GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:54
Tarih:19.01.2012

SIRRI SAKIK (Muş) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Yani buradan ne kanunlar geçse, ne yasalar geçse, eğer içinde hukuk ve adalet yoksa hiçbir şey ifade etmez.

Bakın, bu Uludere olaylarından sonra Barış ve Demokrasi Partisi, en çok demokratik hakkı olan Parlamentoyu adres göstererek burada bir oturma eylemi yaptı. Oturduk, olayı protesto ettik, Meclisi adres gösterdik. Bunları yaparken, hani, bu ülkede telefonlar dinlenmez, herkes hukukun ülkesinden bahseder? Aynı gece, bugün medyaya yansıyan, biz burada otururken Eş Başkan Yardımcımız bizi telefonla arıyor, Eş Başkanımızla konuşuyor. Bir telefon görüşmesi? "Ne kadar süre kalacaksınız? Ne yapacaksınız?" diyor. Eş Başkanımız "Biz buradayız, belli bir süre sonra grubumuza çıkacağız." diyor. Bu telefonlar dinleniyor ve tespit ediliyor. Bizim Eş Başkan Yardımcımız Fatma Kurtulan örgütten sorumlu Genel Başkan Yardımcımızdır, bir dönem de milletvekilliği yapmıştır. Bu telefon görüşmelerinde Fatma Kurtulan konuşuyor, bu telefon konuşmalarını kayda alanlar "X vekil" diyor. Şimdi, bu vekillerin hepsi X vekillerdir. Bu, daha on gün önce oldu. Yani yasaları değiştiriyorsunuz, Anayasa'yı değiştiriyorsunuz ama içinde ne hukuk var ne vicdan var. Bu görüşmeden dolayı Fatma Kurtulan KCK operasyonundan dolayı şu an tutuklu ve bu Parlamento buna seyirci. Bu Parlamentoda meslektaşınız olan arkadaşların geceleyin evlerine baskın düzenleniyor ve bu milletvekillerinin dokunulmazlığı yok hükmünde sayılıyor, bu Parlamento seyirci, bu Meclis Başkanı seyirci, ana muhalefet partisi seyirci, muhalefet partisi seyirci çünkü sorun Kürtlerdir ama Ergenekon operasyonları olduğunda ana muhalefet partisi Ergenekon sanıklarının kapılarında sabaha kadar bekliyorlardı.

Şimdi, bakın, biraz önce, yine Eş Başkanımız Çankaya kapısından içeri giriyor, polisler yolunu kesiyor, fiilen dokunulmazlığı yok hükmünde sayıyor ve beni aradı, gittim oraya. Gittim, polisler? Efendim, yanında 1 tane misafiri varmış. Neredeyse ikisini aramaya almışlar. Ben bu işin, bu uygulamanın haksız olduğunu, yirmi yıldır buradayım, böyle bir uygulamanın hiçbir milletvekiline yapılmadığını söyledim ama oradaki güvenlik güçleri yalan söylediler "Biz bütün vekillere aynı şeyi yapıyoruz." dediler. İki dakika geçmedi, AKP'den bir milletvekili arkadaşımız 4 kişiyle birlikte içeri girdi; durdurmadılar ve kimlik de sormadılar. Döndüm kendilerine dedim ki: "Sizin yaptığınız ahlaksızlıktır. Sizin yaptığınız, hukuku ve halkın iradesini yok hükmünde saymaktır." Ama çok alelacele bir şekilde geldiler, dediler ki: "Efendim, yanında koruması varmış." Bilmem "Yanında danışmanı varmış." Ben de o milletvekili arkadaşımı aradım. Rica ettim, dedim ki: "Sizin yanınızda kimler vardı?" "2 tane beni ziyarete gelen şey vardı." dedi.

Şimdi bakın, Barış ve Demokrasi Partisine karşı uygulanan bu politikalar ve halkın iradesi olan bu vekillere karşı bu uygulamalara kim ki seyirci kalırsa, bunun adı Meclis Başkanı olur, bunun adı iktidar partisi olur, bunun adı muhalefet partisi olur, halkın iradesini yok hükmünde saymaktır.

Bizi bir yok hükmünde sayabilirsiniz, ama yarın sıra size de gelebilir. Daha önce terörle mücadele yasaları çıktığında en çok Genelkurmay başkanları tepki gösteriyordu "Yetmez, bu azdır; daha da çoğaltın." diyordular. Ama bugün o "yetmez" diyenler Terörle Mücadele Yasası'ndan dolayı Silivri'de, cezaevindedirler.

Bunu size de geçmişte yaptılar. Geçmişte, geldiğiniz o gelenek var ya, Refah Partisi milletvekillerine de aynı şeyi yapıyorlardı, üvey evlat muamelesi yapıyorlardı. Onun için, bir gün bu geri de dönebilir. Sizin de bu halkın iradesine saygı göstermeniz lazım. Yoksa buradan dünyanın en demokratik yasalarını da geçirseniz ama beyninizde bir bahar temizliği yapmazsanız, bu şiddetten beslenenler, eğer beyinlerinde bir bahar temizliği yapmazsa, gerçekten sorunu çözemezsiniz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Şiddetten kim besleniyor?

SIRRI SAKIK (Devamla) - Saygılar sunuyorum. (BDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Sakık.