GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN İNFAZI HAKKINDA KANUN İLE DENETİMLİ SERBESTLİK VE YARDIM MERKEZLERİ İLE KORUMA KURULLARI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:91
Tarih:05.04.2012

BDP GRUBU ADINA NAZMİ GÜR (Van) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Değerli arkadaşlar, grubum adına, kamuoyunda "denetimli serbestlik" diye anılan yasa üzerine söz almış bulunmaktayım.

Bugün 5 Nisan. Öncelikle 5 Nisan Avukatlar Günü'nü kutluyorum. Savunma görevi yapan bütün avukat arkadaşlarımızın ve şu anda cezaevinde bulunan 38 avukat arkadaşımızın da bir an önce özgürlüklerine kavuşmasını diliyorum. Onlara buradan sevgi ve saygılarımızı iletiyoruz.

Değerli arkadaşlar, cezaevleri ve infaz sistemimiz çok sorunlu. Avrupa Birliği üyesi olma yolundaki Türkiye'de İnfaz Kanunu ve topyekûn infaz sistemi son derece geri, sorunlu ve âdeta büyük bir sorunlar yumağı hâline gelmiş durumda. Fakat bu konuda da kâh ülkemizin olanakları kâh uygulama gerekçe gösterilerek İnfaz Kanunu'nda istenilen reformlar, derinlikli reformlar yapılamamıştır.

Değerli arkadaşlar, son bir aylık bir sürede yaklaşık yedi cezaevini gezdim. Bu yedi cezaevini -Sayın Bakanın da biraz önce söylediği gibi- bir milletvekili olarak gerçekten sorunsuz gezdik, kiminle görüşmek istiyorsak onlarla görüştük. Tabii gittiğimizde sadece tutuklu ya da hükümlüleri, görüşmek istediğimiz insanları ziyaret etmedik, onlarla görüşmedik; cezaevleri ziyaretinde cezaevi personeliyle de görüştük. Özellikle müdürlerle, infaz koruma görevini yerine getiren infaz koruma memurlarıyla ve diğer yardımcı personelle de görüşme fırsatı bulduk ve onların da sorunlarını dinleme olanağı bulduk. Sadece cezaevindeki tutuklu ve hükümlülerle değil onların yakınlarıyla da görüştük, cezaevi kapısı önünde bekleyen ve çocuklarını görmeye gelen, yakınlarını görmeye gelen yüzlerce insanla karşılaştık ve onları da dinledik. Onlar da sorunlarını bize dile getirdiler ve burada, bu kürsüde sizlere aktarmamızı istediler ve dilediler.

Değerli arkadaşlar, ceza infaz sistemini bir bütün olarak değerlendirdiğimizde üç temel nokta üzerinde eleştirilerimizi, düşüncelerimizi ve önerilerimizi burada, bu kürsüde sizlerle paylaşmak istiyoruz. Birinci önemli konu, ceza infaz kurumlarının fiziki koşullarıdır. Sayın Bakan da, cezaevini ziyaret eden birçok arkadaş da bu işe vâkıftır ki gerçekten, son derece kötü koşullara sahip olan ceza infaz kurumları, tutukevleri, cezaevleri var. Bu yeni tip cezaevlerinin, yüksek güvenlikli cezaevlerinin fiziki koşullarını bir tarafa bırakırsak, eskiden kalan, M tipi ya da E tipi denilen cezaevleri ya da kadın cezaevleri ya da çocuklar için inşa edilen cezaevleri, eskiden beri yapılan cezaevleri fiziki koşullar itibarıyla insanların kalmasına, orada yaşamlarını idame ettirmesine ya da uzun tutukluluk ya da hükümlü statüsünde kalanların yaşamlarını sürdürecekleri nitelikte değil. Bunu herhâlde en iyi, Sayın Bakanımız biliyor.

Örneğin, Muş E Tipi Cezaevini ziyaret ettim değerli arkadaşlar, orası bir E tipi cezaevi. Biliyorsunuz, bu yıl Muş ve Bitlis bölgesinde çok yoğun kar yağışı söz konusuydu. Kar yağışının olduğu zamandan bu yana yani yaklaşık üç aydır, dört aydır hükümlü ve tutuklular havalandırmayı kullanamamaktadır değerli arkadaşlar. Bu da cezaevinin hem mimari açıdan hem de fiziki açıdan yetersizliğinin en iyi, en güncel kanıtlarından birisi.

