GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TAPU KANUNU VE KADASTRO KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN KANUN TASARI VE TEKLİFİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:101
Tarih:02.05.2012

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi en derin saygılarımla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, sarhoşluğun adı hiçbir zaman cesaret olamaz. Ülkede gelişen hadiseleri eğer mantık olarak derinlemesine incelemediğinizde, doğru, bir sarhoşluğunuz var ama bu sarhoşluk?

TURGUT DİBEK (Kırklareli) - Akıl tutulması?

ALİ UZUNIRMAK (Devamla) - Akıl tutulması, doğru söylüyorsunuz.

Önce sayın milletvekillerinden şunu rica ediyorum: Acaba Türkiye'deki yabancı sermayenin işlevleri, yabancı sermayenin kazanımları ve niteliği hakkında bir analiz yaptınız mı? Elbette ki sermaye kalkınma için çok önemli, yabancı sermayenin gelmesi bir ülke için de önemli ama bu sermayenin geliş şartları ve bu sermayenin işlevleri hakkında ve hele hele ülkemiz açısından birtakım analizleri yaptığınızda bugünkü büyümenin, ekonomik rakamların, gelişmenin maalesef Türk vatandaşının ve Türkiye'nin aleyhine olduğunu göreceksiniz.

Değerli milletvekilleri, hele hele bugün, birtakım mantık, işte güçlü olma, kendine güven gibi izah edilmeye çalışılan hadiseler Hükûmetin gerekçeleri değil değerli arkadaşlar. Hükûmetin gerekçesi, cari açığı finanse etmek, kapatmak ve kamu finansmanının yaklaşmakta olan krizini önleyebilme telaşıdır. Bu telaştan bugün bunları satıyoruz, kendimize güvenden falan  değil. Siz, zengin, kendine güvenen, gelişmiş bir iş adamının gayrimenkul sattığını gördünüz mü? Güveninden dolayı, gelişmişliğinden dolayı sattığını gördünüz mü? Sıkıştığı zaman elinden malı çıkarır veya sıkışmaya yakın çıkarır.

Değerli milletvekilleri, bu mantık içerisinde sizlerle bir şeyi çok açık ve net paylaşmak istiyorum: Sayın Başbakan Çin gezisinde bir şeyler söyledi, Çinlilere dedi ki: "Niye Türkiye'den Çin'e ithalat yapıyorsunuz? Gelin, Türkiye'de doğrudan yatırım yapın." Yani buradaki Türk yerleşik vatandaşının mermer ihracatının köküne kibrit suyu salmak istedi. Buradaki yerleşik Türk vatandaşının alın teriyle ürettiği, sermayesi, emeği, enerjisi, ham maddesi, her şeyi Türk vatandaşının olan ihraç ürünlerini doğrudan yatırım yaparak "Gel." dedi Çinliye "Sen bunları al götür Çin'e" dedi. Bu bir gaflettir. Sen hem bir yandan cari açık hem bir yandan Türkiye'deki işsizlik ve birtakım problemlerle boğuşma iddiasında olacaksın hem de doğrudan buraya yabancı yatırımı çekmek için Türk'ün elinden alıp işi bir yabancıya vermeye katlanabileceksin. Ne adına? Cari açığı kapatma adına.

Değerli milletvekilleri, büyüme Türkiye'de neyle finanse edilmektedir? Tüketim ve ithalata dayalı, tüketim ve ithalattan alınan yüksek vergilerle Türkiye'de kamu finansmanı da finanse edilmektedir. İşte,  bugün o vergiler alınamadığı zaman Türkiye'de kamu finansmanı krize girecektir ve o kamu finansmanının krizini finanse edebilmek, zaman kazanabilmek için AKP maalesef, başka gerekçeler göstererek bugün Türkiye'de bu satışları yapmaktadır. Satışlar olabilir mi? Elbette ki, dünyada bu satışlar nasıl olmuşsa Türkiye'de de olabilir ama bunlar neden kaynaklanmaktadır? Bunlar şundan kaynaklanmaktadır değerli arkadaşlar: Avrupa Birliğine girmek isteniliyor. Avrupa Birliğine girildiğinde elbette ki eğer bir Avrupa Birliği vatandaşının Avrupa Birliğine girmiş bir Türkiye'de mülkiyet hakkı olmuyorsa seni almazlar. Başka gerekçeler söyleyin bizlere, o zaman biz diyelim ki: "Ha, bu, akla mantığa yatkın." Ama "Bizim kendimize öz güvenimiz geldi, yok, başka bir şey oldu, şu oldu, bu oldu?" Onlar fasaryadır değerli arkadaşlar.

Ama bir şeyi sizlerle paylaşmak istiyorum: Avrupa'da oturan akrabalarınız, dostlarınız, eşiniz, arkadaşınız varsa sorun. Oralardaki bizim vatandaşlarımızın, bizim, Türkiye'de anladığımız manada mülkiyet hakkı yok değerli arkadaşlar, onlar intifalarla, kullanım haklarıyla mülkiyet edinmiş durumdadırlar ve birçoğu böyledir. Bunları incelediğiniz zaman Sayın Bakan eğer Türkiye'de hakikaten bu gibi meseleleri halletmek istiyorsanız, oralardaki model araştırmalarını esas alacaksanız bugün, bu aceleyle geçirmeyin bu kanunları. Bu aceleyle geçirdiğiniz kanunlar sizin öz güveninizden falan kaynaklanmıyor, gerçekleri söyleyin, lütfen gerçekleri söyleyin. Yarın bölünmüş olduğunda dahi Türkiye, dışarıda kalmış, yabancı sayılmış birtakım insanların mülkiyet haklarının korunması için bu kanunların çıktığını da acaba bir şüphe mi diye sizlerle paylaşmak istiyorum.

Hepinize teşekkür ediyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Uzunırmak.