GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP GRUBU ÖNERİSİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:58
Tarih:31.01.2012

NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Van depremi nedeniyle alınan tedbirler ve son durumla ilgili burada bazı arkadaşlarımız görüşlerini ve kanaatlerini beyan ettiler ama ifade edilen bilgilerin en azından bir kısmının doğru olmadığı ve verilen rakamların da gerçeği yansıtmadığını biliyorum. Bunların düzeltilmesi gerekiyordu. Bu çerçevede bu vesileyle söz aldım.

Şimdi, değerli arkadaşlar, öncelikle şunu belirtmekte fayda var: Bakın, elbette ki bütün depremlerde bütün hükûmetler geçmişte de ellerinden gelen bütün gayreti göstermişlerdir. Bu konuda en ufak bir tereddüt olamaz. Yani bütün hükûmetlerin, yetkili olanların, sorumlu olanların böyle bir felaket karşısında içinin sızlamaması, gerekli hassasiyeti göstermemeleri düşünülemez. Hiçbir yönetici için geçmişte ve bugün ve bundan sonra da biz böyle bir değerlendirme yapmıyoruz.

Tabii, imkânlar çerçevesinde her hükûmet, potansiyeli, tahsis edebilecekleri kaynaklar çerçevesinde, bütçe imkânları çerçevesinde en iyisini yapmaya çalışmışlardır. Bu, biraz önce 57 Hükûmet dönemindeki depremlerle ilgili söylendi. Ondan yana bizim bir şeyimiz yok yani bunu kabul ediyoruz, daha doğrusu gerçek, kabul etmemek de mümkün değil. Herkes iyi niyetle ellerinden gelen bütün gayreti gösterdiler.

Bakın, Van depremiyle ilgili olarak da? Tabii, büyük bir deprem. Tekrar başsağlığı diliyoruz vefat eden kardeşlerimize, vatandaşlarımıza bu vesileyle.

En son 2011 bütçesi kapandıktan sonra bütün bu harcama kalemlerinden arta kalan 2,5 katrilyon liralık bir kaynak Van depremi için aktarılmıştır. Bu ilk defa olan bir şey değerli arkadaşlar. İlk defa bu kadar büyük, bu kadar inanılmaz bir kaynak bir sefer de böyle bir iş için, böyle bir felaket için bir hükûmet tarafından tahsis edilmiştir, ilk defa ve bunun kesinlikle takdir edilmesi gerektiğine inanıyoruz. 2,5 katrilyon liralık bir kaynak.

Bir önemli özelliği daha var: İlave, ek kaynak ihtiyacı gerektirmeden yani yeni bir ilave düzenleme yapmadan, yeni bir vergi ihdas etmeden, herhangi bir vatandaşımıza, milletimize ilave bir finansal mali yük getirmeden bu yapıldı ve yaklaşık şu ana kadar da Van depremi için, Van depreminde zarar gören vatandaşlarımızın sıkıntılarının giderilmesi için harcanan para 1 milyar lirayı aştı değerli arkadaşlar bu kadar kısa süre içerisinde.

Şimdi, bakın, eğer -hiç tereddüdünüz olmasın- bu deprem daha iklim şartlarının, hava şartlarının müsait olduğu bir dönemde olmuş olsaydı bugün bütün prefabrike konutları büyük oranda tamamlanmış olacaktı, konteynerler tamamlanmış olacaktı. Kaynak problemimiz yok, hepsi ihale aşamasına çıkmıştır, ihaleleri büyük oranda yapılıyor ve eylül sonu ya da sonbahar itibarıyla da bütün ihtiyacı olan vatandaşlarımızın Van'da kalıcı konutlarına kavuşturulacağı Hükûmetimiz tarafından ifade edildi ve buna da uyulacaktır, bu yerine getirilecektir bütün sıkıntılara rağmen yani zaman olarak, zaman sıkışıklığına rağmen, mevsimin baskısına rağmen. Dolayısıyla?

MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Tenkit ettiğimiz konu: Ne zaman? Dört ay oldu.

NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Sonbaharda, ifade ettik bunu, sonbaharda. Yani şu anda eğer mevsim müsaade etse bizim bir sıkıntımız yok, organizasyon açısından problemimiz yok, irade olarak herhangi bir tereddüdümüz söz konusu değil ve kaynağımız da var, kaynak da tahsis edilmiş Sayın Şandır, kaynak da verildi.

MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Ama çadırda yanıyor insanlar Sayın Canikli!

NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Dolayısıyla mesele bu.

