| Konu: | TAPU KANUNU VE KADASTRO KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN KANUN TASARI VE TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 102 |
| Tarih: | 03.05.2012 |
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Trabzon) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; öncelikle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum, tüm milletvekillerimize tek tek teşekkür ediyorum.
Çok değerli milletvekilleri, ilköğretim okulu öğrencilerine süt dağıtımıyla ilgili burada görüşler beyan edildi.
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) - Sayın Bakanım, sütünüz bozuk çıktı.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Devamla) - Dün okullarda üzücü olaylar oldu fakat şunu çok net bir şekilde ifade edeyim: Öğrencilerimize, yavrularımıza vermiş olduğumuz sütler taze süttür ve tamamen yeni pakettir, yeni ambalajdır ve kontrol edildikten sonra üzerlerine de "Okul sütü" yazılmaktadır, özellikle bunu ifade ediyorum ve?
ALİM IŞIK (Kütahya) - Sayın Bakanım, siz o konuya girmeyin.
OKTAY VURAL (İzmir) - Sayın Bakan, onlara özel yetkili cumhuriyet savcılarını göndermeyin sakın, provokatör diye, içeri almayın. Hükûmeti yıkmak amacıyla bir organizasyon var!
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Devamla) - Bunlar özel üretilmiştir. Dünden beri de laboratuarda inceleme yapıyoruz, herhangi bir yanlışlık yoktur. Bu bakımdan, bunu özellikle ifade etmek istiyorum.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Sayın Bakan, niye süt firmalarını savunuyorsunuz? Şunu desene Meclise: Araştıracağız, bilgi vereceğiz.
PERVİN BULDAN (Iğdır) - Sütte sorun yok, sorun çocuklarda!
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Süt firmalarını savunuyorsun çıkıp.
OKTAY VURAL (İzmir) - Çocukların çektiği acının hiç mi ıstırabı yok sizde?
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Devamla) - Sayın Kırıkkale Milletvekilimiz, yüzde 10 ibaresinin yanlış olduğunu ve yanlışlığı düzelterek, bunu buraya tekrar tekriri müzakereyle getirdiğinizin, bu işte yanlış yaptığınızın bir göstergesi olduğunu?
Ben her şeye rağmen, bu yüce Meclise çok teşekkür ediyorum. Tabii ki yanlışlık yapabiliriz fakat "yüzde 10" ifadesini, yüzde 10 oranını biz buraya dercederken, yine Anayasa'nın amir hükümleri doğrultusunda satışa konu edilmeyen yerlerin bu yüzde 10'un dışında olduğunu kabul etmiştik fakat burada bunu sizin de uyarılarınızla çok daha netleştirdik.
Müsaadenizle ben bu yasanın 1'inci maddesi yani eski kanunun 35'inci maddesinden bir iki pasaj okumak istiyorum: "Kanuni sınırlamalara uyulmak kaydıyla, uluslararası ilişkiler yönünden ve ülke menfaatlerinin gerektirdiği hâllerde Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen ülkelerin vatandaşı olan yabancı uyruklu gerçek kişiler Türkiye'de taşınmaz ve sınırlı ayni hak edinebilirler." denilmektedir. Kanunun ruhu, lafzı, anlamı burada çok net şekilde ifade edilmektedir.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Efendim, mütekabiliyeti de koyun oraya.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Devamla) - Yine, aynı Kanun'dan bir pasajı daha yüce takdirlerinize sunmak istiyorum: "Bakanlar Kurulu ülke menfaatlerinin gerektirdiği hâllerde yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketlerinin taşınmaz ve sınırlı ayni hak edinimlerini ülke, kişi, coğrafi bölge, süre, sayı, oran, tür, nitelik, yüz ölçümü ve miktar olarak belirleyebilir, sınırlandırabilir, kısmen veya tamamen durdurabilir veya yasaklayabilir."
Değerli milletvekilleri, burada bütün gelişmiş ülkelerde olan ve bugün baktığımızda karşılıklılık şartı aramaksızın, mütekabiliyet şartı aramaksızın ülkelerinde yabancı ülkelerin taşınmaz mal edinimini serbest bırakan ülkelerin bugün ekonomik bakımından, istiklal bakımından, istikbal bakımından dünyanın en güçlü ülkeleri olduğunu, demokrasi bakımından en ileri ülkeleri olduğunu görmekteyiz; bunu incelersek bu böyledir.
Biz burada herhangi bir araziyi, herhangi bir gayrimenkulü satışa çıkarmıyoruz. Hiçbir vatandaşımızın malını zorla kimse gelip alamaz. Böyle bir şey yok ne kamunun ne de özel sektörün.
OKTAY VURAL (İzmir) - Parayla alacak tabii.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Devamla) -Sadece ülke menfaatleri doğrultusunda mütekabiliyet şartlarını tadat ediyoruz.
OKTAY VURAL (İzmir) - Nerede tadat ediyorsunuz?
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Devamla) - Ülke menfaati, ülke menfaatinin gerektirdiğini bu milletin seçtiği?
