| Konu: | MHP GRUBU ÖNERİSİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 110 |
| Tarih: | 23.05.2012 |
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlarım, bugün kamu çalışanları ayakta. Sizler de Meclise gelirken yollarda onların eylemlerinin bir kısmına tanık oldunuz; ben gelirken de arkadaşlarımız Eskişehir yolu üzerinden bu tarafa doğru yürüyorlardı. Şu anda bilmiyorum, polis durdurdu mu, çatıştılar mı, gaz mı yediler, orasını yoğun çalışma temposu içerisinde henüz duyamadık, birazdan herhâlde haberlerde göreceğiz.
Değerli arkadaşlar, dün başka bir kanun teklifi, önceki gün? Yine herkes ayakta. Öyle bir ucube yaptınız ki, getirdiğiniz kanun hükmünde kararnameyle "Bütün kamu çalışanlarının özlük haklarını düzenleyeceğiz." diye birbirine karıştırdınız.
Defalarca söyledik "Bunu getirin, burada kanun hâlinde köklü bir reform yapalım." diye. Maalesef bugün içinden çıkılmaz hâle geldi ve maaşlarla ilgili zamlarla beraber de bunları da düzeltmek zorundasınız, bunun başka yolu yok. "
Şimdi, değerli arkadaşlar, böyle bir grevsiz toplu sözleşme hakkı zaten olmaz. Bunun bir kandırmaca olduğunu memurlar gördüler. Şimdi, üstüne üstlük hakları var. Yukarıda kanun çıkarken dedik ki: "Bunlar eksik." "Bir sendikayı kayırıyor, bir konfederasyonu kayırıyor, sarı sendikacılığa gidiyor. Hakem kurulu tarafsız olmalı." dedik. E, şimdi devletin memurlarından oluşuyor. Nasıl bir karar verecek hakem kurulu? Kolay mı? İşte, şimdi isimlerini okuyayım size istiyorsanız. Hangi unvanlarda arkadaşlarımızın olduğunu siz biliyorsunuz. E, şimdi Sayın Başbakan koymuş, diyor ki: "Efendim, bundan öte zinhar olmaz, Yunanistan'a döneriz." Günaydın! Yani sadece memura verdiğiniz maaşla mı Yunanistan'a döneceksiniz? Neymiş? Borç artarmış. E, borcumuz artmıyor mu zaten? On yıldır kaça çıkardığınızın siz farkında değil misiniz arkadaşlar? Yani borçlar artmıyor mu zaten, duruyor mu yerinde? Şimdi, buraya, memura gelince bir sürü bütçe çıkarmışlar. En komik olan şeyler bunlar.
Buraya geçeceğim ama mali boyutuna geçmeden önce ciddi anlamda sorun yaşanıyor. Şu anda diğer iki konfederasyon eylemde, Memur-Sen'den arkadaşlarımız da teklif bekliyorlar. Bir taraftan maalesef, baskılar önümüzdeki süreçte -eğer takip ediyorsanız-haziran ayı içerisinde yeniden yetkiyle ilgili sayılar belirlenecek. Şimdi, duyuyorum, bir sendika yetkilisi şube başkanı arkadaşımız arıyor, kaymakamın birisi oturup kendiliğinden başarı ödülü veriyor 40 küsur tane öğretmene. 40 küsur kişinin içerisinde 4-5 tane Türk Eğitim-Sen üyesi var, 1 tane de Eğitim-İş üyesi var. Gerisinin hepsi, maşallah, yandaş sendikanın üyeleri. Soruyorlar müdüre: "Hocam, buna niye görev verdiniz?" "Benim haberim yok." diyor. Biliyorsunuz, başarı ödülleri, önce müdür teklif ediyor, ondan sonra kaymakama geliyor millî eğitim müdürleri aracılığıyla ve ama böyle hızlıca bir sendikalaşma faaliyeti bir taraftan devam ediyor ama onlar da bu eylemlere maalesef katılmıyorlar.
Burada çok ciddi sorunlar var. Şimdi, top hakem kuruluna atılmış durumda ama bir taraftan "Efendim, biz hepsine eşit davranıyoruz." diyor Sayın Bakan. Öbür taraftan bakıyoruz, şimdi, efendim, bu, hakem kuruluna karşı yapılmış bir eylem olurmuş. Memur-Sen Başkanı açıklama yapıyor. Ya, iyi de biz size burada okuduk, Sayın Arınç da yalanlamadı. Memur-Sen'in toplantısında söylediklerini biliyorsunuz, daha önce size arz ettim. Ne diyordu: "Tabii ki Memur-Sen'le oturup sözleşme yapacağız. Siz zamanında `Hayır, hayır.' dediniz, şimdi de geldiniz, masada bizimle görüşmeye kalkıyorsunuz." diyen bir anlayış var. Bunun arkasından "Tabii ki milletin kafasını bulandırmayın. Nerede `toplu sözleşme' deyip ortalıkta dolaştığını görünce `hayır' diye yırtınanların, kardeşim, sen şurada bir otur bakalım, senin bunları konuşmaya hakkın yok, milletin kafasını da bulandırma. Memur-Sen ne yapacağını bilir, Hükûmetle bu konuyu müzakere etti, yasal değişiklik yapacak, toplu sözleşme imzalanacak. Bu haklarda da gerileme olmaz." diyor. Sayın Bülent Arınç söylemiş. Şimdi, Memur-Sen oturdu. Kendisi ne teklif etti size? En son 7,5+6 küsur. Sizin verdiğiniz kaç? En son kertede 3,5+4. Peki, hani nerede? Hani anlaşmıştınız? Hani oturmuştunuz, kuzu kuzu Memur-Sen'le bu işi götürecektiniz. Bir taraftan bunu yapıyorsunuz, öbür taraftan itiraz hakkı yok. Dedik ki: "Gelin, diğer iki konfederasyon en azından birlikte yaparlarsa, hem buna itiraz etme hakkı olsun hem de toplu sözleşmeyi imzalama hakkı olsun." Bu da yok. Peki, şimdi ne verdiniz? Yani memura verilen oranın dışında ek bir şey veriyor musunuz? Verdiğiniz oran ne kadar? Oransal artışlarda beklediği yok. Ek ödemeler, birtakım taban aylığıyla ilgili ödemeler, aile yardımı gibi bir şey var mı? Onlarda da karşılanmamış. Memurun istediği hiçbir şey karşılanmamış. Burada asgari ücretle ilgili var ve en önemlisi, hani siz 4/B ve 4/C'nin hepsini kadroya alacaktınız, hani söz vermiştiniz seçim meydanlarında. Bunlarla ilgili bir şey var mı? Yok. Ücretlerle ilgili bir şey var mı? Yok. Ücret adaletsizliğini giderecek bir şey var mı? Yok. Ne var? "Vallahi, OVP'de sıkıntımız var, mali disiplin var." Günaydın! Siz burada kendiniz geri çekmediniz mi mali kuralla ilgili kanunu "seçim öncesi aman ne olur ne olmaz" diye? İşinize gelince bütçe, mali kural, işinize gelmediği zaman "Vallahi veremeyiz, kriz çıkar." Şimdi, eğer bu memura verilen parayla kriz çıkacaksa, o zaman zaten kriz çıkıyor demektir. Siz nerelere ne paralar aktardığınızı biz burada, Genel Kurulda çıkarılan kanunlarla ve Bütçe Komisyonunda nerelere ne ödenekler verdiğimizi biliyoruz.
Efendim, 1 puan artış 1 milyarlık artışa neden oluyormuş. Sonra da bakıyoruz toplamda 25 milyardan bahsediyorsunuz. Ya matematik bilmiyorlar? Ya, şimdi, 1 puan eğer 1 liralık artışa neden oluyorsa toplamda yüzde 3,5 verdiğinizde normal çıkacaksa 7, 5 verince ne yapar? En fazla 4 milyar yapmaz mı? Bir de böyle gözü korkutmak için, "kriz çıkar" demek için 20 küsur milyarlık fatura çıkarıyorlar, ne ortada hesap var ne kitap var.
Değerli arkadaşlar, bakın, bu, çok doğru bir şey değil. Toplamda verdiğiniz 3,5+4 7,5 etmiyor, 5 nokta küsurat, 6 bile değil. On iki aya bölün yıllık olarak bunu hesaplayın, ben size hesaplarını vereyim istiyorsanız, ilk üç aydaki enflasyon oranı kaç? "Merkez Bankasının enflasyon oranı, efendim, 6,5 olarak hesaplanmış." diyor Bakan, 7-8 enflasyon minimum olacak mı? Olacak, şu andaki hesap geriye çekse, ileri çekse. İlk üç aydaki şey yüzde 3'ün üzerinde mi? Evet. Siz daha ilk altı ayınkini karşılayamıyorsunuz yani nasıl olacak da bu enflasyona ezdirmeden memurun hakkını vereceksiniz? Daha refah payını söylemiyorum. Hani, büyümeden memur refah payı alacaktı, nerede? Yok. E, şimdi, yaklaşık büyüme oranı kaç diyorsunuz? "
Değerli arkadaşlar, böyle bir şey olamaz. O zaman da söyledim. Neden? Çünkü orada TEFE fiyatlarını, yani ÜFE fiyatlarını alıyorsunuz işinize geldiği zaman. Memura gelince TÜFE, onu da revize ederek. "Beklentimiz şu, sonra fark vereceğiz?" Ya, farkı kalmadı ki, haziran ayı, zaten ilk altı ay bitti.
Onun için, bakın, böyle, Sayın Başbakanın dediği gibi bu şeylerle, sayın bakanların yaptığı gibi tehditlerle olmaz. Memura hakkını verin, alın terini verin. Aksi takdirde, kriz zaten geliyor ama bu, vereceğiniz zamdan değil kötü yönetimden, AKP'nin iş bilmez yönetiminden olacak diyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.
----------------------
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Az önceki yaptığım şeyle ilgili bir ek bilgi aktarmak için söz istedim. Ben demiştim ki: "Memurlar bu tarafa doğru geliyor, ne olur?" diye. Ama şu anda Kamu-Sen Genel Başkanının ağır şekilde gaz altında kaldığını arkadaşlarımız haber vermiş oldular, ben söylerken bir taraftan onlar gazı yemişler. Onun için burada ek bilgiyi de sizlere aktarmış olayım. Kendilerine geçmiş olsun diyoruz. İnşallah bir şeye yarar da bari hiç olmazsa maaşlarına artış gelir, yedikleri gazın da karşılığında bir şey gelir yoksa gazı da boşa yemiş olacaklar.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.