| Konu: | KAMU GÖREVLİLERİ SENDİKALARI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 90 |
| Tarih: | 04.04.2012 |
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
Öncelikle, AKP Grubunun 32'nci maddeyle ilgili vermiş olduğu önergeden bahsetmek istiyorum. Çalışma Bakanımız bir geliyor bir gidiyor ama Sayın Bakanım, siz de müdahil olun. Sizin amacınız kamuda tek sendikacılığa geçmek mi? Memur-Sen üyelerine toplu sözleşme ikramiyesi verilmesi hangi demokratik anlayışa sığar? Bu adaletsizliktir, bu ayrımcılıktır, sendikal rekabeti bitirecek bir düzenlemedir. Lütfen bu önergeyi geri çekin. Darbeci zihniyet dahi böylesi antidemokratik bir düzenlemeyi yapmaz.
Değerli milletvekilleri, toplu sözleşmeler sendikalı, sendikasız bütün kamu görevlilerini etkileyen bir hukuki metin olma konumundadır. Bu nedenle, kamu görevlilerinin çoğunluğunu temsil etmemekle birlikte üye sayısı itibarıyla diğer konfederasyonlardan daha fazla üyeye sahip olan bir konfederasyona bütün kamu görevlileri adına bağlayıcı karar alma yetkisinin verilmesi toplu pazarlık görüşmelerinin mantığına ve demokratik ilkelere aykırıdır. Burada üzerinde önemle durulması gereken husus, hangi düzeyde olursa olsun, yapılacak toplu sözleşmenin tüm kamu çalışanlarını bağlayacak olmasıdır. Tasarıya göre, bir sendikaya üye olan kamu görevlileri hakkında toplu sözleşme yapma yetkisi bir başka sendikaya devredilmektedir ki böyle bir durum ne örgütlenme özgürlüğü ne de kişilerin tercih haklarına saygı sınırları içinde değerlendirilemez. Kaldı ki tasarı, toplu sözleşmeyi bağıtlama hakkı elinden alınan sendika ve konfederasyonlara Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvuru hakkı dahi tanımamaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak makul ve demokratik bir usul teklif ediyoruz. Önergemizde oy çokluğuyla toplu sözleşmenin imzalanması hâlinde hiçbir temsilcisi imza atmayan konfederasyonlara Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvuru hakkı tanınmamakta. Toplu sözleşmenin çoğunluğu sağlayacak şekilde iki federasyon tarafından imzalanması hâlinde diğer federasyona bu başvuru hakkı verilmemektedir.
Bu tasarının mevcut hâliyle toplu sözleşme sürecinde bütün yetki en çok üyesi olan sendikaya verilmekte, diğer sendikalar tamamen işlevsiz bırakılmakta ve göstermelik hâle getirilmektedir, sendikal çoğulculuk hiçe sayılmaktadır. Böyle bir düzenlemenin uluslararası sözleşmelere aykırı olduğu açıktır. Bu tasarı mevcut kanuna göre bile daha geri hükümler içermektedir, hatta darbe döneminde çıkan sendika ve toplu sözleşme yasaları bile bu tasarıdan daha adil ve demokratik hükümler içermektedir. Kamuda grevsiz ve tek sendikalı bir rejime doğru gidiyoruz.
Bu tasarı ile toplu sözleşme değil, Hükûmetin her icraatını tefsir etmeyi ve toplumsal altyapısını hazırlamayı görev edinmiş bir sendikayla "Al gülüm, ver gülüm." tarzında bir toplu paslaşma yapılacaktır. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu da Hükûmetin vesayeti altında bir organ hüviyetinde düzenlendiği için herhangi bir başvuru olsa bile sonucu bugünden bellidir, Hükûmet ne dediyse o aynen kabul edilecektir. Dolayısıyla, önümüzdeki günlerde bir toplu sözleşme oyunu oynanacak, sonuçta Hükûmetin dediği olacaktır.
Değerli milletvekilleri, esasen kamu görevlilerinin grev hakkının olmaması uluslararası sözleşmelere aykırıdır. Aslında, sendikal haklar bölünemez. Grev yasaklı toplu sözleşme ve sendika hakkı olmaz. Sayın Bakan "Grevsiz toplu sözleşme olur mu?" sorusuna "Olur, Anayasa'nız böyleyse böyle olur, mevzuatınız da bu Anayasa çerçevesinde düzenleniyor." diye cevap vermiştir. Aslında, Anayasa'mızda grev yasağı bulunmamaktadır. Türkiye'nin onayladığı, çalışma hayatıyla ilgili, başta Uluslararası Çalışma Örgütü sözleşmeleri olmak üzere, uluslararası sözleşmelere göre, kamu görevlilerinin de tıpkı diğer çalışanlar gibi grev hakkı vardır. Grev hakkı, sadece devlet adına yetki kullanan dar bir memur grubu için sınırlanabilir. Bütün memurları kapsayan bir grev yasağı uluslararası sözleşmelere aykırıdır.
Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Kalaycı.