Değerli arkadaşlar, burada tartışacağımız ikinci konu da ceza infaz rejimidir, yani mevzuattır, Sayın Bakanın söz ettiği mevzuattır. Emin olun ki yürürlükteki mevzuat da son derece geri, insan onuruna aykırı, özellikle disiplin cezaları açısından insan onuruna aykırı, uygulamada insan onurunu ayaklar altına alacak, birçok insan hakları ihlallerine neden olacak durumdadır. Onun için, bu tür, tek tek, yasaları getirip palyatif çözümler yaratacağımıza, daha özlü, daha derinlikli, daha radikal çözümler, özellikle İnfaz Yasası'nda daha radikal çözümler, reformlar yapmamız gerekiyor.

Değerli arkadaşlar, ceza infaz rejimi insan hakları ihlalleri üreten bir durumda. Özellikle kadın hükümlülerin, tutukluların nakli sırasında, bir cezaevinden bir cezaevine nakli sırasında ya da cezaevine kabulü sırasında üstündeki iç çamaşırına kadar çıkarmaya zorlanması, cezaevine girişinde kötü muameleyle karşılaşması bizim burada gündeme getirmemiz gereken ve ceza infaz rejiminin en kötü uygulaması olarak eleştirmemiz gereken konulardan birisidir. Bu konuda gerçekten hem kadın tutuklu ve hükümlüler hem de erkek tutuklu ve hükümlüler ve nihayetine çocuk tutuklu ve hükümlüler de bu onur kırıcı davranışlardan son derece rahatsız olduklarını bize dile getirdiler. Özellikle cezaevlerinin dış güvenliğini sağlayan jandarmanın, ringlerde alınıp götürülürken, mahkemeye sevk, hastaneye sevk ya da bir cezaevinden bir cezaevine nakil sırasında son derece kötü muameleyle karşılaştıklarını duyduk, gördük, burada da Sayın Bakanımız buradayken bunu dile getirmek istiyoruz.

Bir de tabii hep eleştirirken önermek de gerekiyor, doğru yapılanları da söylemek gerekiyor. Burada, cezaevi dış güvenliğinin tümünün, değerli arkadaşlar, bir an önce jandarmadan alınması gerekiyor. Artık çağdaş ülkelerde ve Avrupa Birliği yolunda ilerleyen bir ülkede jandarmanın cezaevlerinin dış güvenliğini sağlamasının imkânı yoktur, mümkünü de yoktur. Bu nedenle, bir an önce, bu, cezaevi dış güvenliğini sağlayan, Adalet Bakanlığına bağlı kolluk gücünün oluşturulması bizim önerimizdir.

Değerli arkadaşlar, cezaevlerindeki sorunlar konusunda, özellikle iaşe bedeli konusunda çok ciddi sıkıntılar var. Bakın, üç öğün bir hükümlünün ve bir tutuklunun günlük iaşe bedeli 4 liradır. Sayın Bakana 4 lirayı verelim, eğer Sayın Bakan ya da herhangi birimiz 4 lirayla bir günlük iaşe bedelimizi karşılarsak? Bizim, devletin uhdesinde o hükümlülerin ve tutukluların iaşe bedellerini yeniden düzenlememiz, yeniden düşünmemiz lazım. Gerçekten, birçok cezaevinde bu yetersiz iaşe bedeli nedeniyle yetersiz beslenme olduğunu, aslında birçok hastalığın, birçok sağlık sorununun sırf bu nedenle çıktığını da belirtmek isterim.

Yine, nakiller ve sevkler konusunda ciddi problemler var. Özellikle cezaevi ring araçlarının son derece geri ve yetersiz olması, modellerinin çok eski olması, sevkler sırasında sık sık arızalanması? Biliyorsunuz, Van'dan yapılan bir sevk sırasında da tutuklu ve hükümlüler yanarak can vermişti. Bunların iyileştirilmesi gerekiyor.

Yine, değerli arkadaşlar, sağlık son derece önemli bir problem. Sadece aile hekimlerinin haftanın birkaç günü cezaevlerini ziyaret ederek birkaç bin nüfuslu cezaevlerinin sağlık sorunlarının giderilmeyeceği de ortada.

Değerli arkadaşlar, burada cezaevi personelinin özlük haklarına da değinmek gerekir. Özellikle, içeride görev yapan infaz koruma memurlarının da tıpkı bir hükümlü gibi ya da bir tutuklu gibi saatlerce cezaevinde kapalı kaldığını belirtmek lazım. Onların da insan olduğunu unutmamamız gerekir. Özellikle ceza infaz memurlarının, infaz koruma memurlarının ve cezaevi yardımcı personelinin tamamının özlük haklarının, yıpranma paylarının düşünülerek yeniden düzenlenmesi ve onların haklarının, cezaevi personelinin, emekçilerinin haklarının iade edilmesi gerekiyor.

Beni dinlediğiniz için hepinize  çok teşekkür ediyorum. Sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum.

BAŞKAN -  Teşekkürler Sayın Gür.