| Konu: | CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 54 |
| Tarih: | 19.01.2012 |
TANJU ÖZCAN (Bolu) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Aslında sabahtan beri burada herkes her şeyi söyledi. Muhalefet partisi adına konuşan arkadaşlarımızın çok önemli bir kısmı da çok önemli hukuki tespitlerde bulundu. Ben de tüm samimiyetimle şunu söylemek istiyorum sizlere: Ben de bir hukukçuyum, buradaki 98 arkadaşımla birlikte 24'üncü Dönemde milletvekilliği görevini ifa etmeye çalışıyorum. Şuna tüm samimiyetimle inanıyorum ki aslında hepimizi bir yere kapatsalar, siyasi kimliklerimizi bir tarafa bıraksalar, sadece hukukçu olarak şu konuyu irdeleyin deseler, inanın, o 98 arkadaşın bulunduğu toplantıdan en az 97 tanesi der ki: "Bu şartlarda Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Biz hukukçu olarak bunu söylüyoruz." Sayın Burhan Kuzu ne der bilmiyorum, o da katılırsa 98'e 98 olarak geçer.
Sayın milletvekilleri, aslında bu konu son iki üç aya kadar Türkiye'de tartışılmıyordu bile. En başından bu yana herkes Cumhurbaşkanının görev süresinin beş yıl olduğu konusunda mutabıktı. Mesela kim mutabıktı? Yasama organı bu konuda mutabıktı, zaten çıkarttığı karar ile Cumhurbaşkanının görev süresini beş yıl olarak belirlemiş. Yargı bu konuda mutabıktı. Dün bir arkadaşım ifade etti, Yüksek Seçim Kurulunun 120 sayıyla, 26 Şubat 2011 tarihli 120 sayılı Kararı'nı bir okuyun lütfen. Orada diyor ki: "2011 yılında yapılacak olan 24'üncü Dönem Parlamento seçimlerinde kullanılacak oylarla ilgili bir karar." Danıştayın geçmişte vermiş olduğu kararlar var. Danıştay diyor ki: "Geçici bir düzenleme yapılmadığı takdirde yeni çıkan hüküm eskiye de uygulanır."
Hatta size enteresan bir şey okumak istiyorum burada. Değerli milletvekilleri, Kültür Bakanı Ertuğrul Günay sizin partinizin bir mensubu, 2007-2011 döneminde de Kültür Bakanlığı görevini sürdürüyordu. Kültür Bakanlığı görevini sürdürürken aslında Ertuğrul Günay'ın başında bulunduğu Bakanlık da bu tartışmalara katılmış, bana göre yürütme adına bu konuda söz de söylemiş. Bakın, dün de konuşuldu. 2863 sayılı Yasa'nın 55'inci maddesinde bir değişiklik yapıldı Şubat 2009'da: Bölge Koruma Kurulu üyelerinin görev süresi beş yıldan üç yıla düşürüldü. Şimdi, burada bir vatandaş dava açmış, 2007 yılında beş yıllığına seçilmiş Koruma Kurulu üyeliğine. 2009 yılında görev süresi beş yıldan üç yıla düşürülmüş yasayla, 2010 yılında da Kültür Bakanı Sayın Ertuğrul Günay "Senin görev süren doldu, üç yıldı." demiş, tebligatı yapmış. Vatandaş dava açmış, demiş ki: "Benim müktesep hakkım olması gerekir. Ben seçildiğimde beş yıldı."
Bakın, Sayın Bakanım, siz de hukukçusunuz, Kültür Bakanlığı?
AHMET AYDIN (Adıyaman) - Cumhurbaşkanı yedi yıllığına seçildi.
TANJU ÖZCAN (Devamla) - Aynı aslında, hiçbir farkı yok.
Kültür Bakanlığı Başhukuk Müşaviri Bakanlık adına, yürütme adına bir cevap vermiş, bir paragraf okuyorum sadece, çok önemli: "Kanunlar yürürlüğe girdiği tarihten itibaren herkes için bağlayıcı nitelikte olup kapsamında yer aldığı tüm işlem, eylem ve olaylara uygulanması gereklidir. İlgili kanunda yapılan değişikliğin de aynı özelliğe sahip olduğu hukuken tartışmasızdır. Dolayısıyla, idareler de kanun ve kanun değişikliği uyarınca işlem ve eylemlerde bulunmakla yükümlüdür. Bu kapsamda davacının bir hakkı ya da görevi elde ederken tabi olduğu kanun hükümlerinde sonradan değişiklik olduğunda kanun koyucu davacının kazanılmış hak olduğunu iddia ettiği hakkını korumak iradesini taşıdığı durumlarda kanuna geçici bir madde ekleyerek kazanılmış hakkı koruma yoluna gitmesi gerekmektedir." demiş ve buna ilişkin Danıştay 6. Dairesinin 1991/482 esas, 1991/3229 sayılı içtihadını da savunmada kullanmış. Başarılı bir savunma yapmışlar ki bunun sonucunda Ankara 12. İdare Mahkemesi de aynı savunmada geçen doğrultuda davacının davasını reddetmiş ve demiş ki: "Eskisi için geçici bir düzenleme yapılmadığı için yeni yasa eskiye de uygulanır, hâlen görevde olana da uygulanır." demiş. Danıştayın bu yönde başka kararları da var.
Dün, Sayın Adalet Bakanı bir karar gösterdi ama -hani hukukçular ona "kaçak karar" der- Danıştayın kaçak kararlarından bir tanesi, kararlı içtihadı aynen bu şekilde.
Yani şunu söylemeye çalışıyorum: Yasama organı bunu kabul etmiş "beş yıldır" demiş, yürütme demiş ki Kültür Bakanlığı aracılığıyla: "Evet, bu tür durumlarda yeni yasa uygulanmalıdır, beş yıl." demiş, yargı bunu söylemiş YSK ve Danıştay aracılığıyla. E, biz hâlâ neyi tartışıyoruz değerli milletvekilleri?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
TANJU ÖZCAN (Devamla) - Bana göre bu tartışmaya son noktayı koymak artık bu noktadan sonra Sayın Cumhurbaşkanına düşmektedir diyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Özcan.