GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MHP GRUBU ÖNERİSİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:118
Tarih:12.06.2012

ALİ HALAMAN (Adana) - Sayın Başkanım, teşekkür ederim.

Ben sözlerime başlarken, "morg bekçiliği" ve "Şehitler ölmez, vatan bölünmez." demeye devam edeceğiz. Bugün Çukurca'da, Şırnak'ta Allah'ın rahmetine kavuşan şehitlerimize Allah rahmet eylesin diyerek sözüme başlıyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizdeki tarım ve hayvancılıkla uğraşan üreticilerin içinde bulunduğu sorunların araştırılması ve çiftçilerimizin üretim sıkıntılarının giderilmesi, üretim ürünlerinin değerlendirilmesi ve pazarlanmasına yönelik sorunların araştırılması için Meclis Başkanlığına vermiş olduğumuz Meclis araştırması önergemiz hakkında grubum adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi grubum ve şahsım adına saygıyla selamlıyorum.

Tarım şu anda dünyada en stratejik meslek gruplarından biri hâline gelmiştir. Bir tarım ülkesi olan Türkiye için Orta Doğu ve Avrupa'ya yönelik stratejik bir noktada olan ülkemiz için bir başka stratejik önem olarak değerlendirilmesi gerektiği gayet açık ve net ortadadır.

Adana ilimizde ova kesiminde başlayan buğday hasadı diğer kesimlere doğru genişleyerek sürmektedir. Adana ili, ülke buğday üretiminin yaklaşık yüzde 6'sı gibi önemli bir miktarını tek başına karşılamaktadır. İlimiz, buğday üretim miktarı bakımından taşıdığı bu önem yanında belki ondan da önemlisi ülkemizde buğday hasadının ilk yapıldığı bölge olması nedeniyle piyasaya yön vermesi, fiyat oluşumuna başlangıç oluşturması gibi önemli bir işlev görmektedir.

Adana Ticaret Borsası yeni ürünü veya tüccar piyasasında 600-620 yani 60 kuruş, 62 kuruş dolaylarında. Toprak Mahsulleri de yeni hasat dönemi nedeniyle fiyat konusunda tam bir sessizliğe bürünmüş olup fiyatlarla ilgili net bir açıklama yapmamıştır. Çukurova'da hasat başlamasına rağmen Toprak Mahsulleri Ofisi ve Hükûmet tarafından nasıl bir politika izleneceği hâlâ bilinmezliğini korurken sessizliği devam etmektedir. Buğday taban fiyatı bir an önce açıklanmalı ve milyonlarca çiftçi ailesinin gelirini doğrudan etkileyen buğday fiyatları serbest piyasanın insafına terk edilmemelidir. Tarım Bakanlığı "Buğday fiyatını Arjantin borsası bilir." diyor. O zaman Ankara'nın Polatlı Borsası ne işe yarar? O zaman Polatlı Borsası niye var?

Geçmiş dönemle ilgili, buğday fiyatları, pamuk fiyatlarıyla ilgili karşılaştırmaları buralarda zaman zaman yaptık. Yani 2002'de 3 kilo buğday ile 1 litre mazot alan çiftçi, 2012'de 7 kilogram buğday ile 1 litre mazot alıyor. 2002'de 15 litre süt ile 1 torba yem alan besici 2012'de 55 litre süt ile 1 torba yem alıyor. Yine 2002'de 33 kilogram ayçiçeği ile 1 büyük tüp alan köylü kardeşim, bugün 60 kilogram ayçiçeği ile 1 büyük tüp alabilmektedir.

Ülkemizde tarımla uğraşan buğday, pamuk, patates, zeytinyağı üreticilerimizde büyük sıkıntı vardır. Bugün itibarıyla bunların hepsinin sorunları yığınla ortada bulunmakta ve Hükûmetin aldığı tedbirler bu sorunlarla ilgili netice vermemektedir. Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak tarımın sorunlarını sürekli dile getirdiğimizde, Hükûmet yetkilileri, iktidar partisinin yöneticileri çıkıp tarıma verilen desteklerden bahsetmekte ve bunların arttığını ifade etmektedir. Ama ortada olan bir gerçek var ki tarımın sorunları olduğu gibi yerinde durmaktadır.

