| Konu: | BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 131 |
| Tarih: | 03.07.2012 |
OKTAY VURAL (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Bir torba yasanın daha sonuna gelmiş bulunuyoruz. Aslında, maalesef Parlamento hukukumuzun içerisinde olmaması gereken bir torba yasa uygulaması bazen çorbaya da dönüyor. Dolayısıyla iktidar partisinin bu torba yasaları bir yöntem olarak kullanması doğru değil, bu gidişle Plan ve Bütçe Komisyonunu "torba komisyon" olarak nitelendirmemiz gerekecek.
Bu kanun da 37 madde, 3 geçici, 2 yürütme, yürürlük olarak geldi; Komisyondan 57+3+2 olarak çıktı; şimdi de Meclis Genel Kurulundan 91+3 geçici ve 2 tane de yürütme, yürürlük olarak çıktı. Birçok kanunda değişiklik yapan bu teknik, aslında yasama hukuku açısından da son derece önemli mahzurlar içermektedir. Bu bakımdan "Bu kanunu Bakanlar Kurulu yürütür." derken aslında önergeyi şöyle vermeyi düşünmüştüm: "Bu kanun hükümlerini Nurettin Canikli yürütür." Çünkü bu torbanın içerisinden başka türlü çıkmak mümkün değil herhâlde.
Bu torbanın içerisinde bizim arzu ettiğimiz bazı hususlar yok. Taşeron işçiler bu torbaya giremedi, belediyede çalışanlar bu torbaya giremedi, emekliler giremedi, 4/C'liler giremedi, köylere hizmet götürme birliklerinde çalışanlar, il özel idarelerinde çalışanlar giremedi. Bu torbanın içerisinde maalesef, taahhüdü ihlal edenlerin hapse atılmasıyla ilgili bir düzenleme çıkmadı. Türkiye'de terörle mücadele ederken bölücülük propagandası yapanlar, suç işleyenlerle ilgili af getirenler, maalesef, taahhüdü ihlal suçuyla ilgili bir düzenleme de yapmadı. Ama bütün bunlara rağmen, zannederim, en hayırlı iş de "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir." diyerek eğer bugün biz milletin egemenliğini, bölünmez bütünlüğünü burada savunabiliyorsak bu uğurda canını veren, kanını döken şehitlerimizin ve gazilerimizin sayesinde olduğunu idrak eden Türkiye Büyük Millet Meclisinin, hiç olmazsa onların sorunlarını çözme noktasında olumlu adımlar atmış olması; bütün bu eleştirilerime rağmen, hepsini ortadan kaldırabilecek nitelikte olduğunu ifade etmek istiyorum. Gerçekten, bu konuda yapılan düzenlemeleri, hepimizin çok önem verdiği bu düzenlemeleri, keşke müstakil olarak yapabilseydik, keşke daha önce yapabilseydik ama bu yaz döneminden sonraki diğer yasama yılına kalmaması amacıyla bütün bu önergelere imza atan grupların katkılarıyla bu iradenin burada oluşmasını çok önemli görüyoruz.
Unutmayalım ki değerli milletvekilleri, gerçekten, bugün Parlamentoda biz konuşabiliyorsak, eğer egemenliği, milletin egemenliğini, bölünmez bütünlüğünü burada bütün milletvekillerinin her birisi şahsında toplamışsa, unutmayın ki hepimizin bu görevi yapmasını temin edenlerin -hür bir şekilde temin edenlerin- arkasında bu şehitlerimiz, gazilerimiz vardır ve bu şehit ve gazi aileleri vardır. Onun için, Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak, bu uğurda can veren ve kan dökenlere elbette minnet borçluyuz. Aslında, verdiğimiz bir ulufe değildir, bir haktır. Biliyorum ki onların en büyük şerefi bir şehit ailesi olmaktır, bir gazi olmaktır, şereflerin en büyüğüdür. O bakımdan, bizim burada maddi olarak verdiğimiz, birtakım sıkıntılarını çözmek amacıyla getirdiğimiz hususlar, cebimizden verdiğimiz, lütfettiğimiz hususlar değildir. Sonuna kadar hak edilmiş, daha fazla hak edilmiş bir mücadelenin karşılığında, Türkiye Büyük Millet Meclisinin bir şükran ifadesinin bir neticesi olduğunu belirtmek istiyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OKTAY VURAL (Devamla) - İşte, bu torba yasada en hayırlı işe parmak kaldıran ve imza veren bütün gruplara, parmak kaldıran bütün milletvekillerine ben de Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak şükranlarımızı sunuyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Çok teşekkür ediyoruz Sayın Vural.