| Konu: | 23/12/2011 TARİHLİ VE 6262 SAYILI TÜRKİYE CUMHURİYETİ EMEKLİ SANDIĞI KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN VE ANAYASA?NIN 89?UNCU VE 104?ÜNCÜ MADDELERİ GEREĞİNCE CUMHURBAŞKANINCA BİR DAHA GÖRÜŞÜLMEK ÜZERE GERİ GÖNDERME TEZKERESİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 52 |
| Tarih: | 17.01.2012 |
MHP GRUBU ADINA MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 122 sıra sayılı 6262 sayılı Kanun'a dair Cumhurbaşkanlığı tezkeresi ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle, hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
Sayın Cumhurbaşkanı tarafından yayımlanması uygun bulunmayan 6262 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 16'ncı maddesinin bir kez daha görüşülmesi için Anayasa'nın 89 ve 104'üncü maddeleri uyarınca Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına geri gönderilmiştir.
Cumhurbaşkanlığı tezkeresi üzerine, Plan ve Bütçe Komisyonunda yeniden görüşülen 16'ncı maddede, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri ve dışarıdan bakanlık görevlerinde bulunanlara veya bu görevleri herhangi bir sebeple sona erenlere ödenecek emekli aylığının belirlenmesine esas yüzde 42 oranının yeni bir yasal düzenleme yapılıncaya kadar yüzde 45 olarak uygulanması AKP milletvekillerinin teklifi ve oylarıyla kabul edilmiştir.
Son duruma göre, 6262 sayılı Kanun'da yapılan düzenlemeler sonucunda eski ve yeni milletvekili emeklilerinin aylıkları arasındaki eşitsizlik giderilmektedir. Hâlen milletvekili ve emekli olanlara emekli aylığının tamamının ödenmesi söz konusu olmaktadır. Mevcut emekli aylıklarına 2012 yılında en azından enflasyon düzeyinde verilecek artıştan sonra oluşacak emekli aylığı ile bu Kanun'la belirlenecek emekli aylığı yaklaşık aynı düzeyde bulunmaktadır hatta hizmet yılı fazla olanlar için bu Kanun'a göre belirlenecek aylık daha düşük durumda olacaktır.
Memurların emekli hukukunda yer alan ve eskiden beri bu hukuka tabi tutulduğu için milletvekilleri için de uygulanmakta olan iki yıl milletvekilliği yapma şartının kapsamı genişletilerek, önceki sigortalılık statüsü ne olursa olsun herkese uygulanması öngörülmektedir.
Mevcut uygulamada, memuriyet görevi esnasında makam tazminatı öngörülen görevlerde iki yıl çalışmış olanlar milletvekili seçildiğinde ilk ay itibarıyla milletvekilliğinin haklarından yararlanabilmekteydi. Artık, herkes için iki yıl şartı aranacaktır.
Görüşmekte olduğumuz maddede yer alan üçüncü fıkrayla, daha önce kamuda makam tazminatı görevlerde iki yıl çalışmış ve emeklilik şartlarını tamamlamış olup, Haziran 2011 seçimlerinde milletvekili seçilenlere mevcut mevzuat çerçevesinde emekli aylığı bağlanmış olduğu gerekçesiyle, bu durumda olanlar için iki yıl milletvekilliği şartı aranmamaktadır.
SSK ve BAĞ-KUR hizmetleri dolayısıyla emekli olan ve Haziran 2011 seçimlerinde milletvekili seçilenler ise milletvekilliği emekli aylığını alabilmeleri için iki yıl görev yapmak zorunda olup, bu iki yıllık süre de bu Kanun'un yürürlük tarihinden itibaren başlayacaktır. Kendi ellerinde olmayan nedenlerle oluşan bu durumun gözden geçirilmesinde fayda görülmektedir.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak, 6262 sayılı Kanun'a esas teşkil eden Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edilen metinle ilgili muhalefet şerhimizde belirtilen görüşlerimizi aynen muhafaza ediyoruz. Zira bu Kanun ile geçmişte Emekli Sandığı iştirakçiliği bulunanların büyük çoğunluğunun emekli ikramiyesi alabilmelerinin önü kapanmakta, alma imkânı olanlara da çok cüzi ödemeler yapılması öngörülmektedir. Yeşil kartlıların, altmış beş yaş aylığı alanların, muhtaç, engelli aylığı alanların ve geçici köy korucularının özel sağlık kuruluşlarından hizmet almaları engellenmektedir.
Deprem aylığı bağlanması olumlu olmakla birlikte, 2011 yılı öncesi yaşananlar ile bundan sonra yaşanabilecek deprem ve doğal afetleri kapsamamaktadır. İş Kanunu'nda yer alan idari para cezaları artırılmaktadır. Sigortalılar ile emekli, dul ve yetimlerine ek mali yük getirilmekte, reçetelerinde yer alan üç kutuya kadar ilaçlar için 3 Türk lirası, ilave her bir kutu ilaç için 1 Türk lirası olmak üzere, ilave katılım payı ödemeleri ve yatarak tedavide katılım payı alınması öngörülmektedir. Bu saydığım düzenlemelere Milliyetçi Hareket Partisi olarak tümüyle karşı olduğumuzu bir daha ifade ediyorum.
