GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP GRUBU ÖNERİSİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:90
Tarih:04.04.2012

MEHMET ŞANDIR (Mersin) -  Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Cumhuriyet Halk Partisi milletvekillerinin 2011'in 11'inci ayının 4'ünde vermiş oldukları bir araştırma önergesinin gündeme alınmasıyla ilgili           -Danışma Kurulu- grup önerisinin lehinde söz aldım.

Bu araştırma önergesinin konusu: Demokrasiye müdahaleye zemin hazırlayan karanlık olayların aydınlatılması, devlet içindeki yasa dışı örgütlenme ve yapıların açığa çıkarılması.

Değerli milletvekilleri, gerçekten çok önemli bir konu. Ülkemizin bugününü ve geleceğini çok doğrudan, yakından ilgilendiren ve mutlaka gerçeklerin ortaya çıkartılması gereken bir konu. Dolayısıyla, bunun Meclis Genel Kurulunca, Meclisimizce araştırılması, gerçeklerin ortaya çıkartılması ve bundan sonra bu türlü olayların yaşanmaması için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi için bir komisyon kurulması talebi çok doğru bir taleptir. Bu talep Türkiye Büyük Millet Meclisinin talebi olmalıdır, bu talep siyaset kurumunun talebi olmalıdır çünkü demokrasiye karşı müdahalelerin hedefi Türkiye Büyük Millet Meclisidir, demokrasidir yani bizatihi burada varlıklarınızla vücut bulan bu Türkiye Büyük Millet Meclisidir. Dolayısıyla, Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak, iktidarıyla muhalefetiyle tüm milletvekilleri olarak bundan önce yaşanmış olan bu demokrasiye hukuk dışı yollardan müdahalenin sebeplerini ve bu müdahaleye zemin hazırlamak için tezgâhlanan olayların gerçeğini araştırmak için bir komisyon kurulması, yalnız Cumhuriyet Halk Partisinin değil, tüm Türkiye Büyük Millet Meclisinin hassasiyeti olmalıdır.

Onun için, biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu komisyonun kurulmasını -bizim de bu yönde önergelerimiz bulunmaktadır- çok önemli, değerli, elzem, ertelenmemesi gereken bir görev olarak görmekteyiz. İktidar partisinin de "ileri demokrasi" iddialarıyla, demokrasiye müdahalenin yargılandığı şu süreçte böyle bir talebe sahip çıkacağını ümit etmek istiyorum. Ümit ederim ki iktidar partisi grubu adına konuşacak arkadaşımız da aynı hassasiyetlerle böyle bir komisyonun kurulmasında "Yerimiz yok, zamanımız yok, gündem dolu." gerekçesiyle -her defa öyle olduğu için- bir mazeret üretmek ihtiyacına, durumuna düşmezler.

Değerli milletvekilleri, bu önemli konuda herkes kendi pozisyonunu belirleyerek meseleyi ifade etmelidir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak, bir Türk milliyetçisi olarak bu milletin iradesinin siyasetini, bu milletin iradesine sahip çıkmanın siyasetini yapan bir siyasi parti olarak bizim pozisyonumuz şudur: Milliyetçi Hareket Partisi olarak biz, demokrasiye yani milletin iradesine, milletin kendi geleceğini kendi özgür iradesiyle belirleme hakkı olan, sorumluluğu olan, sistemi olan demokrasiye hukuk dışı yollardan bir müdahaleyi, sebebi ne olursa olsun, sahibi de kim olursa olsun asla tasvip etmiyoruz ve bütün gücümüzle karşı çıkıyoruz; pozisyonumuz bu çünkü aslolan milletimizdir; biz milletimiz adına yetki kullanıyoruz, onun varlığının, değerlerinin, geleceğinin siyasetini yapıyoruz. Dolayısıyla, milletin iradesine bir müdahaleyi tasvip etmemiz mümkün değil. Bu müdahaleye geliştirilecek, bu müdahaleye zemin hazırlayacak her türlü olayı da asla masum görmüyoruz.

Birtakım sebepler ortaya konabilir, iyi niyetler ortaya konabilir ama sonuçları itibarıyla milletin iradesine, milletin iradesiyle oluşmuş Türkiye Büyük Millet Meclisinin lağvedilmesine, bu Meclisten çıkmış siyasi iktidarın ortadan kaldırılmasına, siyasi partilerin kapatılmasına yol açacak bir müdahaleyi hiçbir sebeple tasvip etmemiz mümkün değildir.

