| Konu: | TÜRKİYE İNSAN HAKLARI KURUMU KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 122 |
| Tarih: | 20.06.2012 |
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
İki yüz yıldan beri Batı emperyalizmi Türk elinin toprak bütünlüğünü, birliğini bozmak adına bazı konuları istismar etmekten hiç vazgeçmez çünkü hep netice alır, çünkü içerimizdeki "millet", "milliyet" mefhumunu yitirmiş bazı iş birlikçileri bulmakta da hiç zorlanmaz. Bugün de böyledir değerli milletvekilleri; maalesef, bugün de bu masum kavramlar üzerinden bedelini kanla ödediğimiz devletimiz hırpalanmakta, bin yılda tesis ettiğimiz kardeşliğimize ağır darbeler vurulmaktadır. Nedir bu başlıklar?
Birincisi: Temel hak ve hürriyetler meselesidir.
İkincisi: Demokrasinin geliştirilmesi konusudur.
Üçüncüsü: Azınlıklar konusudur.
İkiyüzlü Batı'nın kendisi Afganistan'da, Irak'ta, Libya'da, Cezayir'de en kanlı, en ağır insan hakları ihlallerini yapar, sana "yapma" der; Orta Doğu'da, dünyanın her köşesinde diktatörlükleri, sultanlıkları ve emirlikleri destekler, onların kendi insanlarını ezmesine ses çıkarmaz, yeter ki menfaatlerine hizmet etsinler, sana demokrasi, hatta ileri demokrasi dayatmasını yapar. Ülkelerindeki yabancıların, azınlıkların dahi yaşama hakları tehdit altındadır, ikinci sınıf insan muamelesine maruz kalırlar, hatta, bu insanlık dışı uygulamalar, ayrımcılıklar kendi mevzuatlarına kadar girmiştir, sana ülke bütünlüğünü sıkıntıya sokacak azınlık ayrıcalıkları dayatırlar.
Değerli milletvekilleri, bu değerler üzerinde yaşanılacak toprak, bir arada yaşama iradesine sahip millet varsa bir anlam ifade eder bu saydıklarımız. Şayet bu kutsallar için bir tehlike mevcut ise bu risk ve tehlike ortamı ortadan kaldırılmadan atılacak adımlar güvenlik güçlerinin ve devletin savunma refleksinin zayıflatılması anlamına gelir.
"Efendim, güvenlik ve özgürlükler terazisiyle, hiçbirinden taviz vermeden birlikte götüreceğiz." sözü, kimse kusura bakmasın bir hamasettir, ham hayaldir; aksine, sisteme ve insanlığa yönelik tehdide karşı ülkeyi ve ülke insanını savunan güvenlik güçlerini bertaraf etmektir.
Senelerdir söylüyoruz, maalesef dinlenilmiyor, dinlenilmiyor: AKP'nin hamasi söz ve nutukları yüzlerce şehidimizin canına mal olmuş, PKK sürekli mevzi kazanmıştır. Milletimizi AKP'nin bu sakat anlayışını daha iyi tanıması için uyarmaya davet ediyoruz ve Milliyetçi Hareket Partisi olarak diyoruz ki: "Cumhuriyetin temel nitelikleri", "Türk millî kimliği", "Demokratik rejim ve temel insan hakları" gibi değerleri vazgeçilmez olarak kabul ediyoruz. Bunların uzlaşma arayışıyla tartışılmasını dahi uygun görmüyoruz. Tek millet, tek devlet esasına dayanan üniter yapıdaki millî devlet bünyesinde farklı etnik kimliklere, siyasi ve hukuki statü tanınarak çok parçalı millet yapısı oluşturulmasına, kişi hak ve özgürlüklerinin etnik temelli kolektif haklara dönüştürülmesine, Türkçe dışındaki dillere ve farklı kültürlere statü kazandırılarak yapay azınlık yaratılmasına, vatandaşların birbirleriyle ve milletin devletle çatıştırılmasına zemin hazırlanmasına, millî kimlik tanımının değiştirilerek "Türkiyelilik" kavramının esas alınmasına, vatandaşlık bağının "Türk milleti" kavramı yerine ikame edilmeye çalışılmasına, Türkçeden başka dillerde ana dil olarak eğitim yapılmasına, Türkiye'nin idari yapısının değiştirilerek yerel yönetimlerin mahallî parlamento olarak çalışacağı özerk bölgeler sisteminin hayata geçirilmesine fırsat verecek ve zemin hazırlayacak Anayasa değişikliği ve buna uygun olarak yapılacak yasa değişiklikleri hiçbir şekilde tartışma konusu yapılmayacaktır.
İnsanlarımızın insanca yaşadığı, üzerinde yaşadığımız ülkenin bütünlüğü ve millî birliğinin de sorgulanmadığı yani sapla samanın karıştırılmadığı bir ülke özlemiyle ve en temel hak olan yaşama hakları elinden alınan aziz şehitlerimizi ve sürekli insan hak ve ihlallerine maruz kalan ve kürsüye çıkan hiçbir hatibin şu ana kadar hiçbir şekilde telaffuz etmediği güvenlik güçlerimizi de bir kez daha yâd ederek yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.