GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI TEŞKİLATI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:85
Tarih:29.03.2012

REŞAT DOĞRU (Tokat) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 199 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 17'nci maddesi üzerinde vermiş olduğumuz önerge üzerinde söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Çok önemli bir kanunu görüşüyoruz. Millî eğitim, tabii, ülkemizin geleceği, gençlerimizin geleceğiyle ilgili; her noktasıyla, her bölümüyle çok özel bir kanun olması gerekir. Böyle önemli bir kanunun tabii büyük bir mutabakat içerisinde çıkartılması, bütün tarafların, hepsinin hep beraber dinlenmesiyle beraber çıkartılması ideal olanıydı ancak görüldüğü kadarıyla, palas pandıras getirilen bir kanunla karşı karşıyayız.

Sayın milletvekilleri, tabii, böyle acele getirildiği zaman "Acaba neden bu kanun bu kadar süratli bir şekilde getirildi?"  diye herkesin aklına çok değişik konular ve sorular geliyor. Tabii, bizler de bu noktada, arkadaşlarımızla, kendi grubumuzla düşündüğümüz zaman, çok çeşitli noktalarda bunun değerlendirmesini yaptık.

Milliyetçi Hareket Partisi, millî eğitimle ilgili kanunu çok önemsemiştir, 1999 seçimleri öncesinde yaklaşık olarak 175 sayfayı tutan çok önemli bir çalışmayı o seçim beyannamesine koymuş, daha sonraki dönemlerde, 2007'de ve 2011'de de bunları güncelleştirerek en önemli yapılması gereken konular içerisinde bunu kamuoyuna sunmuştur. Ancak tabii şu anda getirilen kanunu -yani getirilmesinin- şöyle bir bakılmış olduğu zaman, neleri kapsadığı, neleri kapsamadığı şeklinde değerlendiriyoruz. Milliyetçi Hareket Partisi bunu değerlendirirken özellikle tabii millî eğitimin çok önemli olduğunu ve millî eğitim sorunlarının hepsinin çözümlenmesini amaçlamıştı.

Sayın milletvekilleri, tabii, bu kanuna bakmış olduğumuz zaman, özellikle bunun içerisine bizim için Kur'an-ı Kerim derslerinin, ilmihâl derslerinin konulması çok önemliydi ve Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Doktor Devlet Bahçeli'nin söylemlerinden  sonra ve Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun da ısrarlı tutumuyla beraber, önergelerle, bu daha sonrasında AKP'nin de önergeleriyle beraber kabul edilmiş oldu. Ancak şurası gerçektir ki Milliyetçi Hareket Partisi Grubu burada olmasaydı ve şiddetli bir ısrar içerisinde olmasıydı belki de bu kanun içerisine bunların hiçbirisi konmayacaktı.

Tabii, konulmayanların bir tanesini de burada hep beraber gördük. Yine, biraz önce baş örtüsüyle ilgili de bir önerge sunulmaya çalışıldı ve AKP'nin oylarıyla bu reddedildi. Bunu ben nasıl kamuoyuna açıklayacağınızı merak ediyorum. Yıllardan beri söylenen veyahut da beklenen konu bu değil miydi? Hatta 1999 seçimleri esnasında özellikle AKP'nin halka söylemleri içerisinde ne söyleniyordu? Diyorlardı ki, işte yoksullukla mücadele edeceğiz, yasaklarla mücadele edeceğiz ve ülkemizin demokratikleşmesiyle ilgili her türlü konunun üzerine gideceğiz diye söylemleri vardı. Peki, yasaklarla mücadele içerisinde acaba baş örtüsüyle ilgili konu yok muydu? Niçin baş örtüsüyle ilgili konuyu tam önümüze gelmişken, çözme aşamasında bırakmış durumdayız? Tabii, halkımızın da bu konuyu yakından takip etmekte  olduğunu da söylemek istiyorum.

Tabii, burada bu kanun getirilirken -biraz önce de çeşitli konuşmacılar tarafından gündeme getirilmiştir- bilgisayar alımı yani tablet bilgisayar alımıyla ilgili insanların zihninde çok ciddi soru işaretleri vardır. Bakın, bunu kalktınız Kamu İhale Kanunu dışarısına çıkarttınız ve yaklaşık olarak 10 milyar doların üzerinde yani 20 milyar civarında çok büyük bir rantın da karşısında bulunuyoruz ve bununla ilgili de ne kadar söylerseniz söyleyin ama kamuoyunun ben tatmin olduğu kanaatinde değilim ve bununla ilgili de şüphe üzerinizdedir.

Ayrıca, tabii, beraberinde, değerli milletvekilleri, tablet bilgisayarlar deyince, şu anda ülkemizin bence en önemli sorunlarının başında bağımlılıklar gelmektedir. 21'inci yüzyılın da en önemli konularından birisi bu olmaktadır. Bağımlılık dendiği zaman bunun içerisine madde bağımlılığı girer, İnternet bağımlılığı girer.

Bakın, şu anda ülkemizdeki okulların hepsinde madde bağımlığıyla ilgili çok ciddi sorunlar vardır değerli milletvekilleri. Bakınız, Türk Eğitim-Sen'in yapmış olduğu, 1.370 öğretmen üzerinde bir çalışması vardır. Bu çalışma içerisine şöyle bakmış olduğumuz zaman öğrencilerin yüzde 79,2'si zararlı madde kullanımıyla ilgili sıkıntılarla karşı karşıyadır. Bunların içerisinde yine yüzde 79'u sigara kullanımı, yüzde 6,4'ü alkol kullanımı, yüzde 2'si de uyuşturucu kullanımıyla karşı karşıyadır. Yani okullarımız neredeyse batmaktadır ve Millî Eğitim Bakanlığı bu yönlü olarak da bir çaba içerisinde değildir.

Bakın, ESPAD Projesi diye bir proje vardır. Ben buradan Sayın Başbakana sesleniyorum: 4 tane Millî Eğitim Bakanı geçmiştir, ESPAD Projesi'ni bir türlü uygulamaya koyamamışlardır. Dolayısıyla da mutlaka bunun konulması gerekmektedir. Türk gençliğine, Türk çocuklarına yapılan çok büyük bir haksızlıktır.

Bunun yanında İnternet bağımlılığı. Bakınız, daha İnternet bağımlılığıyla ilgili olarak, güvenli İnternet kullanımıyla ilgili önümüzde kanuni müeyyideler yokken, çalışmalar yokken, biz kalkıyoruz, çocuklarımızın hepsine bir anda tablet bilgisayarlar vermeye çalışıyoruz. Tabii, ben bilgisayara karşı değilim, bilgisayarlar verilsin ama önümüzde çok ciddi sorun olarak bulunmaktadır.

Şu anda hepimizin çocukları var, hepimizin torunları var. Değerli milletvekilleri, eve gittiğiniz zaman o çocukların hepsinin oyun oynadığını görürsünüz, hepsi oyun oynuyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

REŞAT DOĞRU (Devamla) - Dolayısıyla bunun vebalinin de herhâlde Millî Eğitim Bakanlığının üzerinde olması gerektiğini düşünüyorum.

Hepinize saygılar sunarım.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Doğru.