Bakın, şu anda konteyner sayısı kırk bine yaklaştı ve sürekli bu rakam yükseliyor, her geçen gün yükseliyor. Tüm Türkiye, konteyner üreten tüm firmalar buraya çalışıyor şu anda. Ülkenin kapasitesi bu, bütün imkânlar zorlanıyor. Çünkü ödemede problem olmayınca, kaynağınız, paranız varsa üretmek sorun değil ama bakın, sınırlandıran ne biliyor musunuz? Türkiye'nin üretim kapasitesi. Hatta dünyanın üretim? Tabii, onun nakli, vesaire zaman alıyor diğer ülkelerden getirdiğimiz takdirde; onlar da devreye sokuldu, olabilecek ne varsa, bütün kanallar açık ve kullanılıyor.

Değerli arkadaşlar, biraz önce "Neden afet kapsamına alınmadı, afet bölgesi ilan edilmedi?" diye bir soru geldi. Bakın, bunu da müteaddit kereler açıkladık, açıklamaları yapıldı. Yani muhtemelen yeterli bilgi olmadığından böyle bir? Biraz önce yorum yapıldı; bakın değerli arkadaşlar, afet bölgesi ilan edildiği andan itibaren çivi çakamazsınız, yerleşim olmaz orada.

SIRRI SAKIK (Muş) - Çiviyi devlet çakar, vatandaş çakmaz.

NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - İzin verin.

Bakın, Giresun, benim seçim bölgemle ilgili de bir alanın afet bölgesi ilan edildiğini ve Rize'nin ilan edildiğini ama Van'ın ilan edilmediğini ifade ettiler. O yeri çok iyi biliyorum, birkaç defa gittim, gitmek durumunda kaldık çünkü vatandaşlarımızın çok yoğun talepleri, eleştirileri vardı afet bölgesi ilan edildiği için bizi oraya davet ettiler, ben de gittim, arkadaşlarımızla birlikte gittik. Talepler nedir biliyor musunuz? O yerleri, toprakları afet bölgesi ilan edilen hemşehrilerimizin talebi şu: "Afet bölgesi özelliğini buradan kaldırın, yani bu bölgeyi afet bölgesi olmaktan çıkartın." Talepler bu, aynen böyle. Neden biliyor musunuz? Çünkü, evleri var, bahçeleri var, yapılaşma olmadığı için, onlar da orada oturmak istiyorlar, "Burası bizim köyümüz, atalarımızın, babalarımızın yaşadığı yerler ve biz orada?" Son derece dik bir arazi, toprak inanılmaz bir şekilde kaygan -zaten gittiğimizde de kaymıştı- bu nedenle afet bölgesi ilan edilmiş. Afet bölgesi ilan edilmesi ilave birtakım imkânlar, avantajlar sağlamıyor. Tam aksine, yerleşime, yapılaşmaya tamamen kapatıyor. Yani şimdi, biraz önceki öneri yerine getirilirse, siz Van'ın ve Erciş'in tamamının yerleşime kapatılmasını mı öneriyorsunuz, bunu mu savunuyorsunuz? Bunu savunuyorsunuz daha doğrusu, bunun teknik anlamı bu, yani söylediğinizin anlamı bu.

PERVİN BULDAN (Iğdır) - Ne alakası var Sayın Canikli? Alakası yok.

SIRRI SAKIK (Muş) - Tersine, sizi göreve davet ediyoruz.

NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Peki, afet bölgesi ilan edildiği zaman başka bir avantajı var mı? Hiçbir avantajı yok. Bir başka ifadeyle şöyle söyleyeyim: Sizin düşündüğünüz anlamdaki bütün imkânlar sunulmuştur, vergi borçları ertelenmiştir -mücbir sebep çerçevesinde- banka borçları, ne varsa aklınıza gelen bütün borçlar ertelenmiştir otomatik olarak, hepsinin, tüm Van bölgesinin, Van'da zarar gören bütün iş adamlarının. Hatta şimdi bir kanun tasarısı var, inşallah önümüzdeki günlerde görüşeceğiz. 6111 sayılı Kanun çerçevesinde yapılandırılan borçlar nedeniyle ödenmeyen taksitler için yasalarda mücbir sebep öngörülmemiş. O yüzden onların o taksitlerinin de ertelenmesine imkân sağlamak amacıyla bir kanun tasarısı gelecek, önümüzdeki hafta görüşeceğiz.

Yani bu anlamda, yapılmayan, sağlanmayan, Van'da deprem gören vatandaşlarıma hiçbir avantaj söz konusu değil, bütün imkânlar sağlanmış, bütün avantajlar sağlanmış, her şey var, bir tanesi yok.

Dolayısıyla, yani öneri getirirken, eleştiri getirirken değerli arkadaşlar, biraz bilerek konuşmakta fayda var.

