| Konu: | MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 125 |
| Tarih: | 27.06.2012 |
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 302 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 11'inci maddesi üzerinde vermiş olduğumuz değişiklik önergesi hakkında söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Böylesine önemli bir çorba, pardon torba kanunu görüşürken milletimiz bizi seyredemiyor. Bu kanuna, Meclis TV yayınının Meclis çalıştığı süre boyunca devam etmesini de ilave etmekte fayda var çünkü çorba hâline getirdiğiniz bu kanunda Türkiye'deki her kesimi ilgilendiren çok ciddi değişiklikler yapılıyor ancak toplumun çok önemli bir kısmı bizim burada yaptığımız çalışmaları, Mecliste gündeme gelen konuları maalesef takip edemiyor. Bu sebeple, Meclis TV yayınlarının, TRT 3 yayınlarının Meclis çalıştığı müddetçe devam etmesinin de sağlanmasını bu kanuna eklemeyi bir defa daha düşünmeye hepinizi davet ediyorum.
Şimdi, ben 1981-1985 yıllarında üniversite öğrencisiydim. 82 yılında YÖK kuruldu. Biz, dört yılda dört ayrı sınıf geçme yönetmeliğine göre okulumuzu bitirdik. Her yıl, sistem değişikliğinin sıkıntılarını sonuna kadar yaşadık. Şimdi, üniversite giriş sınavlarında ortaöğretim başarı puanı hesaplama yöntemi değiştiriliyor. Ne zaman değiştiriliyor? Dört yıl önce şu andaki mevcut sisteme göre hesap yapıp fen lisesine, Anadolu lisesine, Anadolu öğretmen lisesine, meslek lisesine kendi tercihini yaparak giden çocuklar üniversite sınavına girmezden bir hafta önce değiştiriliyor. Bir defa, bu, kabul edilebilir bir uygulama değildir. Bu, bu çocukların hayalleriyle oynamaktır. Bu, bu çocukların hakkına tecavüz etmektir. Bu sebeple, bu değişikliğin kabul edilmesi mümkün değil. Ayrıca, değişiklik ne zaman, kime, nasıl uygulanmalı? Bunun da doğru tespit edilmesi lazım.
Gençlerimizin hayalleriyle oynamaya kimsenin hakkı yok. Kul hakkına da tecavüz etmemek gerekir. Dört yıl önce liseye başlayan, lise tercihini ağırlıklı not ortalamasına göre yapan bir öğrencinin üniversite sınavına gireceği hafta yapılan değişiklik haksız ve yersizdir. Bir zirai araştırma enstitüsü, yeni geliştireceği bitki türü üzerinde yıllarca çalışıyor, o bitki türünü değişik iklim ve mevsim şartlarında defalarca test ediyor, en iyiye ulaştığına kanaat getirdiğinde yeni türü piyasaya sürüyor.
On yıllık iktidarınız döneminin 4'üncü Millî Eğitim Bakanı da eğitim reformuna aklına gelen yerden devam ediyor. Sayın Bakan, gelecek nesillerimiz hakkında çok radikal kararlar alırken ne pilot uygulama var ne yeterince hazırlık çalışması var "Ben, her şeyi bilirim." diyor ama görülüyor ki çok bilen çok yanılıyor.
Aynı kanunları burada sürekli konuşmaya devam ediyoruz. 4+4+4 sistemiyle sınıf öğretmenliği ve ana sınıfı öğretmenliğini tercih eden gençlerimizin hayalleriyle oynadınız. Önümüzdeki birkaç yıl, atanamayan öğretmen listesinde en çok onlar olacak.
Yine, Millî Eğitim Bakanlığı, çok sayıda ücretli öğretmen çalıştırıyor. Kimleri ücretli öğretmen olarak çalıştırıyor? İstediği üniversite mezunlarını. Binlerce atanamayan öğretmen var. Bunların içinden öğretmen olmak için yeterli puan alıp Millî Eğitim Bakanlığına, atanmak için müracaat eden binlerce öğretmenimiz var. Bunlar dururken, öğretmenlik sınavını kazanmış, öğretmenlik eğitimi almış, öğretmenlik yeteneğine sahip insanlar dururken, siz, çocuklarımızı öğretmenlik eğitimi almamış, kendisi öğretmenlik bilgisine sahip olmayan acemi öğretmenlerin ellerine teslim ediyorsunuz. Aynı zamanda hem çocuklarımızı hem öğretmenlerimizi mağdur ediyorsunuz, sizin buna hakkınız yok.
Eğitim sistemi üzerinde çalışma yaparken de bunun üzerinde gerekli hazırlıkları zamanında yapmak ve yapılan hazırlıklara göre pilot uygulamaları gerçekleştirip, ondan sonra, eğitim sistemi üzerindeki değişiklikleri ortaya koymak lazım. Eğitim, AKP İktidarının oyuncağı değildir. Öğretmenlik mesleği, AKP İktidarının oyuncağı değildir. Bu sebeple, bu maddenin kanun tasarısından çıkarılmasını teklif ediyor, değişiklik önerimizin kabul edilmesini diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Erdoğan.