GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BDP GRUBU ÖNERİSİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:110
Tarih:23.05.2012

KEMALETTİN YILMAZ (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; biz ülke olarak zengin kaynakların fakir bekçisi olmak istemiyorsak -ki istemiyoruz- bu doğal kaynaklarımızın çıkartılması ve insanlarımızın hizmetine sunulması gerekir, ki tabii kullanırken de israf etmemek gerekir.

Önergenin desteklenmesi konusunda ve bu zengin kaynaklarımızın çıkartılarak insanlarımızın hizmetine sunulması konusunda biz de Milliyetçi Hareket Partisi olarak, jeotermal kaynaklar konusunda zengin bir il olan Afyonkarahisar ilinde jeotermal kaynakların etkin kullanımı ve jeotermal kaynakların çok amaçlı kullanılabilmesiyle ilgili sorunların tespiti ve çözüm yollarının belirlenmesi, destekleme yollarının araştırılması, idari ve kurumsal yasal düzenlemelerin yapılması amacıyla bir Meclis araştırması açılmasını istemiştik. Bu Meclis araştırması komisyonu kurularak, bu konunun teferruatlı bir şekilde tüm Türkiye çapında ele alınması çok önemlidir, biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak da bu konuyu çok önemsiyoruz.

Jeotermal kaynakların birçok üstünlükleri var. Özellikle jeotermal yenilenebilir, sürdürülebilir, tükenmez bir enerji kaynağıdır ve Türkiye gibi jeotermal enerji açısından şanslı ülkeler için bir öz kaynak teşkil etmektedir. Temiz ve çevre dostudur jeotermal, yanma teknolojisi kullanılmadığı için sıfıra yakın bir emisyona sebebiyet verir. Konutlarda, tarımda, endüstride, sera ısınmasında ve benzeri alanlarda çok amaçlı ısınma uygulamaları için ideal şartlar sunar.

Rüzgâr, yağmur, güneş gibi meteorolojik şartlardan bağımsız olması, kullanıma hazır olması, fosil enerji veya diğer enerji kaynaklarına göre daha ucuz olması, arama kuyularının doğrudan üretim tesisleri ve bazen de renjeksiyon alanlarına dönüştürülebilmesi, yangın, patlama, zehirlenme gibi risk faktörleri taşımadığından güvenilir olması, pek çok avantajlarla kullanımını özendirmektedir.

Yüzde 95'in üzerinde verimlilik sağlar jeotermal enerji ve diğer enerji türleri üretiminde, hidroelektrik, güneş, rüzgâr, fosil enerjilerinin aksine, tesis alanı ihtiyacının asgari düzeylerde kalması, yerel niteliği nedeniyle ithalinin ve ihracatının uluslararası konjonktür, krizler, savaşlar gibi faktörlerden etkilenmemesi, konutlara fuel-oil, mazot, kömür, odun taşınması gibi problematikler içermediği için yerleşim alanlarında kullanımının rahatlığı gibi nedenlerle jeotermal kaynakları diğer enerji kaynaklarına oranla büyük avantajlar taşımaktadır.

Ülkemizde olduğu gibi Afyonkarahisar ilimizde de çok ciddi jeotermal kaynakları bulunmaktadır ki Afyon deyince bir noktada jeotermal kaynaklar akla gelmektedir, bir noktada termalin başkenti Afyonkarahisar olarak adlandırılmaktadır ve bu amaçla, gerek sağlık turizmi noktasında gerekse tarımsal faaliyetlerde jeotermal enerjiden istifade edilmektedir ve pek çok konutta ısınma noktasında jeotermal enerjiden istifade etmektedirler.

Ancak şu var: Her yerde olduğu gibi burada da çok ciddi sıkıntılar var, su yönetimi konusunda ciddi sıkıntılarımız var. Atıyorum, yaklaşık 20 litre/saniye çıkan bir suyun 5 litre/saniyesi kullanılıyor, diğer 15 litre/saniyesi atık olarak çevreye zarar verecek bir şekilde doğaya salınabiliyor. İyi bir su yönetimiyle bunlar önlenebilir, ki Afyon'da, Sandıklı'da bu konuda çok ciddi çalışmalar yapılmıştır. Yatırımcıya kuyu açma izni verilmemektedir son gelinen noktada ancak yatırımcıya su temin etme garantisi verilmektedir. Bu şekilde, doğal kaynaklarımızın da israfı önlenmiştir değerli milletvekilleri.

Dünyanın pek çok yerinde jeotermal kaynaklardan elektrik üretimi yapılmaktayken veya pek çok yerde konut ısınmasında istifade edilirken, ülkemizde pek çok yerde maalesef sadece konut ısınmasında istifade edilebilmekte veya kaplıca ihtiyacı, sağlık ihtiyacı noktasında faaliyetler sürdürülebilmekte, yalnız elektrik enerjisi üretiminde Türkiye'de hiçbir faaliyet sürdürülememektedir, yapılmamaktadır ama çok ciddi kaynaklarımız vardır. Sözlerimin başında da ifade ettiğim gibi, biz bu zengin kaynakların fakir bekçisi olmak istemiyorsak, bu kaynaklarımızı çıkartarak insanlarımızın hizmetine sunmak mecburiyetindeyiz.

