin ürünüyüz, biriniz çıksın desin ki: `Dünyanın medeni ülkelerinde eğitim tasarılarını, pedagojik meseleleri generaller görüşür ve karara bağlar. Eğitim tasarıları Genelkurmay Başkanının telkinleri istikametinde tahakkuk ettirilir.' Demokrasiye inanan tek kişi çıkıp bunu söyleyebilir mi?"

Aynen bunu söylüyor değerli arkadaşlar ve ben de altına imza atıyorum bu konuşmanın.

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Doğru? Tabii?

NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Aynen?

OKTAY VURAL (İzmir) - Doğru, doğru demiş.

NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - İşte bu sözlerle rahmetli Ayvaz Gökdemir'in eleştirdiği o uygulamayı inşallah kaldırmak istiyoruz.

OKTAY VURAL (İzmir) - Doğru demiş, millet yok, millet yok!

CELAL ADAN (İstanbul) - Siz o zaman ne diyordunuz?

NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - İnşallah, emaneti millete, sahibine vermek istiyoruz, teslim etmek istiyoruz, amacımız budur.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.