GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TAPU KANUNU VE KADASTRO KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN KANUN TASARI VE TEKLİFİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:102
Tarih:03.05.2012

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Trabzon) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sayın Serindağ "Avcılar'da afete maruz bölge ilan edilen yerde ne gibi işlem yapılmış?" diye ifade ettiler. Doğrusu ben Avcılar'da afete maruz bölgeyi kimin ilan ettiğini ve bu konuda yapılan işlemleri bilmiyorum. Araştırayım, Sayın Serindağ'a cevap vereyim.

İstanbul'daki dere ıslahları için yoğun bir çalışma var yani bu derelerin yüzde 70'i ıslah edilmiş vaziyette ama bu demek değildir ki bitti, bundan sonra derelerin çevresinin rekreasyon alanı olarak düzenlenmesi, daha çok sağlıklılaştırılması için de çalışmalar devam ediyor. Gerek Büyükşehir Belediyesi gerek İSKİ (İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi) Genel Müdürlüğü gerekse bana bağlı olan İller Bankası olarak bu dereler için yeni projelerimiz var. Bunları da önümüzdeki günlerde sizlere takdim etmiş olacağız.

Sayın Oğan'ın ifade ettiği "Bu yasadan sonra istenmeyen ülke vatandaşlarına da arsa, arazi veya konut satılacak mı? Bu konuda tedbirleriniz var mı?" Tabii ki var. Zaten bundan önce şirketlerin, her hâlükârda şirketlerin gayrimenkul satın alması, taşınmaz satın alması çok daha rahattı, bu yasayla onlara da kısıtlılık getiriyoruz yani şirketler de belli kıstaslara tabi olarak gayrimenkul satın alabilecekler. Dün de ifade ettim, bugün yine ifade ediyorum: Türkiye'de kurulan yabancı ortaklı ve yabancı sermayeli, uluslararası sermayeli şirketlerin Türkiye'de gayrimenkul alması rahattır. Bazı kanunlarla da ilgili olarak -burada dün de yine ifade ettim, birtakım kanunları- Serbest Bölgeler olsun, Turizm Kanunu olsun, Petrol Kanunu olsun, bunlarla ilgili gayrimenkul edinebiliyorlar ama biz bu yasayla şirketlerin de kendi mevzuları içerisinde ve kendi mevzularıyla ilgili bu malları kullanmazlarsa geri alma noktasında ve hangi ülkelere kıstas getirilebileceğinin yetkisini Bakanlar Kuruluna veriyoruz.

SİNAN OĞAN (Iğdır) - Yani diplomatik ilişkimizin olmadığı ülkelere satamayacağız, değil mi?

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Trabzon) - Bu bakımdan, Sayın Oğan, rahat olun, bizim ülkemizin menfaatleri doğrultusunda siz ne düşünüyorsanız biz de aynısını düşünüyoruz. Ülkemizin menfaatlerine aykırı olan ülke vatandaşlarına gayrimenkul satılmaz.

Sayın Baluken'in problemlerini biliyorum?

OKTAY VURAL (İzmir) - Yani sattığınız zaman menfaat mi var demektir?

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Trabzon) - Efendim?

OKTAY VURAL (İzmir) - Sattığınızda menfaat var demektir. Mefhumu muhalifi bunu gerektiriyor.

DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - Bakanlar Kuruluna bu konuda bir yetki vermemişsiniz. 36'da öyle bir sınırlamanız yok.

OKTAY VURAL (İzmir) - Menfaat diye bir şey yok ki! Millî menfaat diye bir şey yok!

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Trabzon) - Çok değerli milletvekilleri, Sayın Baluken'in Bingöl'le ilgili dediği sorunları, 2/B'yle ilgili sorunlarını inşallah çok yakında çözeceğiz. Bunu özellikle hem Sayın Baluken'e hem Bingöllü kardeşlerime buradan ifade etmek istiyorum. 2/B'ye koyduğumuz bir maddeyle, kanuna dercettiğimiz bir maddeyle çok kısa sürede -bu yirmi senelik, otuz senelik bir problemdir- bunu çözeceğiz. Orada, Bingöl'de bu sıkıntıyı yaşayan, yani 2/B'yle ilgili tapu sorunu olan kardeşlerimizle ilgili problemi çözeceğiz ve bu kardeşlerimizi rahatlatacağız.

Yine İçmeler mevkisinde, Genç yolunda yapılan 388 konutla ilgili içme suyu sorunu var, onu da çözmek üzereyiz. O vatandaşlarımız hem kira ödüyorlar hem de taksit ödüyorlar; o bakımdan ne gerekiyorsa onu da yapacağız, buradan özellikle ifade etmek istiyorum.

Sayın Yılmaz "Sayın Bakan, biz ince eleyip sık dokuduk, bu kanunu çok iyi hazırladık dediniz; şimdi 1'inci maddeyle ilgili niye tekriri müzakere getiriyorsunuz?" dedi. Ben uyardığı için teşekkür ediyorum. İşte, burada, siyasi iradenin, milletvekillerinin katkısı bu. Ben "Çok çalıştık." dedim, "Çok ince eledik, sık dokuduk." dedim ama yanlış yapmadık, eksik yapmadık demedim ki. Eksiklerimiz tabii ki olacak, onları da siz düzeltiyorsunuz. Ben bunun için size teşekkür ediyorum. Sayenizde çok daha düzgün hâle geliyor kanun.

ÜNAL KACIR (İstanbul) - Biz düzeltiyoruz Sayın Bakan. Bu düzeltmeye engel oldular. Onlar destek vermediler ki düzeltmeye.

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Trabzon) -Bu bakımdan, yine askerî bölgelerle ilgili, askerî bölgeler tespit edilene kadar sormak mecburiyeti var. Yani kanun hemen yürürlüğe girecek fakat askerî bölgelerle ilgili, yasak bölgeyle ilgili kanunda madde var; demek ki biz, onlar belirlenene kadar, net olarak belirlenene kadar soracağız, askerî bölgelerde askerlere, diğer stratejik bölgelerde valilere soracağız.

DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - Koordinatları belli olmayacak mı Sayın Bakanım? Bir yıllık süre koymuşsunuz ona.

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Trabzon) - Soracağız, sorarak yapacağız.

Sayın Türkoğlu, Davos'la ilgili? Değerli arkadaşlar, Adalet ve Kalkınma Partisinin hükûmetleri döneminde, kamu görevlilerine cumhuriyet tarihinin en büyük zamları verilmiştir dolar bazında. Yazılı olarak bende var, şimdi onlara çok fazla? Bakarsanız bunlara, dolar bazında, bugüne kadar verilen, enflasyonla mukayese ettiğiniz zaman, bundan önceki zamlarla mukayese ettiğiniz zaman, şimdiye kadar verilen zamların 20 misli zam verilmiştir.

Yine, bir cari açık var, bunu kabul ediyorum. Cari açığın bizim gayrisafi millî hasılamıza oranına baktığımızda yüzde 40'tır.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Gayrisafi millî hasıla kalmadı Sayın Bakan, gayrisafi yurt içi hasıla var. Millî hasıla kalmadı, yurt içi hasıla var. Türk vatandaşlarının ürettiği millî hasılayı artık, yabancılar üretiyor bu ülkede.

BAŞKAN - Sayın Bakanım, teşekkür ediyorum efendim.

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Trabzon) - Çok teşekkürler.