GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SEÇİMLERİN TEMEL HÜKÜMLERİ VE SEÇMEN KÜTÜKLERİ HAKKINDA KANUN İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:104
Tarih:09.05.2012

MHP GRUBU ADINA SİNAN OĞAN (Iğdır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, öncelikle, biraz önce, Sayın Bakana soru sormuştum ama Sayın Bakan, Sayın Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ bu sorumuza cevap vermedi. Televizyonun da kapanmasına şunun şurasında birkaç dakika varken ben bu konuya açıklık getirmesini yeniden istirham ediyorum Sayın Başbakan Yardımcısından.

Dün, bu kürsüde saat yediden sonra Sayın Başbakan Yardımcısı dedi ki: "Bugün televizyonu başında binlerce, on binlerce yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız bizi izliyor." dedi. Saat yediden sonra, Sayın Başbakan Yardımcısı, bizi kimse izleyemiyor maalesef. Neden? Çünkü siz Meclisin izlenmesini istemiyorsunuz. Dolayısıyla biz bugün burada bu önemli konuyu görüştüğümüzde, maalesef yurt dışındaki vatandaşlarımızın kaderini burada görüşüyoruz ama -ben şimdi dakika sayıyorum burada- birkaç dakika sonra, vatandaşlarımız bizi seçti, buraya gönderdi ama ne konuştuğumuzu göremeyecek. Sayın Başbakan Yardımcısı diyor ki: "Efendim, teknoloji gelişti, İnternet'ten takip edebilirler." Doğrudur, İnternet'ten takip edebilirler ama o televizyon, o TRT, bizlerin, vatandaşların eğer parasıyla, vergisiyle yayın yapıyorsa niye kapatıyorsunuz? Dolayısıyla da yurt dışındaki vatandaşlarımızı bu kadar çok düşünüyorsanız eğer, öncelikle bu bilgiden mahrum etmemeniz gerekmektedir.

Bir başka hususu daha ben arz etmek istiyorum konuya geçmeden önce: Yurtdışı Türkler Başkanlığının eğer biz burada bu yeni düzenlemeyle yapısını da görüşeceksek, yurt dışında yaşayan akraba toplulukların Türkiye'ye girişine 1 Şubattan itibaren niye engel koyduğunuzu da burada açıklamak durumundasınız. Bugün, Türk dünyasını siz unuttunuz. Türk dünyasını artık ağzınıza almaz oldunuz ama 1 Şubattan itibaren Türkiye'ye gelen her Türk dünyasından vatandaş, akraba topluluklar ve cumhuriyetlerin vatandaşları üç ay burada kaldıktan sonra bir daha buraya doksan gün süre geçmeden gelemiyorlar.

Peki, bu nasıl bir iştir? Siz, Türk dünyasına madem bu kadar önem veriyorsunuz, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı kurduğunuzu ifade ediyorsunuz, peki, kendi elinizle, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın ve akraba toplulukların Türkiye'ye gelmesine, Türkiye'yle kaynaşmasına, Türkiye'de kalmasına niye engel çıkarıyorsunuz? Bunun da, bu sorunun da burada cevabının verilmesi lazım.

Değerli milletvekilleri, biz bir taraftan Bulgaristan'daki, Yunanistan'daki Türk vatandaşlarımızın oy kullanması için her seçim dönemi geldiğinde elimizden geleni yaparken, on senedir iktidardasınız, yurt dışındaki Türk vatandaşlarının, hâlâ, oy kullanma sorununu çözemediniz; on sene geçti, on sene, hâlâ çözemediniz.

