| Konu: | VAN İLİNDE MEYDANA GELEN DEPREM HAKKINDA |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 18 |
| Tarih: | 15.11.2011 |
SIRRI SAKIK (Muş) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum. Sayın Başkana da Van'daki çığlığı burada sizlerle paylaşma adına verdiği sözden dolayı teşekkür ediyorum.
Bugün 15 Kasım, 1938'de Dersim'de, Dersim İsyanı'nda gözaltına alınıp sonra Elâzığ'da yargısız bir infazda idam edilen Seyit Rıza'nın ölüm yıl dönümünü. Seyit Rıza Elâzığ'da yargılanırken, alelacele, geceleyin bir uyduruk mahkeme kuruluyor. Bu mahkemede -Seyit Rıza'nın yaşı yetmiş sekiz, oğlunun yaşı on yedi- uyduruk mahkeme kuruluyor; Seyit Rıza'nın aynı gece yaşı elli dörde indiriliyor ve oğlunun yaşı, yani Hüseyin'in yaşını da yirmi bire? Ve asıyorlar. Seyit Rıza'ya soruyorlar: "Son sözünüz ne?" "Cebimde 40 lira param, bir de saatim var; bunu Hüseyin'e verin." Dönüyorlar "Hüseyin'i de asacağız." "O zaman sizden rica ediyorum, evlat acısı nedir bilirim; beni oğlumdan önce asın." "Hayır" diyorlar "Seni daha önce asacağız." Ve Seyit Rıza 15 Kasımda asılırken onlara diyor ki: "Sizin yalanlarınızla baş edemedim; bu bize ders olsun. Ama size boyun eğmedik; bu da size dert olsun." diyor ve o gün Seyit Rıza ve oğlunu asıyorlar.
Seyit Rıza ve direnenleri buradan saygıyla selamlıyorum. Seyit Rıza'yı katleden, kimliği ne olursa olsun, konumu ne olursa olsun onları lanetliyorum. O gün Dersim katliamını gerçekleştirenler, yani Hitler Yahudiler için ne ifade ediyorsa, o gün iktidarda olanlar, Dersim katliamını gerçekleştirenler de benim için aynı şeyi ifade ediyor. Yani o tarihte Dersim katliamını gerçekleştirenler Hitler Siyonistler için neyi ifade ediyorsa benim için de aynı şeyi ifade ettiğini söylemek istiyorum ve sözlerime?
BÜLENT TEZCAN (Aydın) - Hitler'i yakınınızda arayın. Hitler'i yakınınızda arayın. Yakınınızda arayın Hitler'i; başka yere gitmeye gerek yok.
SIRRI SAKIK (Devamla) - Yaranız varsa? Niye bağırıyorsunuz? Ben katilleri lanetliyorum.
BAŞKAN - Sayın Sakık?
SIRRI SAKIK (Devamla) - Katilleri lanetliyorum.
BAŞKAN - Sayın Sakık, lütfen karşılıklı konuşmayalım. Genel Kurula hitap ediniz.
SIRRI SAKIK (Devamla) - Sayın Başkan, aslında söylenecek çok söz var. Demek ki, sizin bir yaranız var ki oradan feryat ediyorsunuz. Ben katilleri lanetliyorum. Size ne oluyor? Siz niye katilleri koruyorsunuz?
Şimdi, sevgili arkadaşlar, ben Van'dan geliyorum. Van'ın çığlıklarını sizlerle paylaşmak istiyorum. Orada, gerçekten, Van'daki insanlar mağdur ve Van'da insanlığa karşı suç işleniyor. Van'da depremde hayatlarını kaybedenler, taleplerle sokakta ve insanlar aç ve perişan, soğukta donuyorlar ama ne yazık ki, sokakta, barınma için talepte bulununca Hükûmet tarafından, Hükûmetin polisleri tarafından saldırıya maruz kalıyorlar. Bakın sevgili arkadaşlar, şu gördüğünüz resimler, şunlar, bunlar, yanı komşumuz olan Suriye'deki muhalif güçlere bir saldırı değil. Şu resimler, Van'da enkaz altında olanların yakınlarının feryatlarına verilen bir cevaptır. Orada, gaz bombası kullanılıyor. Orada, sıcak bir çadır isteyen, sıcak bir yemek isteyenlere karşı gaz bombası, çadır kuyruğunda olan insanlara karşı tazyikli su kullanılıyor ve bunu da sizin iktidarınız ve sizin polisiniz yapıyor.
Şimdi, hep birlikte? Ne söylüyorsunuz? Doğru söylemiyorsunuz. Eğer, vicdanınız olmuş olsaydı hepinizin -bakın, buna muhalefet de seyirci kaldı- eğer bu Van'da olup bitenlere karşı bir vicdan muhasebesi yapsanız, aslında muhalefet sizi bu sıralarda oturtmamalıydı çünkü düşünün, bu, Yalova'da olmuş olsaydı, Aydın'da olmuş olsaydı veyahut da İzmir'de olmuş olsaydı vallahi muhalefet sizi bu sıralarda oturtmazdı ama sorun Kürt coğrafyasında olunca birbirinize benzeşiyorsunuz ve aynı şeyi söylüyorsunuz. (CHP sıralarından gürültüler)
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ne alakası var? Bırak ya!
SIRRI SAKIK (Devamla) - Şimdi, bakın?
SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) - Orası Kürt coğrafyası değil, Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Hep istismar ediyorsunuz siz.
SIRRI SAKIK (Devamla) - Şimdi, sen başını kuma göm, sen başını kuma göm, Kürt coğrafyası da var?
SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) - Orası Kürt coğrafyası falan değil.
SIRRI SAKIK (Devamla) - ?Kürtlerin oturduğu yer de var, oranın adı da belli ama ilk günden bugüne kadar biz Van sorununda partiler üstü bir konum sergiledik. Dedik ki: "Gelin, acıdan nemalanmayalım, hep birlikte, Van'ın sorunlarını birlikte çözelim."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SIRRI SAKIK (Devamla) - Sayın Başkan, bitiriyorum.
BAŞKAN - Sayın Sakık, lütfen sözünüzü bağlayınız.
SIRRI SAKIK (Devamla) - Bugün de bütün Parlamentoyu aynı noktada duyarlı olmaya davet ediyorum. Biz gerçekten? Van'da sivil toplum örgütleri, Van'da yerel yönetimler baypas edilmiş. Gelin, hep birlikte acıyı ortaklaştırarak bu insanların sorunlarına çözüm bulalım. Eğer bu çözümü bulabilirsek Van'a bir katkıda bulunuruz. Van'da sürgün var, Van'da göç var, Van'da acı var, Vanlıların yaraları var, bu yaraları ortak bir şekilde sarmalıyız. Sizi göreve davet ediyoruz. Yani en demokratik hakkını isteyen Vanlılara neden cop uygulanıyor, Allah aşkına? Yani göçük altında kalan insan? Yakınlarını aramaya gelenlere copu kullanan mantık ne kadar adil olabilir, ne kadar adaletli olabilir? Onun için diyorum: Daha çok muhalefetten gür bir ses çıkmalıdır. Yani partiler arası bir ayrım yapmadan gerçekten bu Van'daki vahşeti nasıl durdurabiliriz, nasıl birlikte bunların yaralarını sarabiliriz?
Hepinizi vicdan sahibi olmaya davet ediyorum.
Sayın Başkan, size de çok çok teşekkür ediyorum. (BDP sıralarından alkışlar)