| Konu: | KAYSERİ MİLLETVEKİLİ MUSTAFA ELİTAŞ?IN, İLERİ SÜRMÜŞ OLDUĞU GÖRÜŞLERDEN FARKLI GÖRÜŞLERİ KENDİSİNE ATFETMESİNE İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 56 |
| Tarih: | 25.01.2012 |
SEBAHAT TUNCEL (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle AKP'li milletvekilinin yaklaşımını ben de esefle karşılıyorum ve kınıyorum.
Burada Fransız Parlamentosunda gelişen yasaya ilişkin bir şey ifade etmedim.
MUSTAFA ÖZTÜRK (Bursa) - Ettiniz?
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Ne söylediğinin farkında değilsin o zaman. Yazılanı anlamamışsın, sen oradaki yazıları?
MUSTAFA ÖZTÜRK (Bursa) - Tutanaklar getirilsin.
SEBAHAT TUNCEL (Devamla) - Anlatıyorum size, tutanakları getirsin.
Sadece bu parlamentodan geçmeden önce, Arat Dink'in de içerisinde olduğu bir grubun mektubunu okudum, "Türkiye Parlamentosu ne yapıyor?" diye. Eğer Sarkozy'e bir dost, arkadaş arıyorsanız, sanırım Sayın Başbakan bu konuda daha yakın arkadaştır. (BDP sıralarından alkışlar) Bizim Sarkozy'le hiçbir şeyimiz olamaz, bu konuda hiçbir yaklaşımımız yok ama söylemek istediğim şey şu: O işi tarihçilere de bırakacaksak o zaman gereğini yapacağız. Kendi geçmişimizle yüzleşme konusunda bu kürsülerde, bu ülkede, bu sorunu çözmek durumundayız çünkü bu ülkede yaşayan Ermeni dostlarımız, arkadaşlarımız, yoldaşlarımız var.
MUSTAFA ÖZTÜRK (Bursa) - Kendinizle yüzleşin!
SEBAHAT TUNCEL (Devamla) - Ermenilerin kalanını da sürgün edemeyeceksek o zaman bu ülkede eşitlik, özgürlük üzerinden bir talep kurmak durumundayız. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
O mektup kamuoyuyla paylaşılmış. Bu konuda katılırsınız katılmazsınız ama ben oradaki bir soruyu önemsiyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi Ermeni yurttaşlarının sorunu konusunda ne yapacak? Hrant Dink ne demişti? "Biz, evet, bu ülkenin topraklarında gözümüz var ama alıp gitmek için değil, dibine gömülmek için." ve Hrant Dink dibine gömüldü. Daha kaç tane Hrant Dink dibine gömülsün? Bu zihniyetin ortadan kalkması için bu mücadeleyi burada yürütmek durumundayız.
Eğer gerçekten Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlığından bahsediyorsanız, Türkiye'yi seviyorsanız, o zaman "Hepimiz kardeşiz." edebiyatından çıkıp kardeşlik hukukunu yeniden kurmak durumundayız.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Silahları bırakacaksınız, silahları!
SEBAHAT TUNCEL (Devamla) - "Hepimiz kardeşiz ama biz üstünüz." yaklaşımı bu ülkede sorunu çözmeyecektir.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Silahları bırakacaksınız, Kürtlere zulmetmekten vazgeçeceksiniz. Kürtlere zulmediyorsunuz siz!
SEBAHAT TUNCEL (Devamla) - Bakın, bu ülkede, onu da söyleyeyim: Eğer burada bir sorun varsa -Kürt sorununa getiriyorsunuz- Kürt sorununun bir terör sorunu olmadığını bu kürsüde 10 defa ifade ettik, siz başka tanımlıyorsunuz. Terör sorunu olsaydı bugüne kadar çözülürdü. Terörle mücadele konusunda hiç olmadık olanaklar kullanılıyor. Şimdi, demek ki bu sorun başka bir sorun, bu sorun Kürt sorunudur. Bu sorunu çözmeden de Türkiye'nin demokratikleşmesi mümkün değildir.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - PKK'dan kurtaracağız Kürtleri.
SEBAHAT TUNCEL (Devamla) - Diğer bir nokta, bizim burada oturmamız sizin lütfunuz değildir.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - PKK'dan kurtaracağız Kürtleri, PKK'nın zulmünden kurtaracağız Kürtleri biz.
SEBAHAT TUNCEL (Devamla) - Evet, biz bir Kürtçe kelime konusunda cezaevinde kaldık. Hiç sizin lütfunuz değildir, halkımızın iradesi sayesinde buraya geldik, halkımız istemediği sürece de buradan gitmeyeceğiz.
Biz biliyoruz, siz her gün bize dönüp terörist diyorsunuz ve bizim burada oturmamızı hazmedemiyorsunuz ama halk iradesine saygı göstermek durumundasınız.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Türk milletinin değerlerine saygı duyacaksın sen de!
SEBAHAT TUNCEL (Devamla) - Biz her gün burada olacağız, inadına burada olacağız, size karşı direneceğiz. Bu ülkeyi demokratikleştireceğiz, önce Ankara'yı, Türkiye Büyük Millet Meclisini demokratikleştireceğiz. (BDP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)
MUSTAFA ÖZTÜRK (Bursa) - Şiddeti kınayacaksın!
SEBAHAT TUNCEL (İstanbul) - Kes be! Nedir? Kes sesini!
BAŞKAN - Sayın Tuncel, lütfen?
MUSTAFA ÖZTÜRK (Bursa) - Şiddeti kınayacaksın!
SEBAHAT TUNCEL (İstanbul) - Sabahtan beri tacizde bulunuyorsun geri zekâlı! (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, sözünü geri alsın.
BAŞKAN - Sayın Tuncel, geri alın sözünüzü.
SEBAHAT TUNCEL (İstanbul) - Geri alıyorum, özür dilerim.