GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI TEŞKİLATI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:85
Tarih:29.03.2012

İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii burada, aslında, ülkenin geleceğini ilgilendiren çok önemli bir sorunu konuşuyoruz, eğitim sorununu konuşuyoruz. Gönül isterdi ki eğitimin var olan sorunlarını, bugün, güncel yaşanan tıkanıklıkları burada etraflıca konuşup geleceği ona göre planlamak ve geleceği ona göre ortak bir tartışmayla birlikte toplumun diğer kesimleriyle, bütün kesimleriyle ortaklaştırarak bir zemine oturtalım ancak görüyoruz ki? Bugün yargı ve polis kıskacına almış olduğumuz eğitim emekçilerinin durumunu gündüz konuşmuştuk. Eğitim sistemiyle ilgili temel yaklaşımların da bahsetmiş olduğumuz sorunları çözmekten çok uzak bir şekilde ele alındığını ve Edirne'den Ardahan'a kadar bütün halkın, bütün toplumun eğitimle ilgili beklentilerini karşılayacak bir kaygının bulunmadığını buradan belirtmek istiyorum.

Bakın, yaşanan güncel sorunlara ilişkin ben size birkaç örnek vereyim: Diyarbakır'da öğrenim gören ve ana dilinde eğitim görme hakkını yani kendi varoluş hakkını isteyen "Hasan Basri Boztemir" ve "Yasemin Acer" adlı öğrenciler Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinin cevabı ile yirmi bir yıl iki ay hapis cezasına çarptırılmışlardır. Şimdi, hepinize tek tek birey olarak sorarsak sırf ana dilde eğitim istediği için yirmi bir yıl hapis alan öğrencilerin durumuyla ilgili hepinizin vicdanında bir kanaatin oluşacağına eminiz. Ancak bu vicdan muhasebesini, getirip burada bizden beklenti içerisinde olan kesimlerin sorunlarını çözmek yerine, bir şekilde, var olan sorunları görmezlikten gelerek mevcut sorunları tam olarak yansıtmayan birtakım tartışmalara hapsetmek gerçekten bu Meclisin, en azından halkın beklentisini karşılayacak bir çıta olmasa gerek.

Bakın, buradan, telefonla Kürtçe konuşurken Türkçe anlamı "arkadaş" olan "?"(x) kelimesini kullanan öğrencilerin hâlâ Sincan Cezaevinde tutulduğunun örneğini yine sizlere vermek istiyorum. Sadece poşu taktığı için üniversite öğrencisinin yirmi beş ay cezaevinde haksız tutulduğu örneğini çok yakın tarihte gördük. Bakın, yirmi beş ay haksız yere bir öğrenciyi sadece poşu taktığı için hâlâ cezaevine gönderen bir zihniyeti burada tartışmıyorsak gelecekle ilgili planlamalarımızın ne kadar sağlıklı olduğunun takdirini sizlere bırakıyorum. Bakana yumurta attığı için hemen bulunup cezalandırılan, dört yıl ceza alan öğrencilerin dramı yine bu kürsüden dile getirildi. Ancak, okul harçlığını çıkarmak üzere sınırın diğer tarafına kaçak mazot almaya giden yoksul Kürt köylüsü öğrencilerinin parçalanmış cesetlerinin, parçalanmış cenazelerinin hâlâ faillerinin bulunmadığı gibi bir sorunla da karşı karşıyayız.

Değerli milletvekilleri, sinemada çok önemli bir çalışma vardı, "İki Dil Bir Bavul" diye bir film vardı, eğer izlememişseniz ben hepinize o filmi izlemenizi tavsiye ediyorum. Kürtçe bilmeyen bir öğretmen ile Türkçe bilmeyen öğrencilerin yaşadığı sıkıntı, yaşadığı zulüm, işte, bugün, Mecliste, maalesef, sürdürmüş olduğumuz tartışmanın ta kendisidir. "Zülküf" adı hitap edilirken bile o hitabın fonetik ses tonundan ve vurgusundan kendi adını anlayamayan bir Kürt öğrencisinin dramını, ben, hepinizin o filmi izleyerek bir şekilde bir vicdani muhasebeyle değerlendirmenizi istiyorum.

Değerli milletvekilleri, tabii, burada, tartışılan -genel olarak- eğitim sistemiyle ilgili belirtilecek çok fazla nokta var. Ancak, eğer, biz, Edirne'den Ardahan'a kadar bu ülkede yaşayan 75 milyonun eğitimle ilgili sorunlarını eğer burada çözüme ulaştıracaksak, bu söylediklerimizi, bu çırpınışlarımızı artık bir şekilde dikkate almanızı bekliyoruz.

Ben, bu vesileyle, bu eğitim sistemi tartışmalarının çok sığ bir çerçevede geçtiğini ve halkın beklentisini karşılamadığını tekrar belirtmek istiyorum.

Teşekkür ediyorum. (BDP sıralarından alkışlar)

(x) Bu bölümde Hatip tarafından Türkçe olmayan bir kelime ifade edildi.