| Konu: | CHP GRUBU ÖNERİSİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 55 |
| Tarih: | 24.01.2012 |
ADİL KURT (Hakkâri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; son derece önemli ve hassas bir konuyu konuştuğumuzun bilincindeyiz. Faili meçhuller bu ülkenin kara yarasıdır. Bu ülkede faili meçhuller aydınlatılmadan demokratikleşme yönünde ileriye doğru bir adım atmanın mümkün olmadığını hep birlikte idrak etmek gerekiyor, bilmek gerekiyor. Ancak bu konuyu tartışırken, bu konuyu gündemimize alırken, siyasi mülahazaların dışında, bu sorunun bu ülkede yaşayan tüm insanların asli bir sorunu olduğunu, bu Parlamentonun asli bir sorunu olduğunu, görevi olduğunu bilerek bu konuyu tartışmak gerekiyor.
Ancak burada yapılan tartışmalar ve ileri sürülen tezler ne yazık ki bu konuyu yeterince bilince çıkarmadığımızı gösteriyor. Faili meçhuller Türkiye'nin sadece bir döneminin sorunu değildir, cumhuriyet tarihinin tamamında faili meçhul cinayetler olmuştur ve bugüne kadar aydınlanmış bir tek faili meçhul cinayet örneği de yoktur. Ayrıca, faili meçhul cinayetler 2002 öncesi Türkiye'nin sorunu değildir, 2012 Türkiye'sinin de sorunudur. AKP Hükûmetinin, AKP'nin dokuz yıllık iktidarı döneminde de bu ülkede faili meçhul cinayetler işlenmiş, işlenmeye devam ediyor. Bunların hiçbiri aydınlanmamıştır.
Uğur Mumcu'nun katledildiği günün yıl dönümünde faili meçhulleri konuşuyoruz. Silopi faili meçhullerinin yıl dönümünün arifesinde bu konuyu konuşuyoruz. 2001 yılından bugüne kadar karakola çağırılıp gözaltına alındıktan sonra kendisinden haber alınamayan 2 partili yöneticimizin yarın gözaltında kaybedilişlerinin 10'uncu yıl dönümü. Her yıl dönümlerinde, her bu konu gündeme geldiğinde biz burada bunu söylemişizdir: Gözaltına alan belli, gözaltına alındığı yer belli ama bir türlü aydınlatılamıyor, bir türlü üstüne gidilmiyor.
Peki, konu o kadar muamma mı ki aydınlanamıyor bu faili meçhuller? Hayır, eksik olan siyasi irade yetersizliğidir. Ne Musa Anter'in katledilişi artık bu ülkede muammadır ne Muhsin Melik'in katledilişi bu ülkede muammadır ne Ebubekir Deniz ne Serdar Tanış ne de Vedat Aydın'ın katledilişleri bu ülkede muamma değildir. Eşref Bitlis'in katledilmesi bu ülkede muamma değildir, muamma bir konu değildir, Uğur Mumcu'nun da öyle, diğer aydınlarımızın da durumu öyle.
90'lı yıllardan günümüze kadar katledilen partili, yani geldiğimiz siyasi gelenekten katledilen siyasetçi sayısı 100'ün üzerindedir. Hepsi parti görevlileridir ama bunların hiçbiriyle ilgili bir adım atılmamıştır, hiçbiriyle ilgili bir soruşturma yapılmamıştır. Mesela, Sayın Başbakan bugün Musa Anter'in oğluyla ilgili bir diyaloğunu gündeme getirdi, ona ne kadar içinin yandığını ifade etti ama ya siz Musa Anter'in kemikleriyle uğraşmaktan da vazgeçin. Bugün bile, savcılar, Musa Anter'in kitaplarını toplatma kararı veriyor. Musa Anter'in katledildiği dönemde serbest olan, özgürce bu ülkede okunan kitaplar, bu dönem, şu yaşadığımız günlerde savcılar tarafından toplatılıyor.
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Şimdi ileri demokrasi var!
ADİL KURT (Devamla) - Bakınız, değerli arkadaşlar, eğer bu cepheden bakarsanız sadece tesadüfen karşılaştığınız kemikleri toplamakla meşgul olursunuz. Diyarbakır İçkale'deki kazılarda ortaya çıkan kemikler, sizin karar verip de gidip orada yaptığınız kazılardan sonra ortaya çıkan kemikler değildir. Tesadüfen oradaki restorasyon çalışmaları yapılırken kemikler ortaya çıktı. Basın orada hazır bulununca, basına erken yansıyınca o kemiklerin bir daha üstü örtülemedi.
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Ne kadar ayıp bir şey ya!
ADİL KURT (Devamla) - Ayıbı sen işliyorsun. Doğruyu biz söyleyince ayıp oluyor.
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Ayıp bir şey?
ADİL KURT (Devamla) - Değerli arkadaşlar? Değerli arkadaşlar?
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Doğru konuş?
ADİL KURT (Devamla) - Sayın Başkan, susturur musunuz, yoksa?
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Susmuyorum...
ADİL KURT (Devamla) - Değerli arkadaşlar, sataşmanın taşını atacaktım da vazgeçtim.
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Kim söylüyor üstünü örteceğimizi?
ADİL KURT (Devamla) - Neyse?
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen? Lütfen?