Şimdi, ben, geçmiş dönemde, 57'nci Hükûmet döneminde tarımla ilgili yapmış olduklarımızı çok anlatmayacağım ama bu fiyatın oluşumuyla ilgili, pazar fiyatlarının oluşumuyla ilgili "Daha çok Arjantin borsası bilir." demekten ziyade, zaman zaman Türkiye'nin içerisinde ticaret yapan, üretim yapan, alım yapan, fabrikası olan, dolayısıyla borsaların bilebileceğini söyleyerek Toprak Mahsulleri Ofisini gündeme getirip, her ay geri dönüşümlü fiyat açıklayarak yani çiftçinin hasat dönemini hep koruma kollama içerisinde olduk.

Şimdi, sayın milletvekilleri, buğdayla ilgili aynı sorunları söylerken beraber, yine İç Anadolu'muzun tarımdaki en büyük sorunu, patates üreticileri, soğan üreticilerinin sorunlarıdır. Dolayısıyla bu insanlar altı aydır evlerine para götüremiyorlar çünkü dondan çok zarar gördüler, özellikle Niğde ve Nevşehir'deki patatesçiler, çünkü bunların ürettikleri ürünlerin yüzde 60'ı tarlalarında kaldı, maliyetlerinde satamadılar, zaman zaman almış oldukları kredilerin dönüşümünü sağlayamadıkları için hacizle karşı karşıyalar, hacizle karşı karşıya olurken beraberinde jandarmayla da karşı karşıya geliyorlar. Dolayısıyla bunları, sorunları, problemleri anlatacak çok siyasi de bulamıyorlar.

Yine, benzer sorunlardan bir tanesinin bu hayvancılık sektöründe yaşandığı bir gerçektir. Bakın, 1980'lerin başında Türkiye'de 16 milyon tane hayvan varken bugün bunun sayısı 10 milyona düştü. Şimdi, son zamanlarda bu üreticilerimizin maliyetlerindeki artışlardan dolayı -bu Gaziantep, Hatay ve Şanlıurfa'da- bakın, Suriye'yle ilgili sorun derken beraber oralardan kaçak kuzu geliyor. Bu kuzuları o bölgelerde çok düşük fiyatla nasıl getiriyorlar, kaçak mı getiriyorlar? Nasıl getiriyorlarsa sınırlar kontrol edilmediğinden dolayı çok düşük fiyatlara satılıyor, o bölgelerdeki hayvancılık dibe vuruyor. Dolayısıyla iktidar milletvekillerini, yöneticilerimizi bunlara bir çözüm olması noktasında uyarmayı, Türkiye Büyük Millet Meclisinin bir mensubu olarak görev addediyoruz.

Yine, bu yukarıda deminden bu tarafa söylediğimiz sorunlarla ilgili, ben bu hafta sonunda? Konya'nın Kulu ilçesi var, genelde Konya'nın Kulu ilçesi tarımla iştigal eden insanların oturduğu yerleşim alanları. Ben -AKP milletvekili arkadaşımız da vardı- bir kurultay, bir şenlik yaptıkları için kurultaylarına, şenliklerine hemşehri olarak katıldım. O bölgelerdeki çiftçi arkadaşlarla konuştuğumuzda iklim şartlarıyla ilgili çiftçilik olduğu için, iklim şartları da iyi gitmediği için bak, oralara daha biçerdöverler, makineler daha girmedi, Adana'dan çıkıp oralara gidecekler. Dolayısıyla Konyalı iktidar milletvekillerine söylüyorum. Bu çiftçilerin bu taban fiyat dediğimiz, Toprak Mahsulleri Ofisi dediğimiz, borsa dediğimiz, kendi işleri için her yere gidenler, bu çiftçiler için de Başbakana gitsinler, bakanlara gitsinler, dolayısıyla bu buğdayı Arjantin'e teslim etmesinler, dolayısıyla Polatlı Borsasına teslim etsinler.

Ben bunları söylerken hepinize saygı, sevgilerimi sunuyor, iyi günler diliyorum, sağ olun. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Halaman.