Şimdi, getirdiğiniz bu maddenin içerisinde ise onlarca sakınca vardır ki en önemli sakıncalardan birisi de bizim oradaki vatandaşların elektronik ortamda oy kullanması durumunda -çünkü bunun kararını Yüksek Seçim Kurulu verecektir, nasıl oy kullanacakları konusunda- oradaki vatandaşlarımızın kullanacakları oyun kime gideceğinin garantisi yoktur. Neden garantisi yoktur? Çünkü siz, Dışişleri Bakanlığımızın ilgili bilgi işlem dairesini görevli kılıyorsunuz bu kanunla. Dolayısıyla da zaten Türkiye'de yoğun bir şekilde var olan seçimler üzerindeki iddialara yurt dışı Türkleri de katarak bu iddiaları daha da büyütmüş olacaksınız.

Tabii, burada Mavi Kartla ilgili de bir iki hususa değinmem gerekiyor. Mavi Kartlıların? Komisyon görüşmelerinde -Anayasa Komisyonu üyesiyim aynı zamanda- sorduğumuz soruya Sayın Başbakan Yardımcısı cevap vermedi ve Sayın Başbakan Yardımcısı o zaman dedi ki: "Bunların, yazılı olarak size cevabını vereceğiz." Anayasa Komisyonu Başkanımız da buradadır umuyorum veyahut da -burada yok- ilgilisi buradadır en azından, Anayasa Komisyonumuzdan da bugüne kadar bizim sormuş olduğumuz soruların yazılı cevabı maalesef gelmedi. Aynı sıkıntıyı Dışişleri Komisyonunda da yaşıyorduk ancak bu sıkıntının en azından Dışişleri Komisyonunda bir miktar giderildiğini görüyoruz ama Anayasa Komisyonunda sorduğumuz soruların cevabı gelmedi. Örneğin, bu kanunla beraber yabancı statüsünde olacak vatandaşlarımızın yabancıdan yabancıya araç satışı ne olacaktır? Bu sorunun cevabını vatandaşlarımız soruyor bize. Biz de vatandaşlarımız adına komisyonda ilgili bakanlığa soruyoruz, ancak hiçbir cevap alamıyoruz.

Mavi Kartlıların borçlanma ve emeklilik haklarının hâlâ verilip verilmediği belli değil. Kanunu incelediğinizde böyle bir hakkın tanınmadığını da görmektesiniz. Oysa biz vatandaşlarımızın Türk vatandaşlığından çıkmasını mecburi sebeplerden dolayı kabul etmiştik, Almanya ve Avusturya bunu istemediği için biz bunu kabul etmiştik. Bu vatandaşlarımız maalesef Türkiye'de borçlanma noktasında, emeklilik noktasında sıkıntı çekmektedir ve bu yeni getirdiğiniz tasarı, bu vatandaşlarımızın bu sorunlarını çözememektedir.

Tabii, bununla beraber yurt dışındaki vatandaşlarımızın en önemli sorununu da ifade etmemiz lazım, o da? Her alana getirdiğiniz "yandaş" kavramını maalesef yurt dışı Türkleri arasına da soktuğunuzu ifade etmem lazım. Türkiye'de bunu yapıyorsunuz, yandaş olmayana hiçbir şekilde hayat hakkı tanımıyorsunuz, bari insaf edin de yurt dışındaki vatandaşlarımız arasında ayrımcılık yapmayın, yurt dışındaki vatandaşlarımızı "yandaş" ve "yandaş olmayanlar" diye ayırmayın.

