| Konu: | GİRESUN MİLLETVEKİLİ NURETTİN CANİKLİ?NİN, ŞAHSINA SATAŞMASI NEDENİYLE |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 58 |
| Tarih: | 31.01.2012 |
ADİL KURT (Hakkâri) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Benim öyle cevap hakkı doğuracak bir tarzım yok.
Ben deminki konuşmamda "Van'ın, Mayıs 1959 yılında bu ülkenin, bu ülke Parlamentosunun çıkarmış olduğu Afet Kanunu'na göre afet bölgesi ilan edilmesi gerekir." dedim. Eğer, 1959'dan günümüze kadar, Parlamentonun kabul ettiği bu yasanın bu ülkede yaşayan insanların lehine bir sonuç doğurmadığını, bu ülkede yaşayan ve afete maruz kalan insanlara aslında zarar veren bir kanun olduğunu fark edecek bir akıllı çıkmamışsa ve sadece Sayın Canikli, siz bunu fark etmişseniz sanırım altmış yılı, kırk yılı sorgulamak gerekiyor. Bakınız, bu bir çivi meselesi, sadece Van halkına bu yönlü bir tesellinizden ibarettir, başka hiçbir şey değil. Evet, halk oraya çivi çakmayacak, devlet oraya çivi çakmak durumundadır, kanun o görevi, o sorumluluğu devlete veriyor. Siz de çok iyi biliyorsunuz ki Van'ın zemini, yapılaşma alanı değişmek durumundadır. Eğer öyle olmamış olsaydı TOKİ konutlarını Erek Dağı'nın eteklerine kaydırmış olmazdınız, binaların yıkıldığı yerde konut yapardınız. Siz zaten kentin zeminini değiştirdiniz, yerleşim alanını değiştirmek durumundasınız. Siz değil başka bir hükûmet de olsa bunu yapmak durumundadır. Depreme elverişli bir yerde yeniden yapılaşmaya izin vermek ne herhangi bir hükûmete ne de bir yerel yönetime düşecek bir sorumluluk değildir.
Siz "Van'a çok şey yaptık." diyorsunuz "Çok şey yapıldı." diyorsunuz ama Sayın Canikli, hatırlatmak isterim: Van Belediyesine bugün bile İller Bankasından yapılan ödeneklerden yüzde 40 kesinti yapılıyor. Depremin üzerinden neredeyse üç buçuk ay geçti, bu üç buçuk ayda Van'a yapılan bütün ödeneklerde Van'ın ödenekleri kesildi. Niye bu ödenekler kesildi? Bu ödenekler, bu borçlar, hangi dönemin borçlarıydı? "Siyasi mülahaza konusu yapmak istemiyoruz." diyorsunuz ama biz belediyeyi sizin döneminizden 180 trilyon borçla devraldık. Bu kesintiler de o dönemin kesintileridir. Bunu da bir kenara bırakın, Kuşadası'ndaki vatandaşlarımız bugün de arıyor, Aksaray'daki insanlarımız bugün de arıyor, oradaki mağduriyetlerini ifade ediyorlar. Lütfen, kamplara yerleştirdiklerinize bari sahip çıkın.
Teşekkür ediyorum. (BDP sıralarından alkışlar)