| Konu: | BDP GRUBU ÖNERİSİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 102 |
| Tarih: | 03.05.2012 |
MÜLKİYE BİRTANE (Kars) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; okullarda ve okul çevresinde ihmal, teknik sorunlar ve eksiklikler neticesinde meydana gelen, birçok öğrencinin hayatını kaybetmesine ve yaralanmasına neden olan kazaların sebeplerinin araştırılması konusundaki talebimiz üzerine söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Konuya geçmeden önce, güncel olması itibarıyla birçok ilimizde okullarda dağıtılan sütten zehirlenen çocuklarımıza ve ailelerine geçmiş olsun dileklerimle başlamak istiyorum. Bu süt dağıtımı, doğrusu ne söylenir bilemiyorum ama takdir halkındır diyoruz, okullarda bir süt dağıtımını bile beceremeyen bir iktidar var karşımızda; bunu bilmemiz gerekiyor sanırım.
Süt dağıtımına karşı değiliz arkadaşlar, günlük süt, taze, sağlıklı süt çocukların gelişimi için gereklidir, bunun yapılması gerekiyor ve bu Hükûmetin görevidir, bunu biz böyle biliyoruz ama günlük ve taze sütün dağıtılmasından yanayız. Bunun yanı sıra kuru kayısı, incir, ceviz, fındık gibi besleyici değeri yüksek olan gıdaların da verilmesini öneriyoruz. Bunlar çocukların zihinsel gelişiminde çok önemli katkıları bulunan gıdalar. Bundan dolayı sadece bir süte endeksleyip bırakmak doğru değil diye düşünüyoruz.
Değerli milletvekilleri, gündeme ilişkin olarak, İzmir Seyit Şanlı Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi öğrencisi Anıl Erdem, yaklaşık iki yıl önce, okulunun yaya kapısı kilitli olduğu için yöneldiği araç giriş kapısının arasında kalarak yaşamını yitirmişti. Dava sonuçlandı ve okul müdürü suçlu bulunduğu hâlde sadece para cezasına çarptırıldı. Oysa, okul yönetiminin ihmali Anıl Erdem'in hayatına mal oldu. Bu davanın bu şekilde sonuçlanması benzer kazalara da âdeta davetiye çıkarıyor çünkü cezanın caydırıcılığı ya da okul yönetimlerini bu konuda dikkate sevk eden, sorumluları titiz davranmak zorunda bırakan hiçbir yanı yok.
Her eğitim-öğretim yılı boyunca birçok öğrenci, okullardaki teknik sorunlardan doğan sebeplerden ve okullara yakın olan ancak üst geçidi bulunmayan trafiğe açık yollarda yaşadıkları kazalardan dolayı hayatlarını kaybediyor ya da ağır yaralanıyor. Kazaların çoğu okul bahçesinde ve okuldaki ortak kullanım alanlarında meydana gelirken, okullara yakın olan yollarda ise öğrencilerin güvenliğini sağlayacak önlemlerin alınmıyor olması büyük facialara neden oluyor. Bunlardan birkaçını sizlere hatırlatmak istiyorum: 11 Mart 2010 tarihinde İstanbul Merter'de yaşanan tramvay kazasında Deniz Tekin, İrem Dinçsoy ve Buket Bulut adlı 3 öğrenci hayatını kaybetti. Kemal Hasoğlu Lisesi öğrencisi olan bu 3 çocuğumuz, okulun yakınında bulunan ancak bütün uyarılara rağmen yıllardır bir üst geçit yapılmayan yolun kurbanı oldular.
14 Mayıs 2010 tarihinde Balıkesir'in Dursunbey ilçesinde Üçeylül İlköğretim Okulunda bayrak direği, o anda okul bahçesinde bulunan dokuz yaşındaki Ayten Akbaş adlı öğrencinin üzerine düşmüş ve öğrenci ağır yaralanmıştı.
Yine, Samsun'da SHÇEK'e bağlı Yaşar Doğu Kız Yetiştirme Yurdunda 22 Mayıs 2010 tarihinde çıkan yangında "Özlem Çakan" adlı öğrenci hayatını kaybetmişti.
13 Mayıs 2010 tarihinde İstanbul Maltepe Adatepe İlköğretim Okulu ana sınıfı öğrencisi altı yaşındaki Efe Boz, okul tuvaletindeki lavabo camının üzerine düşerek boynunun kesilmesi sonucu hayatını kaybetmişti.
25 Mayıs 2010 tarihinde Van'ın Özalp ilçesinde Mustafa Muğlalı Kışlasına ait mühimmatın patlaması sonucu, 3 Nisan İlköğretim Okulu öğrencisi on üç yaşındaki Oğuzcan Akyürek hayatını kaybetmiş, 5 öğrenci ise ağır yaralanmıştı. Okul ile Kışla arasındaki uzaklığın ise yalnızca 150 metre olduğu anlaşılmıştı.
Son olarak 12 Mart 2012'de Bitlis'in Ahlat ilçesinde okulda yapılan yangın tatbikatında patlama meydana gelmiş ve on yedi yaşındaki Onur Zeki Akgün alev alarak hayatını kaybetmişti.
Yine, okul laboratuvarlarında yapılan deneylerde özellikle cıva patlaması sonucu yaralanan birçok öğrenci haberlerini okuduk hep birlikte.
Örneklerin çoğaltılabileceği düşünüldüğünde denetim ve kontrollerin yeterli derecede yapılmadığı, okul içinde olduğu gibi okul çevresinde de öğrencilerin can güvenliğinin bulunmadığı, yetkililerin sorumluluklarını tam olarak yerine getirmediği anlaşılıyor. Kazalar yaşandıktan sonra bile okullarda önlem amaçlı kapsamlı denetimler yapılamıyor. Okul kantinlerinin denetimlerinin yapılmadığı birçok okul mevcut. Bu tür kazaların meydana gelmesi ve artması denetimlerin yeterli olmadığı düşünüldüğünde ihtimal dâhilindedir ve bu önlemler alınmazsa bunun adı kaza değil cinayettir. Bu tür kazalar için yeterli denetimler yapılmadığı için de her zaman bu tip olaylarla karşılaşacağızdır.
Özellikle okulların tatilde olduğu bu yaz dönemlerinde, her dönem kapsamlı bir inceleme yapılarak risk teşkil edebilecek eksiklikler tespit edilmeli, tespit edilen eksikliklerin giderilmesi için ne gerekiyorsa yapılmalıdır. Aksi takdirde her yıl yeni can kayıplarının ve yaralanmaların yaşanması kaçınılmazdır. Yalnızca okul içinde değil okul çevresinde de öğrencilerin güvende olmaları sağlanmalıdır. Öğrencilerin kullandığı ve okula yakın olan yollar öğrencilerin güvenli bir şekilde kullanımlarına olanak sağlanacak duruma getirilmelidir. Bu nedenden dolayı bir Meclis araştırma komisyonunun kurulmasını da bu arada öneriyoruz.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (BDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Birtane.