GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: POSTA HİZMETLERİ KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:101
Tarih:08.05.2013

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, önemli bir kanun görüşüyoruz ama televizyonun kapanma saati olan yediye doğru ancak başlayabildik. Sağ olsun, arkadaşlarımız karşılıklı bir şekilde kayıkçı kavgasıyla burayı işgal ediyorlar. Şu anda da biraz sonra yine ara vereceğiz. Sayın Başkanın da takdirlerine sunuyorum. Böyle her seferinde özellikle iktidar partisi grup başkan vekillerinin çıkıp konuşmasını ben yadırgıyorum çünkü yasama faaliyetine sıra gelmiyor, milletin gözünden uzak yapıyoruz.

Dün sorduğum bazı sorular vardı. Sayın Genel Müdür burada, bakan değişti. Bu tasarının amacı ne? Milletin huzurunda soruyorum yani buraya yazmışınız amacı ne derken şunu söylüyorum: Özel bir şekilde yapılmasının, anonim şirket olmasının, yarın bazı şeylerin özel sektöre yaptırılacak olmasının amacı nedir? Türkiye Cumhuriyeti Posta Telgraf... Şimdi telefonu kalktı. Bu işletmenin, PTT'nin, bu şartlarda görevini yerine getirmesi mümkün değil mi? Eğer öyleyse kaç yıldır niye böyle bir kanun getirmediniz diye sordum. Şimdi, örnek de verdim. Birazdan belki bölümde, sorularda cevap verebilir Sayın Bakan. Dünyada 4 tane ülkede özel sektör eliyle yapılıyor dedim; bir tanesi de geriye kamulaştırmış, Arjantin.

Sayın Bakanım, çalışanlarla ilgili hiçbir husus dikkate alınmamış. Ortada diğer özelleştirme uygulamalarında olduğu gibi herhangi bir şey yok. Yarın özelleştirildiği zaman da arada bir geçiş hükmüyle Özelleştirme Kanunu'na tabi olacak ama bugün dışarıda çalışanlar gösteri yapıyordu. Arkadaşlarımızı fazla ilgilendirmiyor ama PTT çalışanları, TÜRK HABER-SEN mensupları, bugün Meclis dışarısındaydı. Diğer sendika yöneticilerinin de daha önce açıklamalarını, tavırlarını gördük. Bunların hiçbirisi dikkate alınmıyor.

Tabii, bu arada biz söylüyoruz ama sayın bakanların birisi gelip diğeri gidiyor. Onların da konuya intikal etmeleri zaten mümkün değil yani nöbetçi bakan olarak geliyorlar, ilgili Bakanımız hâlâ yok. Bunun sorumlusu kim olacak, yarın bu çalışanların hakkını kim koruyacak? Öyle bir madde getirmişiz ki "Hakları saklı kalmak kaydıyla çalışmaya devam edecekler." diyor. Peki, unvan yükselmesi var mı? Yok.

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir) - Var, var.

MEHMET GÜNAL (Devamla) - Sayın Bakanım, soruları arkadaşlar not alıyor mu bilmiyorum ama komisyon görüşmesi devam ediyor herhâlde. Sayın Müsteşar da bakamıyor fazla önemsemedikleri için.

OKTAY VURAL (İzmir) - Asıl Bakan geldi, dinlemiyor o.

MEHMET GÜNAL (Devamla) - Ha, yani siz mi not alıyordunuz Sayın Bakanım? Orası çünkü biraz görüşme yerine dönmüş. Biz buradan konuşuyoruz, soruları kim cevaplayacak bilmiyorum.

Şimdi "çalışmaya devam edecek" diyor, unvan yükselmesi yok. Peki, sonrasında ikramiyeden faydalanacaklar mı sözleşmeyi imzalamayanlar? Hayır. Bunu daha önce başka örneklerde yaşadık. Peki, bunların hâli ne olacak? Yarın, sözleşmeli statüye geçenler bu iş güvencesinden yoksun. Yani buradaki personel rejimi bir garabet, kalanlarınki bir ayrı, yeni gelenlerinki bir ayrı olacak, emekli olanlarınki bir ayrı olacak. Böyle bir garip durum var, çalışanlar açısından gerçekten sıkıntılı bir durum var.

Artı, bir de demin söylediğim konu önemli. Anayasal olarak herkesin haber alma, haberleşme, iletişim kurma hakkı var.

Değerli arkadaşlar, Türkiye Cumhuriyeti çatısı altında, yasal olmayan dinlemelerle ilgili komisyonun kurulduğu bir ortamda... Şimdi ben merak ediyorum "Er mektubu, görülmüştür" dediği gibi özel sektör bu bizim mektuplarımızı taşımaya başlayınca -kargoları vermişler çünkü bir kısmını yılbaşından itibaren özel şirketlere- o zaman bunun da bir güvenliği kalmayacak. Özel telefon, GSM şirketlerinin daha önce başka ülkelerdeki skandallarını hepiniz duydunuz. Peki, nasıl olacak? Anayasal olarak haberleşme özgürlüğümüz teminat altına alınmışken, zaten bütün cep telefonları dinlenirken şimdi bunları da mı özel sektöre teslim edeceğiz? Nerede kaldı? Bakın, diyorum, varsa bir örnek söyleyin. 160 küsur tane üyesi var bu birliğin, 4 ülke hariç -"Avrupa Birliğine uyum" diye koymuşsunuz ya onun için tekrar soruyorum- özel sektöre devretmiş başka bir ülke yok diyor İnternet'ten yaptığımız araştırma. Yani hangi akılla biz şimdi bunu özelleştireceğiz?

Peki, neden AŞ yapıyorsunuz? Aynısı İLBANK'ta geldi, aynısı diğer bankalarda geldi, aynısını -daha iki ay olmadı- SPK'da adını "Borsa İstanbul" koydunuz -yüzde 49'u devletin- kamu adına özel imtiyaz dahi almadan verdiniz, burada bağırdık. Yarın gideceği yeri görüyoruz çünkü yapmış olduğunuz uygulamalar var. Dolayısıyla, bu yoldan dönmek lazım, bu genel olarak amaca aykırıdır. Ama madem yapıyorsunuz, çalışanların hakkını en azından mağdur etmeden ve haberleşme özgürlüğünü teminat altına alarak bazı hususları düzenlemek gerekir diye düşünüyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)