PERVİN BULDAN (Iğdır) - Sayın Canikli, başka illere gönderilenler gittikleri yerlerde sıkıntı yaşıyorlar, bunu da bilin lütfen.

NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Bakın, ben bir şey söylemiyorum, ben sadece gerçek durumu anlatıyorum, yani reel şeyleri söylüyorum. Ama sadece eleştirmek için, sadece siyasi olarak "Acaba zarar verebilir miyiz, oradaki yapılan çalışmalardan Hükûmete -elbette görevimiz olarak yapıyoruz biz bunu, oradan bir şeyler gelsin diye yapmıyoruz ama- bir zarar verebilir miyiz?" diye siyasi amaçlı bir talepte bulunuyorsunuz. Amaç odur çünkü, başka, afet bölgesi ilan etmek Van'da yaşayan vatandaşlarımıza bir katkı sağlamıyor ki. Yani onların aleyhine bir talebiniz olursa ancak Van'ın afet bölgesi ilan edilmesini istersiniz. Şu anda o öneri, Van'da yaşayan kardeşlerimizi -Van'dan zarar gören kardeşlerimizin lehine değil aleyhine- topraklarından kovmak anlamına gelir, oralardan çıkartmak anlamına gelir. Afet bölgesi ilan edilmesi demek? Bu öneriyi getiren arkadaşımız o bölgede, Van'da yaşayanların tamamının başka yerlere gönderilmesini istiyor, oralarda iskân edilmemelerini istiyor. Bunun başka hiçbir anlamı yok. Ben tabii böyle bir niyeti var mı bilemiyorum ama?

PERVİN BULDAN (Iğdır) - Şimdi çıkar açıklar niyetini!

NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - ?tahmin ediyorum, yeterli bilgi olmadığından, bilgi eksikliğinden kaynaklandığını düşünüyorum yani yoksa hiç kimsenin 100 binlerce insanın topraklarından kovulması ya da sürülmesi gibi bir sonucu doğuracak Van bölgesinin ya da Van'ın afet bölgesi ilan edilmesi gibi bir öneriyi getireceğine, öneriye sıcak bakacağına açıkçası ben ihtimal vermiyorum.

Bakın, değerli arkadaşlar, tabii, sorunlar elbette var yani biraz önce aktarmaya çalıştık. Bakın, yine ilk defa, biliyorsunuz, kamu kuruluşlarına ait misafirhanelere yerleştirildi -sayıları sanıyorum 40 bin civarında- Van'da depremden zarar gören vatandaşlarımız. Onların çocuklarının tümünün eğitim sorunları çözülmüş durumda, hatta onlara geçici iş de bulunuyor yani bu şekilde misafirhanelerde kalan vatandaşlarımızın geçimlerini sağlamalarına, daha iyi şartlarda sağlamalarına imkân vermek amacıyla geçici olarak iş de bulunuyor bulundukları bölgelerde çünkü orada geçici olarak kalıyorlar, sonuç itibarıyla kalıcı konutları tamamlandığında memleketlerine, Van'a dönecekler.

PERVİN BULDAN (Iğdır) - Günde elli tane telefon geliyor Sayın Canikli, elli tane telefon geliyor bize.

NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Birkaç cümleyle de Hatay'la ilgili? Amik Ovası'ndaki selden zarar gören bütün vatandaşlarımıza biz de geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Ama bakın, değerli arkadaşlar, bugün Hatay'da yıllardan beri bir türlü hiçbir hükûmetin hayata geçiremediği, ihale edemediği Reyhanlı Barajı'nın inşaatı devam ediyor. Bizim dönemde ihalesi yapıldı, 2015'te tamamlanacak. Keza Karaçay Barajı, inşaatı devam ediyor, 2014 yılında tamamlanacak. Suriye'yle yapılan Dostluk Barajı'nda Türkiye tarafı olarak biz üzerimize düşeni yapıyoruz. Tabii, öbür tarafta sıkıntılar var, sıkıntıların kaynağını da biliyorsunuz. Onlar da aşıldığında o taraf da taahhüdünü yerine getirecektir. Ayrıca Tahtaköprü Barajı ve Menzelet Projesi de şu anda ihale aşamasında değerli arkadaşlar. Hatay'ın yıllardan beri beklediği ama bir türlü gerçekleştirilemeyen 4 projeden 3 tanesinin inşaatı devam ediyor, 1 tanesi de ihale aşamasında. Yani tamam, belki takdir etmeyebilirsiniz ama en azından Hükûmetimiz, bu konuda kaynak aktarmasında ve görevini yerine getirmesindeki hassasiyeti nedeniyle sanıyorum bir teşekkürü hak ediyor.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim.