| Konu: | ÇOK DİLLİ BELEDİYECİLİK HİZMETLERİNE İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 104 |
| Tarih: | 09.05.2012 |
İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; çok dilli belediyecilik hizmetleriyle ilgili, belediyelerimize yönelik başlatılan soruşturmalar üzerine, grubum adına bilgilendirme yapmak üzere, söz almış bulunmaktayım. Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, bahse konu geçen soruşturma süreçleri Nusaybin, Bismil, Derik ve Kızıltepe belediyelerimizle ilgili başlatılmış olup aslında, partimizin diğer belediyeleriyle ilgili de aba altından sopa gösterme şeklinde bir tehdit süreci şeklinde yürütülmektedir.
Burada, tabii şu hususların özellikle belirtilmesi gerekiyor: Yeni anayasayla ilgili tartışmaların yapıldığı, müzakerelerin yürütüldüğü böylesi önemli bir süreçte çok dilli belediyecilik hizmetlerinin soruşturmaya tabi tutulmasının aslında AKP Hükûmetinin gerçek niyetinin ne olduğuyla ilgili önemli ipuçları barındırdığını düşünüyoruz. Burada, özellikle Nusaybin Belediyemizde İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin soruşturmayla ilgili iddiasını okuyarak sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bakın, İçişleri Bakanlığı müfettişi Nusaybin Belediyesinden savunma isterken iddiasını nasıl şekillendirmiş: "Nusaybin Belediye Meclisinin 6/9/2011 tarih ve 149 sayılı kararı ile ilçede çok dilli -Kürt, Arap, Süryani ve tüm diller- çok kültürlü ve farklı inançlardan oluşan halkların yaşaması nedeniyle, söz konusu farklılıkların talepleri, istekleri ve istedikleri hizmetlere yardımcı olmak amacıyla belediye meclisi ve belediye çalışanları olarak çok dilli belediyecilik ve ana dilde hizmet verilmesine yönelik karar almış olduğunuz tespit edilmiş olup bununla ilgili savunmanız yedi gün içerisinde istenmektedir." diye tebliğ edilmiştir.
Sayın Başkan, gürültü çok olduğu için konuşmamızı yapamıyoruz. Müdahale ederseniz?
PERVİN BULDAN (Iğdır) - Başkan da konuştuğu için?
İDRİS BALUKEN (Devamla) - Sayın Başkan, konuşmamı yapamıyorum ben salondaki gürültüden dolayı.
BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Baluken.
SIRRI SAKIK (Muş) - Başkanım baştan alın.
BAŞKAN - Tekrar kürsüyü üç dakikaya ayarlayacağım size.
SIRRI SAKIK (Muş) - Çok teşekkür ederim.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, devamlı tekrar etmek istemediğim için tekrar ikaz etmedim ama kürsüye çıkan milletvekili arkadaşlarımızı daha iyi duyabilmek için biraz sessiz olmanızı tekrar rica edeceğim.
Buyurunuz Sayın Balüken.
İDRİS BALUKEN (Devamla) - Değerli milletvekili arkadaşlarım, dinlemediğiniz için özellikle tekrar vurgulayayım: İçişleri Bakanlığı müfettişinin belirtmiş olduğu cümleler şudur: "Çok kültürlü, çok dilli ve farklı inançlardan oluşan halkların yaşaması nedeniyle söz konusu farklılıkların talepleri, istekleri ve istedikleri hizmetlere yardımcı olmak amacıyla Belediye Meclisi olarak çok dilli belediyecilik hizmeti kararı almış olduğunuz tespit edilmiş olup yedi gün içerisinde savunma verilmesi?" diye belirtilmiş. Bakın, buna gönderilen savunmada da Nusaybin Belediyemiz şu şekilde ifade etmiş: "Gerek ilçemizde ikamet eden gerekse ilçemize dışarıdan alışveriş, turistik ve benzeri amaçlarla gelen, resmî dilimiz olan Türkçe dışında farklı bir dile hâkim olan, Türkçeyi bilmeyen insanlarımıza yönelik belediye hizmetlerinin daha anlaşılır kılınması ve katılımcı, halkçı belediyecilik anlayışının esas alınması amacıyla şu konularda çok dilli belediyecilik hizmetini esas aldık: Belediye web sitesi açılışı, kültürlerin tanıtımını sağlayan tabelalar, belediye birimlerini gösteren tabelalar ve takvimlerin basımında çok dilli bir belediyecilik hizmetini esas aldık." deniyor. Burada tabii, özellikle BDP'li belediyelerin seçilmesinin yerel yönetimlerimize yönelik operasyonların bir devamı olduğunu belirtmek istiyorum çünkü AKP'li Mardin Belediyesi, BDP'de olmayan Midyat Belediyesi, yine Nusaybin'in hemen yakınında bulunan Artuklu Üniversitesinin çok dilli hizmetle ilgili yapmış olduğu uygulamaların hiçbirisi soruşturmaya tabi tutulmazken belediyelerimize yönelik özel olarak böylesi soruşturma süreçleri yürütülüyor. Bölgeye gitmeye gerek yok. Turistik yerlere, metropol şehirlere, Ankara, İstanbul, her tarafa bakalım. Türkçe dışında farklı dilleri bilen bütün vatandaşlara yönelik, yön tabelalarından tutalım da yemek menülerine kadar farklı dillerin kullanıldığı hizmetleri hepiniz biliyorsunuz. Bugün, Bağdat Caddesi'ne, Ankara'da Tunalı Hilmi Caddesi'ne, Çankaya'ya gittiğiniz zaman, market isimlerinin bile Türkçe olmadığını hepiniz biliyorsunuz. Bunlarla ilgili yürütülen tek bir soruşturma yokken BDP'li belediyelere yönelik böylesi soruşturmaların başlatılmasını bilinçli bir politika olarak görüyoruz.
Süremiz çok kısıtlı olduğu için, ben bazı resimler getirmiştim, onları paylaşacaktım ancak Nusaybin Kaymakamlığı, Mardin Belediyesi, Midyat Belediyesi ve bahsetmiş olduğumuz bütün metropol şehirlerinde uygulanan bir hizmetin BDP'li belediyeler tarafından yapılması soruşturmaya tabi tutuluyorsa hepinizin tekrar düşünmesi gerekiyor.
Burada, yeni anayasayla ilgili, farklılıkları esas alan özgürlükçü bir anayasa mı düşündüğünüz, Kürt sorunuyla ilgili müzakereci ve diyalogcu?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İDRİS BALUKEN (Devamla) - ?bir çözümü mü esas aldığınızla ilgili bu yaklaşım bir turnusol kâğıdı olacaktır, bir ayraç olacaktır. Bu nedenle, AKP Hükûmetine, bu konuyla ilgili, kamuoyuna, partimize ve halkımıza derhâl bir açıklama çağrısını yapıyorum.
Teşekkür ediyorum. Hepinize saygılar sunuyorum. (BDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Baluken.