| Konu: | ÇEK KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 57 |
| Tarih: | 26.01.2012 |
CHP GRUBU ADINA SİNAN AYDIN AYGÜN (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 1 Ekim tarihinden beri, Meclise girdiğimiz günden beri ilk defa kürsüye çıkıyorum çünkü çıkacak, konuşacak bir konu yoktu.
Geldiğimiz zaman şuna bakıyorduk: Sağ taraftakiler elini kaldırıyordu, biz sol tarafta elimizi indiriyorduk, biz kaldırınca onlar indiriyordu. Şimdi ilk defa bu kanunla ilgili söz almış bulunuyorum.
Evet, 2009 yılında bu kanun çıktığı zaman, Sayın Adalet Bakanımızı, şimdiki Adalet Bakanını ziyarete gitmiştik; 10 kişilik bir heyet hâlinde gitmiştik, Ankara Ticaret Odası olarak. O zaman da tereddütlerimiz vardı. O zaman da Sayın Bakan dedi ki: "Burada iyi bir kalabalık var, burada yapalım anketi. Ne diyorsunuz bu kanunla ilgili?" O zaman da biz tesadüf eseri 5'e 5 bölünmüştük yani "Çekte ceza olsun mu olmasın mı?" diye tereddüde düşmüştük. Ama gelinen bu süreç içerisinde baktık gördük ki artık bunun tahammül sınırı kalmadı; yuvalar dağılmaya başladı, insanlar perişan olmaya başladı. Hem Anayasa'nın 38'inci maddesi hem de AİHM'in 4'üncü maddesine aykırı olduğu ortaya çıktı. 1 Ekimde Meclis açılır açılmaz, başta Sayın Genel Başkanım Kemal Kılıçdaroğlu'na böyle bir kanun teklifi sunacağımı söyledim, hazırlık yapmamı söyledi. Hazırlığımı yaptım, kanun teklifimi kendisine götürdüm. Daha sonra Grup Başkan Vekilimiz Sayın Muharrem İnce Bey'e sunduk; onlar da baktı, uygun olduğunu söylediler. Daha sonra tek başıma bu işi yapmadım, Sayın Adalet Bakanımız Sadullah Ergin'den randevu aldım. Önümdeki mevcut dosyayı ve kanun teklifini kendisine sundum. Cezaevinden tarafıma gelen mektupları beraberce okuduk, aşağı yukarı bir, bir buçuk saatlik bir tartışma oldu. O da bana, Hükûmete götüreceğini, Hükûmetten gelecek duruma göre Mecliste görüşülebileceğini söyledi ve özlenen gün, bugün geldi. Daha önce gelecekti ama işte başka kanunlar devreye girdi.
Şimdi, burada da gördüğüm kadarıyla hem Cumhuriyet Halk Partisi hem diğer partiler bir konsensüs içine girmiş vaziyette, o yüzden ben çok da fazla konuşmayacağım -bana ayrılan süre on dakika ama- ama bu kanunun çıkması gerektiğini, bu kanuna ihtiyaç olduğunu ve bu kanunun çıkmasını dört gözle bekleyenler olduğunu? Hem Türkiye Esnaf Sanatkârlar Konfederasyonu hem de Komisyonumuzu ziyarete gelen Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği yetkilisi "Sicilin bize verilmesi kaydıyla biz de bu kanuna destek veriyoruz." dedi. Burada var, İstanbul Ticaret Odası Başkanı açıklama yapmış, çekte hapis cezasının olmasının uygun olmadığını söylemiş.
Şimdi, mevcut kanun nedir? Adamın 10 lira borcu var, çeki karşılıksız çıkıyor, savcılığa gidiyor, 10 lira oluyor 20 lira ama onun 10 liralık diyeti olan adli para cezası dediğimiz cezaya -günde 100 liraya bölüyorlar, 10 bin bölü 100 eşittir 100 gün- ya 100 gün hapis yatacaksın ya da bu parayı ödeyeceksin. İsteyen gidiyor 100 gün hapis yatıyor, isteyen gidiyor parayı ödüyor ama bu sistemde, yani mevcut kanunda bizim alacaklının cebine bir şey girmiyor, paranın alınması gereken kısmı o alıyor. Şimdi, baktığınız zaman, bu yeni çek kanunuyla artık devlete para cezası ödemek zorunda kalmayacak, alacaklının alacağına kavuşma ihtimali daha çok artacak.
Şu anda bakıyorsunuz 405.704 tane dava var sırf 2004'te açılan, bunlar yüzde 50'sini oluşturuyor davaların, yine Yargıtayda bekleyen 217 bin dava var, topladığınız zaman aşağı yukarı 622 bin kişi şu anda bunu bekliyor, bu kanunu bekliyor. Bunların bir kısmı cezaevinde, bir kısmı yurt dışında kaçak yaşıyor, bir kısmı sahte kimlik kullanarak geziyor çünkü cezaları çıkanlar var, çıkmak üzere olanlar var, Yargıtayda bekleyenler var. O yüzden bu kanunun bir an evvel çıkması lazım diye düşünüyoruz.
Ben birkaç tane, size, cezaevinden gelen mektupların sadece başlıklarını okuyacağım, içine fazla girmeyeceğim: "Bizler hiçbir zaman için borçlarımızı ödemeyeceğiz demedik. Yıllardır ticaret yapmakta olup bu son süreçte bütün borçlarımızı ödedik ama ne olduysa bir sekteye uğradık, sonuç olarak hepsi üst üste geldi ve şu anda cezaevindeyim." diyor. "Asıl cezayı bizler değil dışarıda olan ailelerimiz çekmektedir." diyor. "Onların bu işte suçu, günahı nedir?" diyor. Yine bir cezaevi mektubu, yine aynı "Siz bu aile reisini hapse atarak geride kalan eş ve çocuklarına aynı cezayı vermiyor musunuz?" diyor. "Evlilikler sallanıyor." diyor. "Cezaevinde borç ödenir mi?" diyor. "Yirmi iki aydır cezaevinde yatıyorum, hâlâ yatmaya devam ediyorum." diyor. Bu mektuplar uzayıp gidiyor.
Beni geçen hafta Kuzey Irak'tan bir vatandaş aradı. Karşılıksız çekten dolayı hapis cezası çıkmış. "Şu anda Kuzey Irak'tayım." diyor. "Orada iş buldum, orada çalışıyorum, Türkiye'ye gelemiyorum." diyor.
O yüzden, bu kanunun? Ben başta benim kendi Genel Başkanım olmak üzere ve Grup Başkan Vekilime teşekkür ediyorum. Beni büyük bir nezaketle dinleyen, destek veren Sadullah Ergin Bakanıma bir kez daha burada huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum. Tabii ki diğer teşekkürüm de bunu buraya getirip karşımıza, aşağıya kadar indiren Bakanlar Kuruluna teşekkür etmek istiyorum.
Ben bu kanunun hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. Grup başkan vekillerine fazla konuşmayacağım diye söz verdiğim için dört dakika alacağım olmak üzere sözlerime son veriyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum, her şey gönlünüzce olsun diyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN -Teşekkür ederim Sayın Aygün.