| Konu: | SAĞLIK BAKANLIĞI VE BAĞLI KURULUŞLARININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 131 |
| Tarih: | 03.07.2012 |
METİN LÜTFİ BAYDAR (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ramazan ayı yaklaşırken idrak ettiğimiz Berat Kandili'nizi kutlayarak sözlerime başlamak istiyorum.
Rivayet odur ki Nemrut, İbrahim Peygamber'i ateşe atacağı zaman kervan sahiplerine ateşe odun getirmelerini emreder. Kervanlar ateşe odun getirirken bir karıncanın damlayla su taşıdığı görülür. Kervan sahibi karıncaya "Bir damla suyla koca dağ gibi ateşi söndüreceğini mi sanıyorsun?" der. Karınca da cevap verir: "Belki ateşi söndüremem ama en azından safım belli olur." Biz de safımızı belli etmeye devam edeceğiz değerli arkadaşlarım.
HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) - Belli safın.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Hangi saftasın?
METİN LÜTFİ BAYDAR (Devamla) - Hangi safta olduğumu göreceksiniz şimdi.
Sayın Başbakan Atatürk Üniversitesinde yapmış olduğu açıklamada dış politika konusunda tribünlerde olmanın ülkemize çok ağır bedellere neden olduğunu söylemiştir. Başbakana, ifade etmiş olduğu "çok ağır bedellerin" ne olduğunu yazılı soru önergesi ile sordum. Bu soru önergemin cevabını merakla beklemekteyim.
Değerli milletvekilleri, Sayın Başbakan konuşmalarında tribünlerde olmaktansa sahada olmayı tercih ettiğini birçok defa ifade etmiştir. Başbakanın, Sayın Başbakanımızın gençlik yıllarında futbol oynadığını düşünürsek bu tribünler ile ifade etmek istediğinin futbol oyunu olduğunu çıkarabiliriz. Peki, Başbakan tarafından yönetilen ülkemizin futboldaki rolü ne olacaktır? Futbolcu mu, hakem mi yoksa takımları idare eden teknik direktör veya teknik kadro mu?
Sayın Başbakan ülkemizi futbolcu olarak düşünüyorsa futbolcuların mutlaka bir teknik direktörün komutlarına uymak zorunluluğunda olduğunu bilmesi gerekmektedir. Futbolcuların saha dizilişlerinde hangi bölgelerde yer alacağını, antrenman performansına göre ne kadar oynayıp oynamayacağını teknik direktör belirlemektedir. Bu açıdan baktığımızda ülkemizi kim kontrol edecek? Ülkemizin bağlı olacağı teknik direktör kim olacak?
Başbakan ülkemize hakem rolünü düşünüyor ise hakemlerin de bir üst kuruma bağlı olduğunu ve o kurumun kararlarına göre maçlara çıktıklarını, bir üst seviyeye terfi ettiklerini bilmekteyiz. Peki, bu durumda ülkemizin davranışı nasıl olacaktır? Hakemler ne kadar hakkaniyetli, adaletli, eyyamdan uzak bir yönetim gösterse bile sonuçta mutlaka bir üst kuruma bağlı olmaktadır. Ülkemiz için Başbakan hakem rolünü düşünüyorsa bağlı olacağımız üst kurum kimdir?
Sayın Başbakan ülkemizin teknik direktör olarak sahada olmasını da isteyebilir. Takımı belirleyen, dizilişlerini yöneten, kimin oyunda kalacağına, kimin çıkacağına teknik direktör karar verir fakat teknik direktörler de bir yönetime bağlıdır. Ne kadar iyi olursa olsun, ne kadar başarılı olursa olsun başkan veya yönetim kararı sonucu işini her zaman kaybetme tehlikesi ile karşı karşıyadır. Ülkemiz için Sayın Başbakan teknik direktörlüğü düşünüyorsa bağlı olacağımız yönetim veya başkan kim olacaktır?
Sayın Başbakanın dış politikamızı biraz önce bahsetmiş olduğum görevlerden hangisinde düşündüğünü bilemeyiz. Bildiğimiz, bu şekildeki bir dış politikayla yönetilen herhangi bir ülkenin iplerinin her zaman için başkalarının elinde olacağıdır.
Bense dış politikayı satranca benzetirim. Satranç tahtası üzerindeki figürleri yönetenlerin devletler olduğuna inanmaktayım. Piyonları, kaleleri, filleri, veziri, şahı yönetenler devletlerdir. Devletlerin üç, dört, beş hamle veya daha fazlasını öngörebilme ve bu öngörüye göre taşlarını sürmeleri devletlerin gücünün göstergesidir. Analitik düşünce yeteneklerini geliştiren, bilgi analizlerini doğru yapabilen ve gerçeklikten hiçbir zaman sapmayan devletler, satranç tahtasının başından uzun süre kalkmayarak egemenliklerini sürdürebilmektedirler.
Yapmış olduğum açıklamamda herhangi bir devlet adını vermekten özellikle kaçınmış bulunmaktayım. Wikileaks belgelerinin açıklanmasından sonra ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton yapmış olduğu açıklama ile ABD'li diplomatları övmüş ve görevlerini yaptıklarını ifade etmiştir. ABD Dışişleri Bakanının açıklamasından birinci öncelikleri olduğunu anlamaktayız.
Dış politikayı sadece doksan dakika, uzatmalar ve de penaltılarla mutlaka bir sonuca ulaşılması istenen bir oyun olarak mı görmek istersiniz, yoksa dış politikayı, uzun zaman sürebilecek, sadece karşınızdaki rakibi yenmenin yeterli olmadığı bir akıl oyunu olarak mı görmek istersiniz? Verecek olduğunuz cevap, ülkemizin sıfır sorun ile yola çıkılan dış politikasının tüm komşularımızla savaşın eşiğine nasıl geldiğini açıklayacaktır. Bulacak olduğunuz doğru cevabı, sizlerin ve vatandaşlarımızın takdirlerine bırakıyor, bu duygu ve düşüncelerle yüce Meclisimizi selamlıyorum.
Teşekkür ederim. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.