| Konu: | OKULLARDA SÜT DAĞITIMINA VE BU HUSUSTA HÜKÛMETİN AÇIKLAMA VE UYGULAMALARINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 126 |
| Tarih: | 28.06.2012 |
ADNAN KESKİN (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerimin başında, dün Siirt'in Eruh ilçesinde çıkan çatışmada yaşamını yitiren 4 askerimize Tanrı'dan rahmet diliyorum, yakınlarına ve ailelerine sabır diliyorum, bunun son şehit olmasını, son çatışma olmasını temenni ediyorum.
Ülkemizde hukukla bağdaşmayan, demokrasi kültürüyle uyumlu olmayan, ülke çıkarlarıyla uyumlu olmayan ilginç gelişmeler ve olaylar yaşanıyor. Korku jeneratörlüğüne soyunarak tehdit ve şantajı siyaset yöntemi olarak kullanan iktidar, bilgi kirliliği yapıp gerçek dışı haberler yayarak insanları beyinlerinden zapt edip toplumu tutsak etme gayreti içerisinde. Yalan haber, saldırgan üslup günlük yaşamımızın ayrılmaz parçası oldu. Bu yaklaşım ile uygulamanın en somut örneği, okullara süt dağıtım programında yaşandı.
Geçmiş dönemde Adalet ve Kalkınma Partisinin Denizli Merkez İlçe Başkanlığını yapan Mehmet Ali Özkan'ın ortağı olduğu Aynes firması, Denizli'nin Acıpayam ilçesinde yer alan süt ürünleri fabrikasının sahibidir. Fabrika 27 Nisan 2008 tarihinde Başbakan tarafından işletmeye açılmıştır. Şirket yöneticileri Millî Eğitim Bakanlığınca yürütülen Okul Sütü Programı çerçevesinde açılan ihaleye katılmışlar, okullara süt verme hakkını elde etmişlerdir. Denizli Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü 02/05/2012 günü firmanın ürettiği sütlerden numuneler almış, yaptırılan laboratuvar analizleri firmanın ürettiği sütlerin sterillik yönünden olumsuz olduğunu saptamıştır. Tarım İl Müdürlüğü bu olumsuz tablonun ortaya çıkmasından sonra illere yazı yazarak, firmanın ürettiği sütlerin dağıtımının durdurulmasını ve dağıtılmışsa toplatılmasını talep etmiştir. Süt dağıtılan okullardaki öğrencilerin zehirlenme belirtileri ortaya çıkanca Bakanlar Kurulu toplantısından sonra basının karşısına çıkan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 02/05/2012 günü saat 16.14'te "Süt alerjisi diye bir durum olabilir. Bu durum ya ilk defa içildiği için ya da çok yüksek miktarda tüketildiği için olabilir." diye açıklama yapmıştır. 11 Mayıs 2012 günü açıklama yapan Millî Eğitim Bakanı "Sütten kaynaklanan bir zehirlenme yok. Olay, çocukların süte hassasiyetiyle ilgili olabilir." diye bilgi vermiştir. 11 Mayıs 2012 günü Trabzon kongresinde konuşan Sayın Başbakan da "Gıda zehirlenmesine yol açan tek bir paket süte rastlanmamıştır. Bu projeyi Kılıçdaroğlu'nun kafası almaz. Sen tıp doktoru değilsin, sen hesap uzmanısın. Bu süreçte ana muhalefet partisi olsun, diğerleri olsun hop oturup hop kalktılar. Sağlık Bakanlığının yanı sıra, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ayrı ayrı kurullarda gerekli incelemeleri yaptılar, numunelerin hiçbirisinde sağlığa zararlı belirtiler görülmemiştir." diye açıklama yapmıştır.
Sayın Başbakanın bu açıklaması Denizli İl Tarım Müdürlüğünün laboratuvarında yaptırılan ve orada bilimsel araştırmalarda çıkan gerçeklerle çelişki içerisindedir. Sayın Başbakan, gerçek dışı haber üretmenin, bilgi kirliliği yaratmanın, saldırgan üslup kullanmanın en kaba örneklerinden birisini sergilemiştir.
Denizli İl Müdürlüğünün yaptırdığı analizleri içeren raporların basına yansıması iktidar tarafından tepkiyle karşılanmış, önce laboratuvar kapatılmış, arkasından İl Müdürü Afyon'a, yardımcısı olan kişi de Kastamonu'ya sürülmüştür. Bu tasarruflarla gerçekler örtülemez. Basın mensuplarına tasma takarak, basın mensuplarını ihanetle suçlayarak gerçeklerin üzerine şal sürülmesi mümkün değildir. Bu süt olayında yaşanan bu kirli ilişkiler iktidarın alın kiri olarak tarihte yerine alacaktır.
Hepinize saygı sunuyorum. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Keskin.