GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SAĞLIK BAKANLIĞI VE BAĞLI KURULUŞLARININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:131
Tarih:03.07.2012

CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gerçekten, bu kadar uzun çalışma süresinin, bu kadar geç saatlere kadar süren çalışma süresinin bizim sağlığımızı ve sinirlerimizi bozduğu ortada. Umarım bu çalışma saatleri konusunda daha dikkatli oluruz.

Evet, ben 4'üncü madde üzerinde verdiğimiz önergeyle ilgili söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

2547 sayılı YÖK Kanunu'nun 58'inci maddesinin (c) fıkrasının (2) numaralı bendinde "ek ödeme matrahının" ibaresinden sonra gelmek üzere "uzman tabipler için yüzde 600" ibaresinin "yüzde 700" ibaresi olarak değiştirilmesini önerdik.

Öncelikle, bizim, tüm emekçiler gibi sağlık emekçilerinin de güvenceli, makul çalışma sürelerinde, sağlıklı koşullarda, hedef gösterilmeksizin ve insanca yaşayabilecekleri bir temel ücret karşılığında tam gün hizmeti prensibini benimsediğimizi ifade etmek isterim. Ancak sadece niceliği ölçen, nitelikten ve kaliteden yoksun, "Ne kadar çok giriş yaparsanız o kadar kazanırsınız" diyen, doğru tanı ve tedaviye bakmayan, hastaları müşteri gibi gören, emekliliğe yansımayan, çalışma barışını bozan performansa da karşı olduğumuzu belirtmek isterim.

Uyguladığınız performans sistemi, ne hastaya ne hekime faydası olan, sağlıksız, adaletsiz, haksız bir sistem. Şu anki performans sistemiyle, hekimliğin temelini oluşturan insani değerler, eşitlik, maneviyat öncelikle çöküyor. Şu anki performans, yüksek oranda puan girişine dayalı, kişisel performans ödemesine dayalı ama bununla beraber çok az bir döner sermaye payının olduğu bir sistem. Bununla paralel, biz, gereksiz, endikasyonsuz müdahalelerin arttığını, tıbbi uygulamalarda nitelikten, bilimden, etikten ve kaliteden yoksun işlemlerin sadece sayıya göre değerlendirildiğini ve bir performans temelli bu sistemin, aylık gelirin en az 3/4'ünün maaş, 1/4'ünün performanstan geldiği bir sistemle değiştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Yani söz konusu önergemizde olay yüzde 600 ya da yüzde 700 olayı değil, bu sistemin tamamen değişmesi lazım çünkü performans sistemi, doktora daha fazla hasta bakmasını, daha çok işlem yapmasını gerektiren bir sistem.

Biz, evet, Sağlıkta Dönüşüm'le "bak-kazan"ı gördük ama biz, daha önceden şans oyunlarında "kazı-kazan"ı görmüştük, şimdi de Sağlıkta Dönüşüm Programı'yla "kazı-kazan" yerine "bak-kazan"ı gördük. Şans oyunları gibi sağlık alanı bir oyun alanı değil. Bu alanı oyun alanına çevirenler ne kadar

tehlikeli bir oyun oynadığının da farkında değiller. Tıpta tecrübeler sonunda söylenen bir cümle vardır, "Hastalık yoktur, hasta vardır." denir. Dolayısıyla, her hastaya yaklaşımınız, hastaya ayıracağınız vakit de farklı olacaktır. Bir gerçek daha vardır ki, bu gerçek, hasta-hekim ilişkisinin özel ve güvenli bir şekilde oluşturulmasıdır. Bunu siz sabit bir zamana sıkıştıramazsınız, üç dakikalık tıpla sağlayamazsınız ama performans sisteminde biz, hasta başına düşen sürelerin, muayene sürelerinin giderek azaldığını, koruyucu sağlık hizmetlerinin aksadığını, tıp eğitimlerinin aksadığını, hekimin kendini geliştirmek için gerekli ancak fazla puanı olmayan, getirisi olmayan işlemlerden kaçındığını ve sağlık harcamalarının giderek arttığını gördük. Bunun faturası ise giderek artan tedavi katkı paylarıyla halkın cebine yansımıştır. Performans sisteminin mağdurları doktorlar ancak kurbanlar hastalar çünkü bu sistemle hekim daha zor, tanısı, tedavisi daha zor, komplikasyonu fazla işlemlerden ziyade, daha kolay, puanı fazla, daha az riskli hastalara yönelmektedir. Dolayısıyla hastalar mağdur olmaktadır. Daha zahmetsiz ve daha çok gelir elde etmek performans sisteminin en temel yanlışlarından biridir.

Ne acıdır ki, performans sistemi uygulamalarıyla kimi zaman doktorlar hasta kapma yoluna giderek, yıllardır "deontoloji" adı altında bize öğretilen doktor dayanışması gerçeğinden uzaklaşmıştır. Hekimler bu durumdan mutsuz. Her durumda da ifade ediyor bunu ama Sağlık Bakanlığı hâlâ güllük gülistanlık bir tablo çiziyor bizlere.

Ben, öncelikle, tabii ki bir hekim olduğum için, burada tüm hekimlerin ve sağlık örgütlerinin ve bizlere oy veren yurttaşların sözcüsü, temsilcisi olduğuma inandığım için, bir kez daha Sağlık Bakanını, Hükûmeti şapkasını önüne koyarak düşünmeye ve bu hatadan dönmeye davet ediyorum.

Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)