OKTAY VURAL (İzmir) - Sayın Başkanım, mütekabiliyet yok ki.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Yanlış bilgi veriyor Meclise Sayın Başkan. Mütekabiliyet nerede var burada?
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Devamla) - Değerli arkadaşlar, değerli milletvekilleri, şunu özellikle arz etmek istiyorum: Bakınız, demokrasiyle idare edilen ülkelerde milletin temsilcileri ülkeyi idare eder.
OKTAY VURAL (İzmir) - Satmaz ama ülkeyi.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Devamla) - Milletin çoğunluk verdiği siyasi irade hükûmeti kurar. O siyasi irade en fazla?
OKTAY VURAL (İzmir) - Sınırsız değil ama.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Devamla) - Size de hesap vermek zorundayız ama en fazla vatandaşa hesap vermek zorundayız. Biz vatandaşın dileklerini, temennilerini ve isteklerini yapmak zorundayız. Vatandaştan gelen talep budur. Vatandaştan?
OKTAY VURAL (İzmir) - Vatandaş "Yabancılara sat." demiyor. Nerede? Ya, insaf ya!
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Devamla) - Vatandaşa biz bunu anlattık, anlatırız. Size de anlatıyoruz.
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - Seçim bildirgenizde var mıydı bu toprakları satacağınız?
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Devamla) - Bakınız, biz, vatandaşa hesap vereceğiz, halkımıza hesap vereceğiz.
OKTAY VURAL (İzmir) - O zaman buraya niye geliyorsun? Kapat Meclisi.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Biz kimi temsil ediyoruz?
OKTAY VURAL (İzmir) - Burası Meclis.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Devamla) - Bu bakımdan, biz, sizden daha çok, vatandaşın dediğini yapmak zorundayız.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Sayın Bakan, biz kimi temsil ediyoruz? Muhalefet kimi temsil ediyor?
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Devamla) - Yoksa vatandaşa gidecek yüzümüz kalmaz ama elhamdülillah, bizim başımız dik, alnımız açıktır.
OKTAY VURAL (İzmir) - Burası Türkiye Büyük Millet Meclisi değil mi? Buradaki insanlar milleti temsil etmiyor mu?
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Devamla) - Vatandaşımız bizi kucaklıyor, kucaklayacak. Şu andaki anketlerde de durumumuz belli; yüzde 53 oyumuz var, yüzde 53, yüzde 53.
OKTAY VURAL (İzmir) - Hakaret etmeyin Meclise.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Devamla) - Siz de anket yaptırıyorsunuz, görüyorsunuz, siz de bunu teyit ediyorsunuz.
OKTAY VURAL (İzmir) - Hakaret etmeyin Meclise.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Devamla) - Bu, inşallah artarak devam edecek.
OKTAY VURAL (İzmir) - Zaten siz "Van'daki otellere girin." dediniz, yıkıldı.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Devamla) - Biz, dokuz buçuk yıldır, saygıdeğer milletvekilleri, bu memleketi kalkındırmaya, geliştirmeye, bu milletin refah düzeyini artırmaya azmettik, azmediyoruz.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Muhalefeti yok sayan Bakanı biz de yok sayıyoruz.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Devamla) - Bu memleketi kalkındırmaya azmettik, azmettiriyoruz.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Konuştuğun her şey butlan hükmünde, yok hükmünde.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Devamla) - 15 bin kilometre duble yol yaptık. Hava alanını halkın yolu yaptık. Sağlığı halkın hizmetine verdik. Ekonomiyi büyüttük.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - 10 bin çocuğu sütle zehirlediniz, say onları da.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Devamla) - Dünyanın en büyük 16'ncı ekonomisi olduk. Dünya bize gıptayla bakıyor. Tüm dünya, Türkiye'ye gıptayla bakıyor.
OKTAY VURAL (İzmir) - Malını satarsan, toprağını satarsan sana zaten gıptayla bakacak!
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Devamla) - Bugün, mazlum milletler, masum milletler, İslam coğrafyası, Orta Asya coğrafyası, Balkanlar coğrafyası Türkiye'den artık bir şefaat bekliyor ve?
OKTAY VURAL (İzmir) - Bak, milletvekilleri inanmıyor!
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Devamla) - Türkiye artık, global dünyada, büyüyen dünyada söz sahibi bir ülkedir.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Sen önce kendi milletine bir şefaat yap ya.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Devamla) - Bu bakımdan, Suriye'yle ilgili de sorular soruldu. Suriyeli vatandaşlara biz bugüne kadar mal satmadık. 1939 yılından önce, Suriyeli vatandaşlardan, Türkiye'de mal sahibi olanların hakları devam ediyor. Yine, 1966 yılından itibaren, Suriye uyruklu vatandaş, sadece mahkeme kararıyla ülkemizde taşınmaz mal sahibi olmuştur ve bunların tasarruf hakkı da yoktur.
OKTAY VURAL (İzmir) - Sayın Bakanım, hangi yabancı ülkelerden talep geldi, onları açıklar mısınız?
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Devamla) - Çok değerli arkadaşlar, bunların ülkemizde herhangi bir tasarruf hakkı bulunmamaktadır.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - On sene içinde ne kadar sattınız, onu söylesene!
