| Konu: | AK PARTİ GRUBU ÖNERİSİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 83 |
| Tarih: | 27.03.2012 |
MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Çok teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum; tekrar, huzurlu, bize yakışır bir çalışma temenni ediyorum. İnşallah!
Değerli arkadaşlar, öncelikle Sayın Nurettin Canikli'ye ve Sayın Ahmet Aydın'a bir sözüm olacak, müsaadeleriyle: Milliyetçi Hareket Partisini samimiyetsizlikle suçlamak size yakışmamıştır.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Ben öyle bir şey söylemedim, yapmayın! Öyle bir söz ağzımdan çıkmadı Sayın Şandır.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Buradan şunu söylüyorsunuz: "Bu kanuna destek veriyor musunuz, vermiyor musunuz?"
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Ben onu söyledim zaten.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Ben size soruyorum: Siz var mısınız, yok musunuz bu kanunda?
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Varız işte, ortadayız; biz getirdik.
OKTAY VURAL (İzmir) - Yoklar, yoklar onlar!
MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Şimdi söylüyoruz, bak: Kur'an-ı Kerim'in yani bu neslin, geleceğimiz olan bu neslin yetişmesinde dinî kaynaklarımızın çocuklarımıza, tüm çocuklarımıza ikinci kademede okutulmasına var mısınız, yok musunuz?
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Varız, teklifte var zaten.
OKTAY VURAL (İzmir) - Yok, yok! Nerede var?
MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Yok teklifte? Yok teklifte? Hayır.
OKTAY VURAL (İzmir) - Var mısınız, yok musunuz? Haydi!
MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Hiç göz boyamayın. Sayın Canikli, bakın, televizyonlar kapalı.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Sayın Şandır, bakın, önerinizi getirin, konuşalım.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Sayın milletvekilleri?
OKTAY VURAL (İzmir) - Getiriyoruz, getiriyoruz?
BAŞKAN - Sayın Şandır, lütfen karşılıklı konuşmayalım.
Sayın milletvekilleri, lütfen?
MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Sayın milletvekilleri, bakın, televizyonlar kapalı, hiç rol veya politika?
AHMET YENİ (Samsun) - Onu bize sormayın, biz belliyiz.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Müsaade edin. Bakın, "9'uncu madde" diyorsunuz, 9'uncu maddede "Ortaokullarda oluşturulacak program seçenekleri Bakanlıkça belirlenir." diyor.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Ondan önceki?
MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Hani nerede? Kur'an-ı Kerim var mı burada?
OKTAY VURAL (İzmir) - Yok.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Bakanlığa yetki verdik. Sadece o değil, başka dersler de olacak.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Hazreti Peygamber'in hayatı var mı burada? Var mı? Şimdi biz size soruyoruz: Var mısınız, yok musunuz?
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Varız.
OKTAY VURAL (İzmir) - Yoklar.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Milliyetçi Hareket Partisi olarak biz 1999'dan bu yana? İşte kitabımız? Sayın Hüseyin Çelik aranızdaysa bu sözlerimi teyit edecektir, Millî Eğitim Bakanlığı dönemindeki tenkitlerimize cevabı bu kitaptan veriyordu, Milliyetçi Hareket Partisinin "Yirmibirinci Yüzyılda Türk Millî Eğitim Sistemi" kitabından veriyordu. Biz bu kitapta Kur'an-ı Kerim'in ve Hazreti Peygamber'in hayatının çocuklarımıza okutulmasını teklif ediyoruz 99'da. Şimdi gelin, kanuna açık yazalım. Niye Bakanın inisiyatifine bırakıyorsunuz? Gelin yazalım.