Değerli milletvekilleri, AKP hükûmetlerince, yıllardır, emekli aylıkları arasındaki adaletsizlik ve eşitsizliğin giderileceği sözü verilmiş ancak emekli, dul ve yetimlerimiz hep hüsrana uğramış, beklentileri boşa çıkmış, umutları ve hayalleri yıkılmıştır. AKP Hükûmeti, 2009 yılında "altından kalkılamadığı" gerekçesiyle rafa kaldırdıklarını açıkladıkları intibak düzenlemesinin, Haziran 2011 genel seçimleri sürecinde, tekrar yapılacağı sözünü vermiş, son günlerde yine emekliler umutlandırılmış, ancak bunun da hem kapsamı dar tutulmuş hem de ödemelerinin 2013 yılında yapılacağı açıklanmıştır. Dün toplanan Bakanlar Kurulunun ardından Başbakan Yardımcısı ve Hükûmet Sözcüsü Bülent Arınç, intibak düzenlenmesinin kabul edildiğini, refah payından emeklilere yüzde 75 pay verileceğini, 1 milyon 913 bin emeklinin maaşlarında artış olacağını ve artışların 10 ile 290 lira arasında emekli maaşlarına yansıyacağını açıklamıştır.
Esasen, tüm SSK ve BAĞ-KUR emeklilerinin intibak sorunu bulunmaktadır. 1978 yılından 2000 yılına kadar SSK, BAĞ-KUR ve memurlar için, memur maaş katsayısıyla belli edilen bir sistem uygulanmıştır. 2000 yılından itibaren SSK ve BAĞ-KUR çalışanlarının emekli aylığının hesaplanmasında memur maaş katsayısının kullanılmasına son verilmiş, bu nedenle SSK ve BAĞ-KUR emeklilerinin, eşitleri arasında, emekli oldukları yılların farklılığı ne kadar çoksa o kadar farklı emekli aylığı ortaya çıkmıştır.
Ayrıca, gerek 1997 gerek 2003 yıllarında BAĞ-KUR basamak satın alma uygulamaları getirilmiş ve kişilere geriye dönük basamak fark paraları ödettirilerek basamak satılmıştır fakat iş emekli aylığına gelince geriye doğru basamak farkı peşin alındığı hâlde, geçmiş yıllar basamaklar arttırılmadığından basamak satın alanlar da alması gereken emekli aylığından çok düşük rakamlı aylık almaktadırlar.
Hükûmetin yaptığı açıklamalara göre sadece 2000 öncesinde emekli olmuş olan SSK emeklilerinden bir kısmına intibak uygulanacaktır. Ekim 2011 itibarıyla sadece SSK'lı emekli dul ve yetim sayısı 5 milyon 727 bin kişidir yani SSK emeklilerinin sadece üçte 1'i bu düzenlemeden yararlanabilecektir.
AKP Hükûmetinin kabul ettiği intibak düzenlemesi BAĞ-KUR emeklilerini kapsamamaktadır. 2 milyon 345 bin esnaf BAĞ-KUR, 1 milyon 811 bin tarım BAĞ-KUR emeklisi olmak üzere toplam 4 milyon 157 bin BAĞ-KUR emeklisinin hiçbiri bu düzenlemeden yararlanamayacaktır. BAĞ-KUR emeklilerine haksızlık yapılmaktadır.
1999 yılında SSK ve BAĞ-KUR'lular için emekli aylığı hesabı değiştirilmiş ve emekli aylıklarının TÜFE oranı ile gelişme hızı oranı dikkate alınarak hesaplanmasına geçilmiştir. Aylık hesabında TÜFE ve gelişme hızı dikkate alınırken, emekli aylıklarına sadece TÜFE oranının dikkate alınması öngörülmüştür. 1/10/2008 tarihinden sonraki uygulamada ise emekli aylıklarında tam bir çöküş öngörülmüştür. Zira, 1 Ekim 2008 günü yürürlüğe konulan 5510 sayılı Kanun ile bu tarihten sonraki hizmetler için emekli aylığının hesaplanmasında aylık bağlama oranı her yıl için ortalama yüzde 2,6'dan yüzde 2'ye çekilmiş, gayrisafi yurt içi hasıla gelişme hızının yüzde 100'ü yerine, yüzde 30'unun esas alınması öngörülmüş yani refah payı iyice düşürülmüş, emekli olanlara sadece TÜFE oranı kadar zam yapılması uygulaması devam ettirilmiştir. Bakanlar Kurulunda kabul edildiği söylenen düzenleme bu eşitsizliği hiç kapsamamaktadır. Dolayısıyla, yıllardır yılan hikâyesine dönen intibak konusunda yapılacağı açıklanan düzenleme, dar kapsamlı, günü kurtarmaya yönelik bir düzenleme olacaktır. Kısmi bir eşitsizlik giderilmektedir. Önümüzdeki yıllarda emekli aylıkları arasında çok daha büyük eşitsizlikler ortaya çıkacak olup, intibak konusu gündemde kalmaya devam edecektir.
Ben, teklifin tekrar hayırlı olmasını diliyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Kalaycı.