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Devamla) - Bizim gayemiz, Türkiye dünyayla bütünleşsin. Bizim gayemiz, dünyadaki uluslararası sermaye Türkiye'ye aksın.
OKTAY VURAL (İzmir) - İyi, pazarlayacaksın.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Devamla) - Bizim gayemiz, Avrupalılar, Asyalılar, dünya milletleri gelsin, ülkemizde seyahat etsin, turist olarak kalsın, ülkemizde yatırım yapsın, ülkemiz gelişsin, kalkınsın.
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - 36'ncı maddede yatırım şartı var mı Sayın Bakan?
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Devamla) - Bu, gelişen dünyada böyle. Yabancı sermayeyi ülkemize getirmek durumundayız.
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - Var mı böyle bir şart, var mı?
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Devamla) - Gelişmişliğin ölçüsüdür bu, ölçeğidir bu; biz bunu yapıyoruz ama ülkemizin menfaatleri doğrultusunda ve Avrupa Birliği müzakereleri çerçevesinde bunu yapmak durumundayız.
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - Hiçbir gerekçede yazmıyor bu Sayın Bakan. Hangi ülkede var böyle bir şey?
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Devamla) - Çok değerli milletvekilleri, şu anda Turizm Kanunu, Maden Kanunu, serbest bölgeler ve Türkiye'de kurulan yabancı sermayeli şirketler Türkiye'de taşınmaz mal edinebilmektedir, bu çok net bir şekilde böyle.
OKTAY VURAL (İzmir) - Yani Rumların isteğini mi yerine getiriyorsunuz?
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Devamla) - Artık, 2003 yılından itibaren Türkiye güvenli bir limandır. Türkiye güvenilir bir ülkedir. Türkiye'ye yatırım yapmak için yabancı sermaye yatırım ikliminin, yatırım ortamının, demokratik ortamın ve istikrarın artmasını ve devam etmesini bekliyor, biz bunu yapmaya çalışıyoruz.
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - 36'ncı maddede yatırım şartınız var mı Sayın Bakan?
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Devamla) - Sizin de katkılarınız var, çok büyük katkılarınız oldu, oluyor, uyarılarınız oluyor, bu kanunda da oldu.
OKTAY VURAL (İzmir) - Satmayın toprakları, satmayın tarım arazilerini.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Devamla) - Uyarılarınızı dikkate aldık, bundan sonra da alacağız. Biz size teşekkür ediyoruz, siz de bize teşekkür edin.
OKTAY VURAL (İzmir) - Şimdi, geldiler "Camileri de satın." dedi, ne yapacaksın? Satacak mısın? Var mı sıkıntı, var mı sınırlama? Yok.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Devamla) - Anayasa'ya göre kamu malları, ticarete konu edilmeyen mallar satılamaz. Burada bunu tekrar okuyayım isterseniz çok değerli arkadaşlar, çok değerli milletvekilleri.
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - O zaman askerî alanlarla ilgili niye düzenlemeyi yapmadınız Sayın Bakan? "Yürürlük maddesini düzeltin." dedik.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Devamla) - Bakınız, Anayasa'ya göre ve diyoruz ki: "Kanuni sınırlamalara uyulmak kaydıyla" Biz kanunlara bağlıyız, biz yasalara bağlıyız.
OKTAY VURAL (İzmir) - Mütekabiliyet var mı, yok mu Sayın Bakan?
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Devamla) - Sonra şunu da burada net bir şekilde ifade edeyim: Bakın, çok değerli arkadaşlar, burada çıkıp ikide bir bu ülkenin, bu cumhuriyetin, bu devletin kurucusuna sahip çıkmayın, bunu yapmayın.
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - Siz o kurucuyu unutturmaya çalışırsanız biz sahip çıkarız Sayın Bakan.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Devamla) - Buradaki herkes Atatürk'ün kurduğu partinin devamıdır.
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - Niye Meclis televizyonunda hiç isminden bahsedilmiyor?
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Devamla) - Buradaki herkes Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Atatürk'ün ilkelerine, inkılaplarına bağlıdır.
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - Neden bakanlıklarda çıkarılıyor ismi? Resmi neden çıkarılıyor Sayın Bakan?
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Devamla) - Bizim partimiz cumhuriyetin kuruluşunun, İstiklal Harbi'nin manifestosunun partisi. Bizim partimizi millet kurdu, onun için 7 sefer sandıktan şampiyon olduk, onun için üç tane büyük seçimde 1'inci parti olduk. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Çünkü partimizi millet kurdu, milletin bağrından geldik, Atatürk de milletin bağrından geldi. İkide bir Atatürk'ü istismar etmeyin, Atatürk'ün kemiklerini sızlatmayın.
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - Biz istismar etmiyoruz, Atatürk'e sahip çıkıyoruz. Siz unutturmaya çalışıyorsunuz, biz sahip çıkıyoruz. Atatürk'ün düşüncelerine sahip çıkıyoruz.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI ERDOĞAN BAYRAKTAR (Devamla) - Bu duygularla hepinize en içten saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.