SITKI GÜVENÇ (Kahramanmaraş) - Önerge verin.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) - İmam hatiplerin 1974'ten bu yana orta kısımları kapalı, yüreğiniz yetiyorsa gelin açalım.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Verin önergeyi, tamam.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Şimdi, bakın, değerli arkadaşlar, yani bu siyaset güzel yapılırsa, doğru yapılırsa hayırlı bir iştir ama siyasetin üzerinden kendimizi var edebilmek için gerçekleri ters çevirir, eksik söyler, yanlış söylersek inanınız ki zulmetmiş oluruz, zulüm.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak biz, eğer müsaade etseydiniz, Komisyonda bunları söyleyecektik. 3 tane Komisyon üyemiz var -muhtemel sizin 15-20 tane var- o 3 arkadaşımızın konuşmasına müsaade etmediniz. Önergeler hazırladık işleme konulsun diye, önergelerimizi almadınız. Kişiliğine ve ilmini büyük saygı duyduğum Sayın Nabi Avcı, burada, Meclis Başkanlığına yazdığı ve Meclis Başkanlığının bize gönderdiği yazıda -gerçekten üzüntümü ifade ediyorum- diyor ki: "Görüşmeler Anayasa ve İç Tüzük kuralları çerçevesinde gerçekleştirilmiştir." Hiçbir sebep insanları doğru olmayanı doğruymuş gibi söylemek mecburiyetinde bırakmamalı. Doğruları eksik söylerseniz, doğruları olduğunun dışında söylerseniz, sizin anladığınız dilden söyleyeyim, Bakara Suresi'nin 59'uncu ayetine göre zulüm işlemiş olursunuz, zulüm! Zulüm de Allah'ın lanetine muhatap olur.
Sayın Nabi Avcı, o Komisyon İç Tüzük'ün 46'ncı maddesine göre uygun mu çalıştı? Diyebiliyor musunuz, Komisyon üyesi veya tüm Adalet ve Kalkınma Partisinin değerli milletvekilleri? Orada kavga olmadı mı? Kavga ortamında görüşmelerin devamının mümkün olmayacağı İç Tüzük'ün 46'ncı maddesinde gayet açık değil mi? Şimdi buna "Yok" derseniz, "Komisyon Anayasa ve İç Tüzük'e uygun çalışmıştır." derseniz, siz "Çok hayırlı bir iş yapacağız." derken yalanla başlamış olursunuz, yanlışla başlamış olursunuz, sonundan nasıl hayır beklersiniz? Çelik çomak oyunu oynamıyoruz değerli milletvekilleri, Allah'ın huzurunda bu gençliğin, bu neslin geleceğini tanzim ediyoruz.
Şimdi, tekrar soruyorum: 10'uncu yılınıza giriyorsunuz, dokuz yıl oldu. "Çok çağdaş" falan dedi Sayın Nurettin Canikli bu getirilen yasaya.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Çağ dışı!
MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Dokuz yıldır neredeydiniz?
OKTAY VURAL (İzmir) - Çağın dışındaydılar!
MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Niye getirmediniz bugüne kadar?
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Şimdi getiriyoruz.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Milliyetçi Hareket Partisi olarak, biz, ilk günden, ilköğretimin kademeli olmasını teklif ediyoruz. Kesintisiz sekiz yıla niye bugüne kadar itiraz etmediniz? Bugün ne değişti de bugün buraya getiriyorsunuz ve kalkıyorsunuz, Milliyetçi Hareket Partisini samimi olmamakla?
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Olgunlaşması gerekiyordu.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Değerli milletvekilleri, kendinizi kandırmayınız. Bu akıllılık olmaz. Birbirimizi hiç kandırmayalım, bu dürüstlük olmaz ama bilesiniz ki Allah'ı kandıramazsınız, bilesiniz ki Allah'ı kandıramazsınız!
Dokuz yıldan bu yana, bu kadar "önemli" dediğiniz bu kanunu bugüne kadar niye getirmediniz?
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Getirdik, şimdi destekleyin.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Niye getirmediniz?
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Tamam, şimdi destekleyin.
SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Destekleyin şimdi.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Şimdi bir şey söyleyeceğim size: Kişiliklerine saygı duyduğum değerli grup başkan vekili, meslektaş veya görevdaş arkadaşlarımın bilgisine, tecrübesine hiç itirazım yok ama bu kadar önemli bir kanunu 5 grup başkan vekili getiriyor. Öğretmenlere danışmadınız?
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Danıştık, en az 10 tane?
Sayın Şandır, bakın, biliyorsunuz, yapmayın.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) - ?velilere danışmadınız, sendikalara danışmadınız; ben inanıyorum ki -Sayın Bakan burada- Bakana da danışmadınız.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Hepsine danıştık.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Sayın Bakana da danışmadınız çünkü Bakanın bu kanunun görüşmelerinde o kadar çelişkili beyanları var ki ben kulağımla duydum, sizden farklı şeyler söyledi.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Sivil toplum kuruluşlarıyla görüştük, akademisyenlerle görüştük, hocalarla görüştük, eğitimcilerle görüştük, hepsiyle görüştük.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Şimdi, siz hangi müktesebatla bu kadar önemli bir kanunu hazırlıyorsunuz Sayın Canikli?