Değerli milletvekilleri, bir garip tecelli ki bugün 4 Nisan. 4 Nisan, Başbuğ Alparslan Türkeş'in Hakk'a yürüdüğü tarih. Bundan on beş yıl önce Türk siyasi hayatının, Türk düşünce hayatının, bu milletin birlik ve beraberliğinin siyaset ötesi savunucusu, sayısal veya oransal ağırlığıyla değil, düşünce, fikir ve duygularıyla, ilkeleriyle bu milletin hayatında özgül ağırlığı çok yüksek olan Alparslan Türkeş'in Hakk'a yürüdüğü tarih 4 Nisan. Onu rahmetle anıyoruz. Milliyetçi Hareket Partililer ve ülkücüler, her 4 Nisan'da mezarı başında, onu tekrar hatırlamaktan, onun ilkelerine sahip çıkmanın heyecanını yaşamaktan büyük onur duyuyoruz.

Ama bir garip tecelli ki bugün, 4 Nisan'da rahmetli Türkeş'i idamla cezalandırmak isteyenler, idamla cezalandırılmak için yargıya çıkartılıyorlar. Bir garip tecelli, bir ilahî tecelli. Alparslan Türkeş ki, bütün hayatını bu millete vakfetmiş, demokrasiyi savunmuş, milletin iradesini savunmuş. Ben o dönemlerde de yöneticilik yaptım. Biz demokrasiyi savunduğumuz için mahkemeye verilmiştik. Sonra, o savunduğumuz demokrasiyi ortadan kaldırmak için örgüt kurmaktan da idamla yargılandık. Bir yaman çelişki. Ama niyet önemli. O niyet? Türk milliyetçisi, Türk milletinin iradesini savunan Alparslan Türkeş'i vatana ihanetle yargılamak zilletine düşenlerin, onu idamla cezalandırmak isteyenlerin bugün, onun Hakk'a yürüdüğü bu tarihte, on beş yıl sonra, muhtemelen idamla yargılanacakları bir davanın sanıkları olarak yargının önüne çıkmış olmalarını milletimin takdirine sunmak istiyorum.

Aslolan bu millet. Bu milletin iradesini yok sayarak, bu milletin iradesiyle oluşan Türkiye Büyük Millet Meclisini, siyaset kurumunu ortadan kaldırarak ve böyle bir müdahalenin gerekçesine haklılık kazandırmak için olaylara seyirci kalanlar, görevlerini yapmayıp her geçen gün onlarca insanın hayatını kaybetmesine seyirci kalanlar, işte bir ilahî tecelli olarak bugün yargının önüne, yaptıkları suçun bedelini ödemek üzere, milletin huzuruna çıkıyorlar.

Değerli milletvekilleri, 12 Eylül darbesinin herkese zararı olmuştur ama bunun en çok çilesini ülkücüler çekmiştir, Milliyetçi Hareket Partililer çekmiştir. Biz hakkımızı helal etmiyoruz, bireysel olarak, kurumsal olarak 12 Eylül darbesini yapanlara hakkımızı helal etmiyoruz ancak diyoruz ki: "Kabuk tutmuş yaraları kaşıyarak dünü bugüne taşımak, dünün tartışmalarını günümüze getirip acıları tekrar depreştirmenin de kimseye faydası yok."

Endişemi ifade ediyorum. Türkiye bir gayya kuyusuna doğru sürükleniyor. Sonuçları öngörülemeyen birtakım süreçler hızla başlatılıyor. Geçmişle yüzleşmek adına, helalleşmek adına, geçmişte kalmış, bu milleti, bu devleti sorgulayan, suçlayan, ayıplayan birtakım süreçleri başlatmak bu ülkenin hayrına değildir.

Biz başlayan bu yargılamanın bir irade beyanı olarak çok önemli ve değerli olduğunu görüyoruz. Milletimiz kendi iradesine sahip çıkmak, bu iradeyi ortadan kaldırmak isteyenlere karşı bugün 500'ü geçen bir müdahil kitlesiyle bu davaya sahip çıkıyor. Bunu önemsiyoruz ama sonuçları öngörülemeyen, toplumsal bir faydası olmayan kabuk tutmuş yaraları kaşımanın da kimseye fayda getirmeyeceği kanaatindeyiz. Bu sebeple, Cumhuriyet Halk Partisinin çok anlamlı olarak vermiş olduğu bu önergenin, bu araştırma önergesinin gündeme alınması ve Meclis zemininde bunun araştırılması çok hayırlı olacaktır.

Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak, bu önergeyi bu anlamda destekliyoruz. Hepinize saygılar sunuyorum.

Teşekkür ederim. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Şandır.