| Konu: | GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK?ÜN ÖLÜMÜNÜN YIL DÖNÜMÜNE İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 17 |
| Tarih: | 10.11.2011 |
MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; öncelikle şahsım ve grubum adına yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. Gerçekten, bugün önemli bir gün. Çatısı altında bulunmaktan onur duyduğumuz, millet adına görev yaptığımız Türkiye Büyük Millet Meclisinin kurucusu Büyük Atatürk'ün 73'üncü ölüm yıldönümünde bulunuyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bizim en büyük ortak paydamızdır, en önemli değerimizdir, bizim birliğimizi temin eden, bizi bir arada tutan ve gelecek yüz yıllara taşıyacak olan çok önemli bir değerdir. Bugün burada bulunuyorsak, Türkiye Cumhuriyeti devleti bugün bu noktadaysa, Türk milleti en azından çevresinde yaşanan şu olumsuzlukları yaşamıyorsa bunu Atatürk'e borçluyuz. Bunun değerini ve kıymetini iyi bilmemiz, iyi özümsememiz gerekir. Bugün, Büyük Atatürk'ün bu devleti kurarken, bu cumhuriyeti kurarken, başlarken, bugünleri görerek tedbir aldığını anlamamız gerekir.
Büyük Atatürk her şeyden önce milletine güvenirdi. "Milletin geleceğini ve istiklalini, bağım-sızlığını milletin azim ve kararı belirleyecektir." derken, o günün şartlarında bir zorunluluk, bir mecburiyet olarak önüne konulan mandacılığı elinin tersiyle iterken ve milletine güvenirken tüm zorluklara rağmen, bize bugünlere ışık tutuyordu. Eğer bizim, bugün lider olmak, lider ülke Türkiye olmak gibi bir iddiamız varsa, sorunları aşmak gibi bir iddiamız varsa, büyük olmak gibi bir iddiamız varsa bu millete güveneceğiz ve bu milletin birliğini, değerlerini, kimliğini her şeyin üstünde tutacağız.
Değerli arkadaşlar, bugün Sayın Başbakanın konuşmasında da dinledik. Evet, Atatürk bu devleti kurarken bu devletin milleti olarak Türk milletini doğru tanımlamıştır. Yaşanmış, binlerce yılın yaşanmış hatıralarını ve yaşanacak binlerce, yüzyıllarca yılın, geleceğin ortak paylaşımını benimseyen insanların topluluğu olarak Türk milletini tanımlamıştır ve "Bu topraklar üzerinde yaşayan halkın adı Türk milletidir." demiştir, "Bu devlete vatandaşlık bağıyla bağlı olanların adı Türk milletidir." demiştir. Dolayısıyla Atatürk'ün önümüze koyduğu bu kimlik bizim en büyük değerimizdir ve bu kimliğin birliğini sağlamak, bunun gücünü kullanarak geleceğe yürümek bana göre Atatürk'ü anlamak için yola çıkanların, bu konuda söz söyleyenlerin ilk başlangıç noktasıdır. Eğer Atatürk, bizim ortak paydamızsa, ona minnet borcumuz, şükran borcumuz varsa Atatürk'ün bizim önümüze koyduğu bu "millet" tanımını özümsememiz lazım.
Değerli milletvekilleri, değerli arkadaşlar, Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak, biz Türk milliyetçiliğinin siyasetini yapan bir siyasi parti olarak 4 Mayıs 2005 tarihinde, Atatürk'ün bu "millet" tanımını bir basın toplantısıyla tüm siyasi partilerimizin huzuruna takdim ettik, dedik ki: "Gelin, bu tanımda birleşelim, bu kimlik tartışmalarının ayrışmasında, bu ülkeyi meşgul etmeyelim." Zannediyorum, günümüzde, şu son dönemde yaşadığımız birtakım sıkıntılar yeniden aynı noktaya bizi getiriyor ve Atatürk'ü andığımız şu saatlerde, şu gün yine bu tanımı tekrarlayarak -Sayın Başbakan da tekrarladı- Atatürk'ü doğru anlamak gerektiğini bir daha ifade etmek istiyorum.
Şahsım ve Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak, Büyük Atatürk'e, silah arkadaşlarına, tüm şehitlerimize ve gazilerimize yüce Allah'tan rahmetler diliyor, ona şükranlar ve saygılar sunuyorum. Hepinize teşekkür ediyorum. Sağ olun. (MHP sıralarından alkışlar)