ADİL KURT (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bakınız, bu dönemde gerçekleştirilmiş faili meçhullerin hiçbiri aydınlanmamıştır, aydınlanması için de adım atılmamıştır. Şunun için söylüyorum: Geçmişte olan faili meçhullere "Bu faili meçhulleri aydınlatacağız." diyenler, Uludere katliamının üzerinden yirmi altı gün geçmiş olmasına rağmen, burada bütün parti genel başkanları, muhalefet partisi genel başkanları, Roboski köyüne giden tüm siyasetçiler? Ki demin sizin temsilciniz, galiba Roboski katliamı olurken çoğunlukla magazin programlarını izlemekle meşgul olduğu için, Roboski'ye de "Roboski" diyemiyor "Dobroski" diyor; onu da buradan düzelteyim, orası Dobroski değil, Roboski'dir. Magazin programlarıyla çok meşgulsünüz bu aralar, onun için ismi bile doğru dürüst telaffuz edemiyorsunuz.
MUSTAFA ÖZTÜRK (Bursa) - Neydi, neydi?
ADİL KURT (Devamla) - Vallahi "Dobroski" diyenler bilir yani ben bilmiyorum, ben bilmiyorum.
MUSTAFA ÖZTÜRK (Bursa) - Kim dedi onu?
ADİL KURT (Devamla) - Dobroski'yi araştırdık, kim diyor, telaffuz ediyor araştırdık, bulduk. Sizin sayenizde öğrenmiş olduk.
MUSTAFA ÖZTÜRK (Bursa) - Siz daha iyi bilirsiniz, biz bilmeyiz.
ADİL KURT (Devamla) - İkinci bir olay değerli arkadaşlar: Orada katledilen 34 sivil vatandaşla ilgili olarak, tabutlarına sarılan o bezle ilgili olarak polemik yapmayı çok seversiniz. Çok polemik yaptınız. Bilesiniz diye size anlatacağım. Yani o tabutlara örtülen örtünün ne anlama geldiğini bari bir daha Kürt halkının gözünün içine baka baka ayıp işlemeyesiniz diye size o örtünün ne anlama geldiğini söyleyeyim. O örtü bir parti bayrağı değil, bir örgüt bayrağı değil. Bizim geleneklerimize göre, Kürt'lerin geleneklerine göre gelinin başına örtülen duvaktır "?"(*) derler onlara. Orada yaşamını yitiren gençler çoğunlukla bekâr oldukları için anneleri "?"(*) onların tabutlarına örttüler, siz onu bilemezsiniz. Bilesiniz diye söylüyorum, bilesiniz diye söylüyorum.
MUZAFFER YURTTAŞ (Manisa) - Biz de inandık.
ADİL KURT (Devamla) - Bunu bilirseniz sizin faydanıza olur.
Cumhuriyet Halk Partisinin verdiği bu araştırma önergesi son derece yerinde ve doğru bir araştırma önergesidir. Demin sayın sözcü de ifade etti, ilk defa da gündeme gelen bir araştırma önergesi değildir. Bizim partimizin de geçmiş dönemdeki bunlar nüshalarıdır, Meclisin arşivinde vardır. Diğer partilerinizin de verdiği araştırma önergeleri de vardır ama siz ısrarla bu araştırma önergelerinin gündeme alınmaması için, bu konuların Meclisçe üzerine gidilmemesi için hep kendinizi geriye çekersiniz, hep "Hayır" oyu kullanırsınız. Bugün Mecliste bir konsensüs yakalama şansı vardır. Gelirsiniz, 105'inci maddenin arkasına da sığınmanıza gerek yok, süresi biten komisyonun süresinin uzatılması da bu Meclisin iradesi dâhilindedir, süresini de bu Meclis uzatır. Mademki ondan çekiniyorsunuz, mademki üç ayda bitmeyeceğini söylüyorsunuz, doğrudur, üç ayda bitmez, dört ayda bitmez. O sürenin uzatılması da bu Meclisin iradesi dâhilindedir, o komisyonun süresini de uzatalım ama bu konuları dikkatli bir şekilde araştıralım, inceleyelim. Kim yaptı, nasıl yaptı, bu kara yarayı kendi gündemimizden çıkaralım, bu kara lekeyi tarihimizde kendisine layık olan yere gömelim ve bir daha bu sayfayı açmayalım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ADİL KURT (Devamla) - Bizim derdimiz bu. Kim yaptı, ne şekilde yaptı bunu bilmek istiyoruz, bütün olayları. Hakikatleri araştırma komisyonunu bu Meclis kursun, üzerine gitsin, bütün olayları araştırsın, Oya Hanım, sizin oğlunuz dâhil olmak üzere her şeyi araştırsın.
OYA ERONAT (Diyarbakır) - Çıktı ortaya?
ADİL KURT (Devamla) - Buna "Yok." diyecek bir milletvekili bu Mecliste yoktur. (AK PARTİ sıralarından "Bitti süre." sesleri, gürültüler) Buna, bu Mecliste bulunan bütün milletvekilleri bu konuların?
SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) - Sayın Başkan, süre bitti.
BAŞKAN - Zorla mı oturtturayım?
(*) Bu bölümlerde Hatip tarafından Türkçe olmayan kelimeler ifade edildi.
Süre bitti Kardeşim!
ADİL KURT (Devamla) - ?araştırılmasına içtenlikle destek verecektir.
Teşekkür ediyorum. (BDP sıralarından alkışlar)