GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BORALAN SINIR KAPISI'NA İLİŞKİN
Yasama Yılı:2
Birleşim:116
Tarih:06.06.2012

SİNAN OĞAN (Iğdır) - Teşekkür ederim.

Muhterem Başkan, değerli milletvekilleri; dün Türkiye'de aldığımız şehit haberleri yetmezmiş gibi, bir de Azerbaycan'dan şehit haberleri almaya başladık.

Ulu Önder Atatürk'ümüzün ifade ettiği "Azerbaycan'ın sevinci sevincimiz, kederi kederimizdir." sözünden yola çıkarak Azerbaycan'ın bu acılı gününde acılarını paylaştığımızı ifade etmek istiyorum.

Yine, San Francisco dönüşünde Cumhurbaşkanımızın "Ermeni açılımı daha ölmedi, bitmedi." sözünü de Sayın Cumhurbaşkanımızın bir kez daha düşünmesini istirham ediyoruz. İnşallah, yarın Iğdır'a gelecek olan Cumhurbaşkanımız Iğdır'da da benzer bir açıklama yapmaz diye düşünüyoruz.

Değerli milletvekilleri, son dönemlerde bir yandan PKK'nın askerlerimize yönelik saldırıları sürerken, PKK'nın üniversitelerdeki uzantılarının da ülkücü öğrencilere karşı saldırıları bilinçli ve planlı bir şekilde devam etmektedir ve biz de bunu dikkatlice takip ediyoruz.

Adalet ve Kalkınma Partisi her millî kavramın içini boşalttığı gibi, Milliyetçi Hareket Partisinin yanında olan Iğdır'ın da içini boşaltmaya çalışmaktadır. Zira, Türkiye'nin başka hiçbir iline nasip olmayan üç ülkeye sınır olan Iğdır'da, Boralan Sınır Kapısı'yla ilgili söz vermiş olduğu hâlde, Adalet ve Kalkınma Partisi yönetimi ve ilgili bakanları, bugüne kadar hiçbir şey yapmış değildir. Daha da kötüsü, Boralan Sınır Kapısı'yla beraber Iğdır'da açılması planlanan organize serbest sanayi bölgesinin de başka illere yani üç ülkeye sınırı olmayan başka illere kaydırılmaya çalışıldığını görmekteyiz. Biz buradan AKP'yi defalarca uyardık, siz Iğdır'ı bu şekilde cezalandırmaya çalışırsanız, emin olunuz ki Iğdır da sizi cezalandıracaktır, dün olduğu gibi bugün de.

Yine, Iğdır'daki yüzden fazla C2 belgesinin de AKP yönetimince iptal ettirildiğini de ifade etmek istiyorum.

Değerli milletvekilleri, dün Çevre Günü'nü kutladık ve bu Çevre Günü'nde bir hususu ifade etmek istiyorum: Türkiye'nin doğusunda "KuzeyDoğa" isminde çok güzel bir derneğimiz var. Bu derneğimizin çalışmalarıyla, katkılarıyla Amerika Birleşik Devletleri'nden National Geographic ekibi Iğdır'a geldi ve Iğdır'da iki önemli kuş cennetinin uluslararası alanda önem kazanması için çalışmalara başladık. Türkiye'de bulunan mevcut kuş türlerinin üçte 2'si Iğdır'ın Tuzluca ilçesinin Çıyrıklı köyünde bulunuyor ve bu köy -Orman ve Su İşleri Bakanımız da burada- 302 tane kuş çeşidi olan bir yer, maalesef ki şimdi HES yapılma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Sayın Bakanım, Çevre Günü'nde, herhâlde ki Türkiye'nin en önemli göç yollarından birisi olan, Afrika-Avrasya arası göç yollarından birisi olan Iğdır'ın Çıyrıklı köyünü HES'lerle işgal etmeyeceğinizi, buradan bu sözü vermenizi istirham ediyoruz ve buranın koruma altına alınması gerekir. Aynı şekilde, Iğdır'ın Karasu sazlık bölgesi de yine uluslararası alanda kuş cennetine dönüşebilecek bir yer. Ama maalesef ki sadece Iğdır'da Boralan Sınır Kapısını kapatmakla kalmıyorsunuz, insanlarımızın C2 belgesini elinden almakla kalmıyorsunuz, hepimizin, bütün dünyanın ortak değeri olan bu iki önemli kuş cennetine de sahip çıkmıyorsunuz.

Umuyorum ki Sayın Bakanım, Orman ve Su İşleri Bakanım umuyorum ki, Iğdır'ın bu iki doğal cennetine sahip çıkarsınız. Bu sadece sizin değil, sadece bizim değil, Iğdır'ın değil, dünya çapında bir kuş cennetidir burası. Düşünün ki, bir yer düşünün, dünyadaki önemli göç yollarından birisi olsun, Türkiye'deki mevcut kuş sayılarından üçte 2'si burada olsun ve burayı gelip HES yapma kararı verin. Olacak iş değil bu. Bir tane HES yaptınız, bugün Iğdır'ın çiftçisi, Kağızman'daki bu HES yüzünden, Sayın Bakanım, HES yüzünden sulama yapamıyor. Bugünler de çiftçilerin sulama yapması gereken günler. Çiftçi olan bilir, ben de bir çiftçi çocuğuyum, bugünlerde bu sulamayı biz yapamazsak Iğdır'da, bir daha da o ekilen ürünlerden hiçbir hayır gelmez. Biz defalarca bunu bölge müdürlüğünüze ilettik. Lütfen, siz de sahip çıkın ve oradaki, Kağızman'daki HES'in sahip olmadığı, hakkı olmadığı suyu vatandaşımızın elinden almasın.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) 

SİNAN OĞAN (Devamla) - Biz o HES'ler yapılırken sesimizi çıkarmadık.

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Oğan.