Değerli milletvekilleri, jeotermal kaynaklardan elektrik enerjisi üretiminde istifade edilebiliyor, merkezî ısıtma, merkezî soğutma, sera ısıtımı gibi ısıtma, soğutma uygulamaları noktasında istifade edilebiliyor. Proses ısı temini, kurutma işlemleri gibi endüstriyel amaçlı da kullanılabiliyor. Diğer taraftan, karbondioksit, gübre, lityum, ağır su, hidrojen gibi kimyasal maddelerin ve minerallerin üretimi noktasında da jeotermal kaynaklardan istifade edilebiliyor, ki ülkemizde en çok bilinen noktalardan bir tanesi termal turizmi ile kaplıca ve sağlık turizmi noktasındaki faaliyetlerdir. Özellikle Afyon, Kütahya, Uşak, Isparta, Bursa gibi illerimizde ve daha pek çok ilimizde -ki biraz evvel Sayın Milletvekilinin ifade ettiği gibi- Bingöl'de de, Sivas'ta da- bu faaliyetlerimiz, jeotermal kaynaklarımız var, bunların bir an evvel insanımızın hizmetine sunulmasında yarar vardır. Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak konuyu çok önemsiyoruz.

Afyon, termal kaplıcalarda özellikle son yıllarda çok ciddi atılımlar yapmıştır. Ancak tarımsal çalışmalarda, seracılık çalışmalarında da termal suyun kullanılabiliyor olması çok ciddi bir teknik tarım uygulamalarına da imkân ve fırsat tanımıştır.

Saygıdeğer milletvekilleri, Türkiye'nin hemen hemen pek çok yerinde jeotermal kaynaklarımıza rastlamak mümkün. Ama jeotermal kaynaklarla beraber deprem olgusu da unutulmamalıdır, ki pek çok ilimizde, özellikle Erzincan'da, Bingöl'de, Afyon'da, Kütahya Simav'da, jeotermal kaynakların olduğu yerlerde deprem olgusuyla karşı karşıya kalıyoruz. Bunun için bu depremi de biz önleyemeyeceğimize göre, depremle yaşamak mecburiyetinde olduğumuzdan dolayı jeotermal kaynaklarımızın olduğu yerlerde devlet olarak gerekli yatırımları, gerekli teşvikleri, gerekli destekleri sağlayarak buralardaki gerek tarımsal gerekse ısınma gerekse diğer enerji üretimleri noktasında desteklerimizi devlet olarak esirgememiz lazım. En önemli konulardan bir tanesi de jeotermal sularımızın mineral içeren içme suyu noktasında kullanılabiliyor olması da büyük bir avantajdır.

Saygıdeğer milletvekilleri, biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak Türkiye'deki jeotermal kaynaklarda olduğu gibi Afyon'daki jeotermal kaynakların da hangilerinin kullanımının mümkün olduğu, -tarımda mı, ısınmada mı, yoksa termal turizmin canlandırılması noktasında mı- bunların tespiti ve su yönetimiyle suyun israf edilmemesi konusunda gerekli çalışmaların yapılması için bir Meclis araştırması açılmasını istemiştik ve bununla ilgili olarak söz konusu olan öneriyi destekliyoruz ve bu konuda tüm Türkiye'deki jeotermal kaynakların tespiti ve bu jeotermal kaynakların kullanıma hazır hâle getirilmesi ve kullanıma hazır hâle getirilirken önünde bulunan yasal ve birtakım bürokratik engellerin aşılması konusunda, durumların tespit edilmesi ve çözüm önerilerinin geliştirilmesi konusunda bir Meclis araştırması açılmasını biz de Milliyetçi Hareket Partisi olarak destekliyoruz.

Bu noktada, pek çok alan maden kapsamına alındıktan sonra, maalesef bazı art niyetli insanlar veya kuruluşlar tarafından pek çok alan kapatılmış vaziyettedir. Buralarda bu alanları kapatmış olan kişiler veya kuruluşlar jeotermal kaynak arayışlarından vazgeçmedikleri gibi, bir başkasının kullanımına sunmaktan da çekinmektedirler veya Afyon'da olduğu gibi, buralarda kuyu açılması için çok fazla ve fahiş fiyatlar talep etmektedirler. Bunların önüne geçilebilmesi için, buralarda yapılmış olan tahsislerin tekrar gözden geçirilmesi ve belirli bir zaman içerisinde buralarda arama yapmayan şirketlerin veya kişilerin ellerinden bu ruhsatların alınması suretiyle bu kaynaklarımızın insanımızın hizmetine sunulmasında çok ciddi yarar vardır.

Bu duygu ve düşünceler içerisinde hepinizi en kalbî duygularla selamlıyorum, saygılar sunuyorum efendim. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.