| Konu: | KAMU GÖREVLİLERİ SENDİKALARI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 90 |
| Tarih: | 04.04.2012 |
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Memurun, emeklinin, dul ve yetimin, işçinin Hükûmeti olduğunu, garip gurebanın, dertlinin derdiyle ilgilendiğini söyleyen AKP Hükûmeti, bu kesimlerin yegâne geçim kaynağı olan maaş ve ücretlerinin farklarını dört aydır ödememiştir. Sizler için belki çok şey ifade etmeyen bu farklar, ay sonuna kadar gün sayan dar gelirli kesimler için bir soluklanma, küçük bir nefes alma imkânı sağlıyordu. Zaten gıdım gıdım zam yaparken, velinimetimiz olan insanlara âdeta köprü altından su bağışlıyormuş gibi, lütuf yapıyormuş gibi davranıyorsunuz. Hiç olmazsa bir damlacık, bir katrecik bu artışı da zamanında ödeyin. Maalesef, hiçbir Hükûmetin göstermediği beceriksizlik AKP Hükûmetine nasip olmuş, bu kadar basit bir hesabın altından kalkamamış, tabiri caizse kitleleri ilgilendiren mesele oldubittiye getirilerek gayriciddi bir tavır sergilenmiştir.
"Hükûmet, vereceğine karga, alacağına şahindir." derler. Hakikaten enflasyon farkını verme hususunda kılı kıpırdamayan Hükûmet, uluslararası piyasalardaki İran ve Suriye meselesinden dolayı petrol fiyatlarındaki dalgalanmayı bahane ederek bir çırpıda başlattığı zam sağanağını ayda üç kez akaryakıta, altı ayda bir elektriğe ve doğal gaza yansıtmayı bilmiştir. Öte yandan, İran ve Suriye krizlerinde ateşe körükle giderek hızlandırıcı vazife gören Hükûmet "Uluslararası piyasalarda bu fiyatlar neden yükseliyor?" diye de vatandaşa cambaza bak cambaza oyununu seyrettirmektedir.
Değerli milletvekilleri, elektriğe yüzde 9,33 zam yapılmıştır, çok değil, altı ay önce de yüzde 9,5 zam yapılmış idi; topladığımız zaman yüzde 19'a tekabül ediyor. Hani nerede sizin tek rakamlı enflasyon hesaplamalarınız? Kimi kandırıyorsunuz? Bu ay enflasyon yüzde 9'a indi, yok önümüzdeki ay yüzde 8,5 olacak, kimi kandırıyorsunuz? En temel ihtiyaçlarından olan elektrikte yüzde 19, doğal gazda yüzde 18,5. Evini, çocuklarını ısıtmaya çalışan ana babanın eli maalesef böğründe kalmıştır. Toprağını ekip diken, helalinden para kazanmaya çalışan çiftçilerimiz, sulama ücretlerini nasıl ödeyeceğini kara kara düşünmeye başlamışlardır. Akaryakıta yapılan zamlar ise insaf ve vicdan sınırlarını aşmıştır. Aracına zaten bardakla, fincanla akaryakıt alan emeklilerimiz, memur ve işçilerimiz ne yapacaklarını şaşırmış vaziyettedirler. Bu yüzden dinimizin buyruklarından olan sılayırahim bile insanlarımızın insani sorumluluklarının kapsamı dışına çıkmıştır. Bunu adı "güncelleme" gibi her ne kadar sevimli bir kılıfa da sokulmaya çalışılsa zamdır, zulümdür değerli milletvekilleri, vatandaşın nafakasına göz dikmektir, alın terine ortak olmaktır, cebindeki üç beş kuruşa el uzatmaktır.
Şimdi, vatandaşa enflasyon farklarını veriyoruz diye ortaya çıkıyorsunuz. Hem çok yetersiz hem de çok geç. Altından kalkılamayacak kadar ağır zamlar. Buna ne denir arkadaşlar? Kaşık ile verdiğini kepçe ile almak denilmez de ne denir? Dirhem dirhem verip okka ile geri almak denmez de ne denir? Zam ile zulüm ile ülkeyi yönetmeye çalışan AKP'den, zengini daha zengin fakiri daha fakir yapan AKP'den, milletin evlatlarını değil de dışarıdaki güç odaklarını kendisine dost edinen AKP'den de başka bir şey beklenemez herhâlde. Ülkeyi ve ekonomiyi iyi yönetmekten anladıkları bu. Sıkıştıkça zam yap, sıkıştıkça vatandaşa kestiğin faturayı ikiye, üçe katla. Sayın Hükûmet, hem giderleri karşılayacaksınız hem de bu faturanın ülke insanına yansımaması için çare üreteceksiniz. İyi yönetimden benim anladığım budur. Öbürünü yapmak için allamei cihan olmaya gerek yok. Zam yaptım dersin olur biter.
Allah Hükûmete insaf ve merhamet versin diyor ve aynı zamanda zamları geri almasını talep ediyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Korkmaz.