| Konu: | KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ KURUCU CUMHURBAŞKANI RAUF DENKTAŞ?IN VEFATINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 52 |
| Tarih: | 17.01.2012 |
REŞAT DOĞRU (Tokat) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; banka kartları kullanımında tüketicinin gelmiş olduğu ekonomik durum ve doğacak sorunlarla ilgili Sayın Başkanımızdan söz istemiştim, ancak malumun olduğunuz şekliyle bugün Türk dünyasının önemli liderlerinden bir tanesi Rauf Denktaş Hakk'ın rahmetine kavuşmuştur, Sayın Başkanın da hoşgörüsüne sığınarak bu konuyla ilgili konuşmak istiyorum.
Sayın milletvekilleri, Kuzey Kıbrıs Türk devletinin Birinci Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'a Allah'tan rahmet diliyorum. O çok büyük bir insan, büyük bir kahramandı. Hayatının her döneminde, biraz önce konuşmacıların da ifade etmiş olduğu gibi, Türklük davasına kendini adamış ve her noktasında da bu yönlü olarak hayatını ortaya koyarak mücadele vermiş birisidir.
7 Kasım 1948 tarihinden itibaren Kıbrıs Türklerinin düzenlemiş olduğu ilk mitinglerden olan Fazıl Küçük'le beraber oraya, kürsüye çıkmış, çok heyecanlı şekilde konuşmalar yaparak Kıbrıs Türk'ünü hem uyarma noktasında hem de bütün dünyanın her tarafına çok önemli mesajlar verme noktasında çalışmalarını başlatmıştır.
1955'te terörist bir hüviyeti bulunan Enosis'le mücadele ve EOKB'nin karşısında Kıbrıs Türklerinin direnişine yön veren isim Rauf Denktaş olmuş.
1958 yılında da bu kahraman insan Türk Mukavemet Teşkilatı'nı kurmuştur. Türk Mukavemet Teşkilatı'nı kurduktan sonra da bunun teşkilatlanması noktasında Ada'nın her tarafında yoğun çalışmalar yapmış olduğunu, çok büyük fedakârlıklar yapmış olduğunu da o dönemlerden ve daha sonraki hatıralardan hep beraber görüyoruz.
1958 yılında Rum teröristler Türk köylerine saldırınca onlara direniş göstermiş, bundan sonra Adaya Türk askerlerinin görevlendirilmesini de o bizzat isteyerek dünyanın her tarafına duyurmuştur.
1963 yılında Kıbrıs'ta Türk direnişini örgütleyerek halkına sahip çıkmasını da o başlatmıştır.
1964 yılında Makarios tarafından istenmeyen adam ilan edildikten sonra kendisi Kıbrıs'a girmesi noktasında yasaklama içerisine konulmuş ancak o, yine, çeşitli yollardan Kıbrıs Türk'ünü yalnız bırakmamış, Kıbrıs'a gitmiş, Güzelyurt'ta, diğer yerlerde yiğitçe mücadele vermiş ve Kıbrıs Türk'ünü hiçbir zaman bırakmamıştır. Ada dışına sürülmesine rağmen Ada dışında bile mücadelesini hiç bırakmadığını hep beraber görüyoruz.
Yine, Denktaş, 1974'teki Barış Harekâtı'nı izleyen süreçte Kıbrıs Türklerinin yanında olmuş, onların koruyucusu olmuş. "Toros" adlı o kahraman insan Ada'nın her tarafında yine yiğitçe bir Kürşad şeklinde mücadelesini vermiştir.
13 Şubat 1975 Kıbrıs Türk Federe Devleti'nin ilanından sonra Meclis Başkanlığını yönetmiş ve 1983'te de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni ilan eden merhum Denktaş, 1985 ile 2005 yılları arasında aralıksız, Cumhurbaşkanlığı görevini yürütmüştür.
17 Nisan 2005'teki seçimlerde kendi isteğiyle aday olmamıştır ama gerçek bir vatansever, cesur bir kahramandır. Her zaman "Adadaki varlığımız, Türkiye ve Türk milletinin geleceği için çok önemlidir." demiştir. Son altmış yılda kendini halkına adamış bir dava adamıdır. O sadece Kıbrıs'ın değil, Türkiye'nin, Türk dünyasının da lideridir. Sahip olduğu unvanlarından daha büyük adamdır. Geçmişteki Kürşad'ın vermiş olduğu mücadelenin bir benzerini aynı şekilde Denktaş vermiştir.
Denktaş, nasıl Kürşad o Çin Seddi'ne tek başına saldırıp da o 40 yiğidiyle beraber?
"Kim derdi ki Kürşad kemikle etti,
O bir kişi değil, o bir devletti.
Bayraktı, vatandı,
Tepeden tırnağa kıpkızıl kandı."
Diye bir dörtlük vardır ya, aynı o dörtlüğe uyan ve sığan da Denktaş olmuştur.
Bu büyük insan tarihin soylu sayfalarında şimdiden yerini almıştır. Mekânı cennet olsun. Ama söylemiş olduğu "Allah kimseyi bayraksız, egemenliksiz, devletsiz bırakmasın." demesi de hepimizin kulaklarına bir küpe olmalıdır.
Bakınız, Annan Planı'yla ilgili, 2004 tarihinde "Annan Planı'na hayır" kampanyasıyla ilgili olarak bizler de Genel Başkanımız Doktor Devlet Bahçeli'yle beraber o kampanyaya katılmıştık. O kampanyada aşağı yukarı yaklaşık bir hafta süreyle Kıbrıs'ta kalarak, Kıbrıs Türk'üne Annan Planı'nın ne manaya gelmesi noktasındaki anlatımımızı onlara sunmuş ve Annan Planı'nı gerçek yönden anlatmaya çalışmıştık.
O ziyaretimiz esnasında Cumhurbaşkanlığı Köşkü'ne gitmiş olduğumuz zaman, Sayın Denktaş'ın bizleri gördüğü zaman gözlerinin parlamış olduğunu, nasıl parladığını şu anda bile hatırlıyorum ve daha sonraki zamanda da yine Annan Planı'nın oylamasının bir öncesi gün yapılan, Lefkoşa'da yapılan mitingde, o büyük mitingde nasıl haykırdığını, bir Kürşad'ın haykırması şeklinde nasıl haykırdığını hep beraber gördük. Orada Türk bayrakları vardı, al bayrak Türk bayraklarımız vardı ve yine Kıbrıs Türk devletinin bayrakları vardı. O büyük bayraklar altında Türk'ün gücünü dünyaya anlatıyordu?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Doğru.
REŞAT DOĞRU (Devamla) - ?ancak birkaç kilometre ileride ise Mehmet Ali Talat'ın yapmış olduğu mitingde, yani "Annan Planı'na evet"çilerin mitinginde ise sadece Avrupa Birliği bayrakları vardı. Bu bile büyük insan Rauf Denktaş'ın nasıl bir mücadele vermiş olduğunun bariz bir göstergesidir.
Mekânı cennet olsun. Onu hiçbir zaman Türk milleti unutmayacaktır diyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Doğru.