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Milletvekili olarak yasama yetkisini kullanıyoruz Sayın Şandır.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Yetki meselesi değil, ehliyet meselesi bu iş, ehliyet meselesi, gözünüzü severim. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Danışırsınız, uzmanlarına danışırsınız. İçeriğine bir itirazınız var mı?
MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Yani nasıl oluyor bu iş? Bu kadar önemli olan bu kanunda muhalefetle ortak bir akıl üretmeyeceksiniz, muhalefetin?
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - İçeriğine itirazınız var mı?
MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Ha, ben şunu da söyleyeyim: Değerli arkadaşlar, milletvekilinin egemenlik hakkını kullanması hiçbir şekilde önlenmemeli. Komisyonda yaşanan hadiseleri, iktidar grubuyla, ana muhalefet partisi grubuyla yaşanan o hadiseleri tasvip etmiyoruz. Birbirimizi?
MEHMET GELDİ (Giresun) - Orada söyleseydiniz.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Müsaade mi ettiniz ki orada söyleyelim?
Değerli arkadaşlar, bana saygılarında samimi olduklarından emin olduğum, benim de kendilerini sevdiğimden emin olduğum, sevdiğimi bildiklerinden emin olduğum çok değerli -aranızda- genç milletvekili arkadaşlarımız -biri geliyor- Komisyon Başkanına ulaşmamı zorla engelledi, hem de "Mehmet Ağabey" diyerek engelledi. "Niye engelliyorsun arkadaş, niye?" dedim. Psikolojiye bakın, dikkatinize sunmak istiyorum: "Komisyon Başkanına yumruk atacak Mehmet Şandır." diyor.
Değerli arkadaşlar, bu psikoloji sizi bir yere ulaştırmaz. Siz kendi göreviniz veya kendi hayatınız, kendinizle ilgili değil, bu milletle ilgili, bu Meclisle ilgili? Bu psikolojiyle buradan çıkarttığınız kanunların bu millete hayrı olmaz, Allah razı olmaz. İçinizde -hepinizin öyle olduğuna inanıyorum- ölçüsü Allah rızası olan insan çok. Yani muhalefeti yok sayarak, muhalefetin hakkını gasbederek, olanları olmamış gibi göstererek, siz burada, bu milletin geleceğine hizmet etmiş olmazsınız.
Bakınız, Milliyetçi Hareket Partisi olarak biz her gün grup önerisi getireceğiz buraya. Getireceğimiz grup önerileri, halkımızın gündemindeki temel konular yani bu sulama birliklerinin kongresini yapıyor Devlet Su İşleri. Bu kongrede, sulama birliklerinin birçok sorunu var, borcunu ödeyemeyen çiftçilerimizin sorunu var. Taşeron işçilerinin sorunları var, şehit ve gazi yakınlarımızın çocuklarının sorunları var. Memurlarımıza, emeklilerimize daha 2012 yılı maaş zammını vermediniz, bu utanç bile size yeter. (MHP sıralarından alkışlar) Bunları görüşmek dururken buraya, uygulama imkânınızın da olmayacağı 4+4 ki dert artı derde dönüşen bir kanunu getiriyorsunuz.
Son söz: Biz varız, biz Kur'an-ı Kerim'in okullarda okutulmasına varız. (MHP sıralarından alkışlar) Biz imam-hatiplerin orta kısmının açılmasına varız. Siz varsanız?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET ŞANDIR (Devamla) - ?buyurun getirin ama böyle, 9'uncu maddedeki gibi Bakanın inisiyatifine bırakarak kanun düzenlenmez.
MURAT YILDIRIM (Çorum) - Kaçıyorsunuz, 411'de çark ettiniz.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) - Gelin, burada düzenleyelim. Bugün bakanların yerine bir başka bakan olduğu hâlde ne yapacaksınız? Dolayısıyla, esas samimi olmayan sizsiniz.
Hepinize teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Şandır. (MHP sıralarından alkışlar)