| Konu: | KARS'IN SORUNLARINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 123 |
| Tarih: | 21.06.2012 |
MÜLKİYE BİRTANE (Kars) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Kars'ın ilgi ve çözüm bekleyen sorunlarını sizlerle paylaşmak üzere söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Kars'a dair sayacağım sorunlar Türkiye'nin birçok iliyle ortak sorunları teşkil ediyor. Ancak bu derece köylüsüne, çiftçisine, besicisine, esnafına, kentlisine, işsizine "Ne hâlin varsa gör." denen, devlet tarafından âdeta rest çekilmiş bir il daha yok. "Gelişiyoruz, dünyanın 2'nci büyük ekonomisi oluyoruz." dendikçe Kars geriye gidiyor çünkü Kars aynı zamanda belediyenin en temel hizmetlerinden de yoksun. Kars'ın altyapı, yol, su problemi hâlâ çözülmüş değil. On yedi mahallesine su günde iki saat veriliyor. Su verilen mahalle sayısı sadece dörttür. Çatak, Düzgeçit, Karabağ, Bacalı, Kesko, Pakran köyleri başta olmak üzere yüzlerce köyde sağlıklı su yok. Çatak köylülerinin hayvanları yıllardır köprü olmadığı için köyle meralar arasında bulunan dere suyuna kapılarak telef oluyor. Muhtar defalarca başvuru yaptı, netice yok. Kentin askerî bölgelerinin, hastanelerinin tüm çöpleri Karadağ Mahallesi'ne dökülüyor. Çöp arıtma tesisi atıl durumda. Koca bir alanı kaplayan çöpler meralara, evlerin bahçesine kadar yayılıyor. Başıboş sokak köpekleri mahalleyi sarmış durumda. Barınak yapılmış ancak köpekler hâlâ sokaklarda dolaşıyor.
Yine, Aydınlıkevler Mahallesi'nde Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okulunun yanında bulunan kanal kanalizasyon suyu ve çöple dolu. Bu durum hem çocukların hem mahallelinin sağlığını tehdit ediyor. Kentte otopark ve umumi tuvaletler yok, trafik lambaları ise verdiğimiz soru önergesinden sonra daha yeni kurulmaya başlandı.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ekonomisi hayvancılığa dayanan Kars halkının bu geçim kaynağı yok olmak üzere. Girdi fiyatları zammı yüzde 100'leri aştı. Başka istihdam alanı yok. Organize sanayi bölgesine bir çivi dahi çakılmadı. Bu yıl ekim dikim ayında da köylüyle beraberdik. Bize anlattıkları aynen şöyle: "Kışın dişimizden tırnağımızdan artırdık. Zabota, zahireciye borçlandık. Yaza `Allah kerim.' dedik. Yaz geldi, borç gırtlakta, kar düşene kadar sütü zabota veriyoruz. Hayvanımız var; tereyağını, çeçili, kaşarı marketten gram gram alıyoruz, kırmız etin tadını unuttuk. Süt 50 kuruş, 1 kilo süt satsak kahvede bir bardak çay içemiyoruz."
Kars'ta kuraklık var, hayvanların çoğu telef oluyor, bir önlem ve yardım yok. 5 ineği olan bir köylü bu ineklerini satsa 50 dönüm yer ekemiyor. Gübre, tohum, mazot parası derken ekini kapıya nasıl getireceğini kara kara düşünüyor. "Kredi veriyoruz, destek çıkıyoruz." dendi, krediler için onlarca evrak, memur kefil, gayrimenkul tapusu istendi. Doğrudan tarım ve hayvancılık destekleme primleri ise Kars'ta AKP'nin il merkezi ve yakınları arasında paylaşılıyor, köylünün eline tek kuruş geçmiyor. Digor Tarım Kredi Kooperatifi kapatıldı. Alem köyünde yirmi beş yıl önce kurulan kooperatife hâlâ hayvan verilmedi. 98-99 yılları arasında çiftçi kredisi alan Arazoğlu, Çığırgan, Çerme köylülerine 11 bin liralık icra takibi başlatıldı. Hicazi et firması başta olmak üzere, büyük şirketlere ve marketlere alan açan Hükûmet, ithal et ve canlı hayvan uygulamasıyla besiciyi pazarın dışına itti. Kamu hizmeti bitti, köye dönüştürülen Digor, Selim, Susuz ve Akyaka ilçeleri adliyeleri kapatıldı.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu tablo karşısında rakamlar ne anlam ifade eder? Daha geçen hafta, Kars'ta hayvan pazarında 10 lira için birbirini boğazlayan gençlerden biri hayatını kaybetti. Sigara parası bile bulamayan, istihdam edilmeyen, kahve köşelerinde sürünen Kars halkını bu çıkmazdan kurtarmak için yeni, gerçekçi ve kalıcı bir önlem paketine ihtiyaç vardır. Hükûmetten Kars'ın sorunlarına duyarlılık göstermesi çağrısını yapıyoruz.
Buradan Karslı hemşehrilerime sesleniyorum: Köylüyü üretimden koparan, buğdayını, ekmeğini, etini, sütünü elinden alan bu sisteme karşı ancak birleşerek "Dur" diyelim.
Bu vesileyle, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.