GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ÇEK KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:57
Tarih:26.01.2012

MHP GRUBU ADINA MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Çek Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair  Kanun Tasarısı'nın değişikliğiyle ilgili bir müzakerede bulunuyoruz.

Değerli arkadaşlar, bu konu 23'üncü Dönem'de de Meclisimizi meşgul etmişti ve bu konuyla ilgili yapılan düzenlemenin uygulamasını erteleyen bir düzenleme de yapmıştık. Şimdi televizyonlar kapalı yani meselenin polemiğinin -muhalefet-iktidar sürtüşmesi zemininde tartışılmasının- dışında söylüyorum. Siyasetin görevi, geleceği öngörmek ve muhtemel sorunların çözümünde dengeli ve adaletli çözümler üretebilmektir. Şimdi, Sayın Bakanla, biraz önceki "soru-cevap" konusunda tartıştığımız konu bu. Bugün, burada, bir sorunu, bir toplumsal sorunu tartışıyoruz ve yürek yakan bir sorunu tartışıyoruz, iki yönlü bir sorunu tartışıyoruz: Biri, yaşanan ekonomik sorunlardan -kendisinin de ihmalinin olduğu birtakım sebeplerle- ama daha çok uygulanan ekonomik politikalar sonucunda, hatta küresel krizlerin sonucunda çekini ödeyememiş, bundan dolayı hapse düşmüş, takibe düşmüş, çocuklarından ayrı kalmış ve her gün telefonlarımıza, elektronik posta adreslerimize mesajlar gönderen, canhıraş çığlıklarla "Aman yardım edin." diyen vatandaşlarımızın sorununu konuşuyoruz. Bir diğeri de, verdiği malın karşılığında aldığı çekin karşılığını alamamaktan dolayı kendisi de bir çek mağduru hâline gelen veya alacağına güvenerek çek kesip alacağını tahsil edemediğinden dolayı kendisi de karşılıksız çek keşide eden suçlu durumuna düşen bir toplum kesimi var. Bu bizim sorunumuz. Bu sorunu bu üslupla çözemeyiz Sayın Bakan. Hiçbir mazeretinizin haklılığı olmaz. Bugünleri öngörmeniz? Rakamlar ortada, rakamları siz de söylüyorsunuz yani bugün mahkemeler tıkanmış: "594 bin dosya" diyorsunuz, "karşılıksız çek" diyorsunuz. Yani bunlarla ilgili toplumda yaşanan? Şu anda bile bizi izleyen vatandaşlar doğru anlıyorlar, yanlış anlıyorlar ama burada söylenen her cümleden bir anlam çıkartarak bir endişeye düşüyor, telaşa düşüyorlar. Dolayısıyla bu sorunun müsebbibi, bu sorunun düçarı olan vatandaşlardan çok ülkeyi millet adına yöneten siyasi iktidarın zamanında, yeterince ve gerekli tedbirleri almamış olmasıdır. Burada her defasında kanun değiştirerek, hukuk düzenleyerek sorunları çözemiyorsak, sorunları büyütüyorsak, sorunları erteliyorsak görevlerimizi yapamıyoruz demektir.

Değerli arkadaşlar, farkında mısınız seçimden bu yana -yasama faaliyetine yeni katılan arkadaşlarım açısından söylüyorum- sürekli kanun değiştiriyoruz. Daha önce yapılan bir kanun doğru tanzim edilemediğinden, sorunun çözümüne katkı veremediğinden, kalıcı katkı veremediğinden dolayı burada kanun değişikliği yapıyoruz. E, buna hakkımız yok. Yani bu milletin bir ferdinin bile sorunu bizim sorunumuz olmalı. Bu sebeple ısrarla Sayın Bakana soruyoruz yani "Bu konuda bir sigorta fonu düşündünüz mü, var mı?" "Yok." diyor. Niye yani niye yok? Geçen sene yapılan değişiklikle Merkez Bankasında oluşturulan merkez 2012'nin Şubatından itibaren faaliyete geçecek, o da hangi sonuçları verecek o da belli değil değerli arkadaşlar. Onun için ben ısrarla şunu söylüyorum: Bir kişinin sorunu bile bizim için önemli olmalı. Kaldı ki bir toplumsal soruna dönüşen bu hadise, bu konu böyle el yordamıyla, deneme yanılma metoduyla çözülmeye çalışılmasını doğru bulmuyorum. Bu Meclise, özellikle ülkeyi üç dönemdir yönetmek sorumluluğunu yüklenen veya bu noktada milletin güvenini kazanıp buraya gelen iktidar partisine hiç yakışmıyor.

Biz, Milliyetçi Hareket Partisi olarak sürekli bu "çek mağdurları" denen yani karşılıksız çek keşide edip de hukuki takibe düşen insanların sorunlarını dinlemek ve onlara çözüm üretilmesi talepleriyle buralarda konuştuk. Ben birçok defa konuştum: "Gelin, şu çek mağdurlarının sorunları çözülsün." diye. Bu kanunun komisyonda görüşülmesinde muhalefet şerhi de yazmadık. Ama meseleyi çözmeyen, yine bir deneme yanılma metoduyla yeni bir denemenin karşısında iktidarın bu serin duruşunu gerçekten anlamakta zorlanıyoruz.

Değerli milletvekilleri, sorun tek yönlü değil, sorun çok yönlü ve bu sorunun oluşmasında sorunun muhataplarının birinci derecede sorumluluğu veya dahli yok. Uygulanan ekonomik politikaların sonucunda, hatta küresel krizlerin sonucunda insanımız bu noktaya gelmişse, bunun üzerinde daha dikkatli durmak ve çözüm üretecek hukuku kurmak, önce iktidarın ve sonra iktidarı ve muhalefetiyle Türkiye Büyük Millet Meclisinindir.

Biz, Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu türlü sorunlara Hükûmetin bu yaklaşımını doğru bulmuyoruz. Bunun için burada ısrarla sorunu çok yönüyle, iki yönüyle ifade etmeye çalışıyoruz. Yoksa, Milliyetçi Hareket Partisi olarak bir kişinin bile, bir çocuğun babasına kavuşamamaktan dolayı bu gece üzüntülü yaşaması bizi etkiler. Bunu söylemeyi bile gerekli görmüyorum. Ama sistemin özünü bozan, dengesini bozan bir hukuk düzenlemesini de -ki her defa yaptığımız bu- yarın tekrar düzeltmek mecburiyetinde kalacağımız bir düzenlemeyi de doğrusu içimize sindiremiyoruz. Ama her şeye rağmen "çek mağduru" dediğimiz, karşılıksız çek kesmiş olmaktan dolayı takibe düşmüş insanlarımızın bir tekinin de olsa sorununun çözülmesine Milliyetçi Hareket Partisi olarak biz katkı vereceğiz. Bunu herkes de böyle bilmeli.

Dolayısıyla daha konuşacaklarımız var. Tabii ki arkadaşlarımız konuşacaklar. Kanunu inşallah önümüzdeki hafta tamamlarız.

Ben her şeye rağmen bu kanunun bu yaşanan sorunun çözümüne katkı vermesini diliyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Şandır.