Bu yakınlarda, göçün 50'nci yılı dolayısıyla yapılan toplantıya Avrupa Türklüğünün en önemli, en temel kuruluşu olan Türk federasyonlarını çağırmadınız. Neden? Çünkü Türk federasyonları sizinle aynı paralelde düşünmüyor, sizin baktığınız pencereden dünyaya bakmıyor diye orada bir ayrım yaptınız. Hâlbuki, unutmayınız ki Türk federasyonları Avrupa'da siz daha yokken, siz daha siyaset sahnesinde yokken oradaydı, onlar orada bizim vatandaşlarımızın her türlü sorununu çözme noktasında devredeydi, bugün de Türk federasyonları Avrupa'nın her köşesinde bizim vatandaşlarımızın sorunlarını çözüyor. Fransa'daki mitingi Türk federasyonu olmasaydı yapabilir miydiniz? Yapamazdınız ama Türk federasyonları ve Milliyetçi Hareket Partisi millî konularda ayrımcılık yapmıyor. Fransa'da eğer Türklerin hakkını savunmak gerekirse Türk federasyonları orada, Türkiye'nin hakkını herhangi bir yerde savunmak gerekiyorsa bütün Türk federasyonu üyeleri orada ancak yaptığınız hiçbir toplantıda onların yeri yok, onların yaptığı hiçbir toplantıda da Dışişleri Bakanlığımızın oradaki elçiliklerini göremiyoruz maalesef. Dolayısıyla, Türkiye'deki yandaşlığınız elbette ki doğru değil, ancak haydi bu neyse diyelim Türkiye'de biz bizeyiz ama lütfen, gelin, yurt dışındaki vatandaşlarımız arasına bu yandaşlığı sokmayın.

Bir de tabii, yurt dışında bizim elçiliklerimize giden vatandaşlarımızı lütfen ciddiye alsın oradaki Dışişleri Bakanlığımızın temsilcileri. Elçiliklerimizdeki çalışanların, konsoloslarımızın bizim vatandaşlarımızı orada ciddiye almaları gerekir. Siz oy olunca gideceksiniz oradaki vatandaşlarımıza oy isteyeceksiniz ancak oradaki vatandaşlarımızın başına bir iş geldiğinde, bir sıkıntısı olduğunda o vatandaşlarımız maalesef elçiliklerimizden gereken desteği görmüyor, konsolosluklarımızdan gereken desteği maalesef ki görmüyor.

Bir hususu daha belirtmemde fayda var: Değerli milletvekilleri, bugün Dışişleri Komisyonu toplantısında Dışişleri Bakanlığından Türkiye'ye mütekabiliyet esasına göre VIP uygulayan ülkelerin, VIP hizmeti uygulayan ülkelerin listesi geldi. Biz dünyanın yüz küsur ülkesine bu hizmeti kullandırıyoruz. Bir de kalkıp diyorsunuz ki: "Biz dünyanın öyle saygın ülkesiyiz, böyle saygın ülkesiyiz." ama bu listede olan ülkelerin yüzde 70'inden fazlası aynı hizmeti Türkiye'ye uygulamıyor. Ben buradan Dışişlerine de çağrıda bulunuyorum: Kim bize aynı karşılıklı hizmeti uygulamıyorsa onlara da siz Türkiye'de, karşılıklılık esasına göre, uygulamayın. Lafla, "Biz  dünyanın önemli ülkesiyiz, biz dünyanın böyle? Biz olmadan hiçbir hadise olmaz." demekle bu konular olmaz. Türkiye'deki mütekabiliyet esasını, lütfen, oradaki ülkedeki insanlarımıza da uygulamanız gerekmektedir.

TİKA, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Yunus Emre Vakfı gibi bu alanda birçok kuruluş bulunmaktadır. Bu kuruluşlar arasında da koordinasyonun mutlaka sağlanması gerekmektedir ve bununla beraber Yurtdışı Türkler?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen, sözlerinizi tamamlayınız.

Buyurunuz.

SİNAN OĞAN (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

?Başkanlığının da kadrolaşmada liyakat esasına göre kadrolaşmasını gerçekleştirmesi lazımdır. Maalesef bugün görüyoruz ki Yurtdışı Türkler Başkanlığı liyakat esasına göre kadrolaşmıyor, yandaş mantığa göre kadrolaşmaktadır. Yurtdışı Türkler Başkanlığı başka kurumlara benzemez, Türkiye'de içeride her türlü yandaşlığı yapın ama yurt dışındaki Türkleri lütfen, bu şekilde kategorize etmeyiniz diyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Oğan.