GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:54
Tarih:19.01.2012

LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz tasarının 19'uncu maddesi üzerinde söz aldım. Hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.

Değerli Başkanım, sayın milletvekilleri; esasında Adalet Bakanımızın burada olmasını beklediğim bir zaman dilimiydi çünkü dün Sayın Adalet Bakanımız bu kürsüden kendisine sözlü soru yönelten Artvin Milletvekilimiz Sayın Uğur Bayraktutan'ın sorusuna verdiği cevapta, Meclisimizi ve kamuoyunu yanıltmıştır. Sayın Bakan esasında bu tavrıyla bizim açımızdan şaşırtıcı olmamıştır. Biz, bundan bir süre önce, 8 Cumhuriyet Halk Partili milletvekili olarak Sayın Adalet Bakanımızı ziyaret ettik ve gündemdeki kimi davalarla ilgili kendisinin takipçisi olmasını kendisinden beklediğimizi ifade ettik. Sayın Bakanımız gözlerimizin içine bakarak hepsiyle ilgileneceğini, gereğinin yapılacağını ifade etti. Bunlardan bir tanesi Deniz Feneri davasıydı. Deniz Feneri davasının savcıları görevden alınmıştı ve Sayın Bakanımıza, biz, "Sanıkların muhtemel bir tahliyesine yol açmak için acaba bunu yaptınız mı?" diye açıkça sormuştuk. Sayın Bakanımız bunu reddetti ama tam birkaç gün sonra Deniz Feneri davasının sanıkları tahliye oldu. Dolayısıyla adalet duygumuz, Adalet Bakanlığı nezdinde, o anda bizim dünyamızdan kopup gitti.

Değerli arkadaşlar, Cumhurbaşkanlığı gibi önemli bir kurumu tartışıyoruz. Türkiye'mizin devletinin başını temsil eden bir kurumu tartışıyoruz ve yaptıklarımızın tümü şu ana kadar Anayasa'ya aykırı. Burada dile getirildi. Daha önce Kültür Bakanlığında Koruma Kurullarının görev süresinin değişikliğine ilişkin bir yasa çıktı ve bu yasaya göre görev süresi önceden beş yıl olan Koruma Kurulu üyelerinin süresi üç yıla indirildi ve elimdeki tutanakta Kültür Bakanlığı Müsteşarı derhâl o Koruma Kurulu üyelerinin görevine son verdiğini kendilerine tebliğ etti "Görev süreniz düşmüştür." diye çünkü çıkan yasada bir istisna maddesi koymadılar ve "Görev süresini yürüten kişilere bu uygulanır." denmedi, tıpkı şimdi Cumhurbaşkanı Kanunu'nun da olduğu gibi. Sayın Bakan bu konuda sizlere ve kamuoyuna dün bilgi verirken aynen şunları söyledi: "Kültür tabiat varlıklarını koruma kurullarında görev süresi indirilmiştir. İndirilen süreye göre Kültür Bakanlığı bunların görevine son vermiştir. Anılan kişiler idari yargıya gitmişlerdir ve neticede konu Danıştaya intikal etmiştir. Danıştayın yapmış olduğu değerlendirmede, bu düzenlemenin mevcut görevde olanların süresini de kısalttığına dair özel bir hüküm olmadığı için önceki seçildikleri süreyi tamamlamaları gerektiğine hükmetmiştir." demiştir, aynen böyledir.

Sayın Bakan burada olsaydı, ben kendisinden bu Danıştay kararını isteyecektim değerli arkadaşlarım, eğer varsa yine istiyorum ama söz konusu koruma kurullarıyla ilgili davada Ankara 12. İdare Mahkemesi davacıların talebini reddetmiş yani onların görev sürelerini yürürlükte olan yasaya göre değil değişen kanuna göre yorumlamış ve istisnai hüküm bulunmadığı için beş yıl seçilmelerine rağmen görev sürelerini üç yıl olarak tarif etmiştir.

Şimdi, Sayın Bakan diyor ki: "Danıştay bu konuyu böyle çözdü." Nasıl çözdü? Yani sizin tam savunduğunuz gibi yani Cumhurbaşkanlığı süresinde olduğu gibi. Hâlbuki hiç de öyle değil değerli arkadaşlarım. Danıştay daha bu konuda temyiz üzerine karar dahi vermedi. Bir Adalet Bakanı acaba bunu kürsüden ve mikrofondan nasıl izah edebilir değerli arkadaşlarım? Dosya numarası bende, arzu edene vermeye hazırım, Adalet Bakanımıza da sunmaya hazırım. Danıştayda daha görüşülmemiş, karara bağlanmamış bir konuyu Adalet Bakanı burada herkesin gözünün içine bakarak yanılttı. Değerli arkadaşlar, bu iş o kadar ucuz mudur, bu iş o kadar basit midir? Türkiye Cumhuriyeti'nin Adalet Bakanı sizleri yanıltabilir mi, doğruyu söylemekle yükümlü değil midir?

Bundan duyduğum üzüntüyü büyük ölçüde sizlerle de paylaşıyorum. Bu işlerin böyle gitmeyeceğini, ileride arkadaşlarımızın ve tüm konuşan muhalefet milletvekillerinin aktardıklarının hukuk dünyasında?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

LEVENT GÖK (Devamla) - ?eninde sonunda karşınıza çıkacağını hatırlatır, hepinizi saygıyla selamlarım. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Gök.